"في العالَم السفليّ" - Translation from Arabic to Turkish

• Yeraltı Dünyası'nda
• Yeraltı Dünyası'ndaki

O kitap, umudun simgesi. Yeraltı Dünyası'nda ise umuttan pek fazla yok.
ذاك الكتاب تجسيدٌ للأمل، والأمل غير متوفّر بكثرة هنا في العالَم السفليّ

Tek bilmen gereken, Yeraltı Dünyası'nda sıkışıp kalan tüm bu ölü insanların yarım kalan işleri olduğu.
كلّ ما يهمّ هو أنّ كلّ هؤلاء الناس في العالَم السفليّ موتى وعالقين لأنّ لديهم مسائل عالقة

İnsan, Yeraltı Dünyası'nda daha çok sıcak iz bulacağını düşünür.
يخال المرء أنّه يوجد المزيد في العالَم السفليّ

Kimleri seçersem o kişilerin burada, Yeraltı Dünyası'nda kalacaklarını söyledi. - Reddettim.
قال أنّ مَنْ أختاره سيبقى في العالَم السفليّ وقد رفضت ذلك

Yeraltı Dünyası'ndaki zamanım doldu. Seninki de dolabilir. Dediğimi yap yeter.
نفد وقتي في العالَم السفليّ ووقتك سينفد أيضاً، فنفّذي ما أقوله

Her halükarda, Yeraltı Dünyası'ndaki zamanım doldu.
بكلّ الأحوال انتهى وقتي في العالَم السفليّ

Kimleri seçersem o kişilerin burada, Yeraltı Dünyası'nda kalacaklarını söyledi.
قال أنّ مَنْ أختاره سيمكث في العالَم السفليّ

Ama hâlâ Yeraltı Dünyası'nda mahsuruz.
لكنّنا ما نزال عالقين في العالَم السفليّ

Bunların hepsi bizi Yeraltı Dünyası'nda tutmak için bir oyundu.
المسألة برمّتها كانت مكيدة لإبقائنا عالقين في العالَم السفليّ

Yeraltı Dünyası'nda da bir tane olmalı.
حتماً هنالك كتاب في العالَم السفليّ

Bense Yeraltı Dünyası'nda hiçbir şeyin filizlenmediğini sanıyordum.
في حين حسبتُ ألّا شيء يزهر في العالَم السفليّ -ماذا تريد؟

Seni Yeraltı Dünyası'nda bıraktığımızı sanıyorduk.
حسبتُ أنّنا تركناك في العالَم السفليّ

Hâlâ Yeraltı Dünyası'nda mahsur kaldığını bildiğim için Kanca'nın yasını tutamıyorum.
لا أستطيع النحيب على موت (هوك) لأنّي أعرف أنّه ما زال عالقاً في العالَم السفليّ

Bir de Yeraltı Dünyası'ndaki dairemizde bir ziyaretçimiz var.
وزائر لشقّتنا في العالَم السفليّ

Üzgünüm ama Yeraltı Dünyası'ndaki vaktim doldu, Hades.
وقتي في العالَم السفليّ انقضى