"في العربة" - Translation from Arabic to Turkish

    • arabada
        
    • Arabaya
        
    • vagonda
        
    • vagona
        
    • vagonu da
        
    • vagonunda
        
    • kamyonda bir
        
    • At arabasında
        
    • Arabanın içinde
        
    • karavanın içinde
        
    Bende değil. Bir hanımefendi. En öndeki arabada duruyor. Open Subtitles . لستُ أنا الجريح إنها سيدة هناك في العربة الأولى
    Daha sonra arabada yiyebilirsin. Open Subtitles خذيها معكِ. بإمكانكِ أكلها لاحقاً في العربة
    Arabaya binip gelebilir ya da peşinden sürüklenirsiniz. sizin seçiminiz. Open Subtitles بامكانكما أن تركبا في العربة أو أجركما وراءها انه خياركما
    O vagonda oturup onu boğana kadar suyun altında tuttun. Open Subtitles و أبقيتها تحت الماء بينما جلستي في العربة حتى أغرقتها
    Pekâlâ, hepiniz, hadi tekrar vagona götürelim. Open Subtitles حسنا، جميعكم دعونا نستعيده كله في العربة
    - İkinci vagonu da açın. Open Subtitles -أخلي غرفة في العربة الثانية
    Ve hayattaysa vagonunda mı kaldı yoksa trenden inip platforma mı gitti? Open Subtitles وإن كانت كذلك، هل بقيت في العربة أم أنها نزلت من القطار على المنصة
    Ellerin titrerse falan kamyonda bir şişe var. Open Subtitles لدي زجاجة في العربة لربما يداك بدأتا بالإرتعاش.
    At arabasında yeterli yer yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك مكان كافي في العربة.
    Dışarıda Arabanın içinde seni bekliyor, acele et! Open Subtitles ‎احزمي حقائبك ‎إنه ينتظر بالخارج في العربة.. أسرعي‏
    Neden bir park yeri bulup karavanın içinde beklemiyoruz? Open Subtitles لمَ لا نجد مكان للتوقف و نمكث في العربة ؟
    Onun suçu değil ama arabada pestilimiz çıkacak. Open Subtitles ليس ذنبها ولكن أخشى أننا سوف نكون مكدسين جداً في العربة
    arabada birlikte gitmekten ...çekinme lütfen. Open Subtitles رجاء أحسس مرحبا بكم في يذهب سوية في العربة.
    Akımı çekebilecek çelik bıçaklar öteki arabada. Open Subtitles السكاكين الحديدية التي قد تجذب التيار في العربة الأخرى
    Zavallı kızcağız arabada çok sarsılmış olacak. Open Subtitles لابد أن الفتاة المسكينة إهتزت بشدة في العربة
    Aslında Jack 'e arabada da söylemiştim Open Subtitles فيما عدا السيد جاك الذي أخبرته في العربة
    Tüm aileyi Arabaya doldururdu. Open Subtitles لقد يبدأ في بوسطن و تقذف بالأسرة كلها في العربة
    Onu Arabaya atın. Buradan iki gün uzaklıktaki bir yere götürüp bırakın. Open Subtitles ألقوه في العربة وأسحبوه لمسافة يومين من هنا..
    Ya Arabaya binersiniz, ya da arkasında sürüklerim sizi. Open Subtitles بامكانكما أن تركبا في العربة أو أجركما وراءها
    Fakat sen, 2306 nolu vagonda işine devam ederken görecek çok az şey var. Open Subtitles ولكن مع استمرارك بعملك في العربة .. 2306 هناك القليل لتراه
    Bunu yapabilecek tek kişi, onunla vagonda olan tek kişi annesiydi. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي أمكنه فعلها إذاً الشخص الذي كان معها في العربة, الأم
    Günde iki kez, favori evime en iyi bakabildiğim baştan üçüncü vagona oturuyorum. Open Subtitles اجلس في العربة الأمامية الثالثة مرتين في اليوم حيث احصل على منظر رائع لمنزلي المفضل
    - İkinci vagonu da açın. Open Subtitles -أخلي غرفة في العربة الثانية
    ÇDP vagonunda mı? Mektupları sınıflandıran beş postane işçisi var. Open Subtitles في العربة الملكية يوجد خمسه من عمال مكتب البريد يقومون بفرز البريد الملكي
    Ellerin titrerse falan kamyonda bir şişe var. Open Subtitles لدي زجاجة في العربة لربما يداك بدأتا بالإرتعاش.
    Tommy çıkmış, onu Johnny Dogs ile At arabasında gördüm. Open Subtitles (تومي) غادر , أقسم أنه في العربة مع (جوني دوغز)
    Arabanın içinde. Open Subtitles إنه في العربة.
    Neden bir park yeri bulup karavanın içinde beklemiyoruz? Open Subtitles لمَ لا نجد مكان للتوقف و نمكث في العربة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more