Sudan'da beraber olduğumuz zamandan beri onu görmedim, Fransa'da 400 yıllık bir binada hastane yatağının yanındaydım. | TED | لم أرها منذ آخر مرة التقينا في السودان معاً، وهناك كنت بجانب سريرها في المشفى في مبنى عمره 400 عام في فرنسا. |
Kahvaltımı ve öğle yemeğimi... Kendim kurduğum bir vakfa bağışlıyorum. Çünkü Sudan da bir okul yapmak istiyoruz. | TED | اذا وجبة إفطاري، وجبة غدائي، أتبرع بهم لمؤسسة خيرية أسستها لأننا نريد بناء مدرسة في السودان. |
Şu anda Sudan'da, binlerce insanı öldüren bir kuraklık var. | Open Subtitles | الآن هناك جفاف في السودان و يقتل آلالاف. |
Az kalsın Sudan'daki bir misyonerlik oluşumuna katılacaktım. | Open Subtitles | وقّعت على ورقه، تقريبا لكي أكون مبشّر مسيحي في السودان |
Evet, ben tek kişilik ortayım. Sudan'da safariye çıkmıştım. | Open Subtitles | نعم ، أنا جيش لوحدي نعم في السودان ، لقد كنت في رحلة سفاري |
Babası gözlerinin önünde ölür. Sudan'dan gelmiş. | Open Subtitles | لقد شهد موت ابوه في السودان وأراد تغيير مكان اقامته |
Kuzeyde köle ticareti yaparlar. Hartum'da, Sudan'da ya da herhangi bir yerde olabilir. | Open Subtitles | تجارة الرقيق في جميع أنحاء الشمال من الممكن ان ابنتك موجودة في السودان او مكان اخر |
Uluslararası raporlara göre Sudan'da yirmi bin insan köleleştirilmiştir. | Open Subtitles | هناك تقارير تقول ان هناك عشرين ألف مستعبدون في السودان. |
Sudan'da bir kümeste Kalaşnikof yenilemeye başlarsın. | Open Subtitles | ستكون تعيد تدوير الكلاشينكوف في كوخ في السودان |
Yoksa Sudan'daki bir petrol kulesinde keskin nişancı koruması olmayı mı yeğlerdin? | Open Subtitles | او هل تفضل ان تحصل على حارس قناص في بعض اجهزة الزيت في السودان |
CIA'in Sudan'daki gizli görevinde Michael ile çalışıyorduk. | Open Subtitles | أنا ومايكل كنا نعمل متخفيين معاً في السودان في قوات مهام وكالة الاستخبارات المركزية |
Sudan'daki IP adresi bağlantısını kontrol et. | Open Subtitles | تأكد من اتصالاته ببرتوكلات الإنترنت في السودان. |
Geçen ay, Sudan'daki aynı adrese gönderilen altı mail silinmiş. | Open Subtitles | حسناً، في الشهر الماضي، يوجد ست رسائل إلكترونية حُذفت بعدما أُرسلت لنفس العنوان في السودان. |
Ölüm meleğimiz Sudan'daki iç savaşta iki tarafa da silah sattı. | Open Subtitles | ملاك الموت باع الأسلحة للطرفين في الحرب الأهلية في السودان |
Bizim şirket Sudan'daki çocuklara afet yardım ambalajlarından yapılmış bir milyon soccer topu bağışlamak için bir anlaşma yaptı, biz de lojistiğini yapıyoruz. | Open Subtitles | شركتنا عقدت صفقة للتبرع بمليون كرة قدم لأجل الأولاد في السودان |
Zarfta Sudan'ın uluslararası bankasının mührü var. | Open Subtitles | المظروف عليه خِتم اول بنك دولي في السودان السجلات المالية عن تجارته بالبترول المحظور؟ |
Bak, bilmeni isterim ki, gerçekten Sudan'da savaşan çocuklar hakkında bir film yapmak istiyorum. | Open Subtitles | في مقابل ما يجنيه ، أنا لم أرد تصوير فيلم عن الجنود الأطفال في السودان. |
Bildiğimiz yalnızca Sudan'da binlerce yıldır var olan köylerimizdi. | Open Subtitles | كنا نعرف قرانا فحسب في السودان وهي موجودة منذ آلاف السنين |
Çünkü 2010'da Sudan Başkanı Hassan El-Bashir Darfur'da savaşın bittiğini açıklamış. | Open Subtitles | لأنه في عام 2010، في السودان الرئيس حسن البشير، أعلن ان الحرب في دارفور قد انتهت. |
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir bakmışım Sudan'dayım. | Open Subtitles | لا أعرف كيف، ولكن ما أعرفه أنني كنت في السودان. |