fırtınada kaybolmuş, karların içine düşmüş ve öylece kalmış hareket edememiş. | TED | فقد قال أنه قد ضاع في العاصفة وإنهار في الثلج وقد إستلقى هناك دون أي قدرة على الحراك |
Hiçbir zaman yolunu şaşırmaz, fırtınada bile. | Open Subtitles | فهي لا تضيع طريقها ابدا، حتى في العاصفة. |
Onu bu fırtınada dışarı atamayız. | Open Subtitles | أنظر ، نحن لا نستطيع إلقائه خارجا في العاصفة. |
Fırtınaya yakalandığımızda sürekli bu satırları düşündüm. | Open Subtitles | حينما عَلـِقنا في العاصفة فكرتُ في هذه الأبيات مراراً وتكراراً |
fırtınada kendimin yapabileceği için mi para ödedim. | Open Subtitles | انا لا أدفع ثمن ما افعلة أحسن بنفسي في العاصفة. |
fırtınada çoğu insandan daha fazla şey yitirdin, böyle bir kaybın üstesinden gelmek zaman alır. | Open Subtitles | , أنتِ فقدتِ أكثر مما تظنين في العاصفة , و هذا النوع من الخسارة يستغرق بعض الوقت |
fırtınada çoğu insandan daha fazla şey yitirdin, böyle bir kaybın üstesinden gelmek zaman alır. | Open Subtitles | , أنتِ فقدتِ أكثر مما تظنين في العاصفة , و هذا النوع من الخسارة يستغرق بعض الوقت |
Böyle bir fırtınada bu ev bir deniz feneri gibi. | Open Subtitles | سوسكي، هذا المنزل يضيء في العاصفة كالمنارة |
Lütfen, fırtınada sıkıştım. fırtınada sıkıştım ... | Open Subtitles | كنتُ عالقة في العاصفة .. كنتُ عالقة في العاصفة |
Beni fırtınada dışarı attı ve asla dönmememi istedi ama ben döndüm. | Open Subtitles | أخرجتني في العاصفة وأخبرتني أن لا أعود مجدداً أبداً. لكنني عدت. |
Kusursuz bir fırtınada buluşan mükemmel dörtlü. | Open Subtitles | العلاقة الرباعيّة الرائعة في العاصفة المثاليّة. |
Sanırım fırtınada sığınacak herhangi bir liman arıyorlar. | Open Subtitles | أظن أن الناس سيختارون أي ميناء في العاصفة |
# fırtınada su alan bir teknenin... # # ...direğine bağlı olduğum sürece # # ...gök gürültüsünde ve yağmurda... # # ...titreyerek bekleyeceğim # | Open Subtitles | سأقف في العاصفة وأرتعش في المطر وأنا مربوط بعمود في قارب مثقوب في الإعصار |
Umarım bu olay aramıza girmez. fırtınada sığınacağım bir liman gibisin. | Open Subtitles | أرجو ألا يقف هذا عائقاً بيننا فأنتِ كالمرفأ بالنسبة لي في العاصفة |
Fırtınaya yakalandım. Sen de bütün gece yoktun. | Open Subtitles | ,لقد علقت في العاصفة أنت أيضاً كنت بالخارج طوال الليل |
Niye fırtınayı aklımızdan çıkaracak bir şey yapmıyoruz? | Open Subtitles | دعونا نفعل شيئاً ليثنينا عن التفكير في العاصفة. |
Buz fırtınası var. | Open Subtitles | للمجيء خاصةً في العاصفة الثلجية |
Kötü bir Fırtına da kendimi Nuh'un Gemisi'nde gibi hissederim. | Open Subtitles | في العاصفة السيئة, أحب أن أدّعي أن قاربي القديم هو سفينتي الخاصة |
Yani bebeği bana verebilir ya da kar fırtınasında kaybolabilirsiniz. Seçim sizin. | Open Subtitles | لذا أعطني الصغير أو اذهب لتضيع في العاصفة الثلجية إنه خيارك |
Ama bazen gök gürültüsü yarattığında fırtınanın içinde kaybolursun. | Open Subtitles | ،لكن أحياناً، عندما يأتي الرعد نضيع في العاصفة |
- Nağmelerimi duyacaksın fırtınalı günlerde. | Open Subtitles | .... و تسمعني أغني في العاصفة |