Bu nevi patates kızartmasından Orta Batı mısır tarlaları. | TED | إنها نوع من حقول الذرة المصنوعة من البطاطس المقلية الموجود في الغرب الأوسط للبلاد. |
Orta Batı Eyaletlerinde bir adamım benim için yatırım yapıyor. Tavsiyelerime uyarak iyi de para kazanıyor. | Open Subtitles | رجلٌ في الغرب الأوسط قام بكلّ شيءٍ لي و قد جنى ثروةً من وراءِ اتّباعِ نصيحتي |
Orta batının en uzun gökdeleni. | Open Subtitles | إنها اعلى ناطحة سحاب في الغرب الأوسط بعد .. |
Ortadoğu'daki en kapsamlı tefecilik ve fuhuş operasyonlarını idare ettiğinden şüphe ediliyor. | Open Subtitles | مشبوه في إدارة الدعارة الواسعة وعمليات القروض الربوية في الغرب الأوسط. |
sirketin ismi Aerotyne International. Midwest'te ileri teknoloji firmasi. | Open Subtitles | اسم الشركة آيروتاين إنترناشيونال إنها شركة تقنية عالية رائدة في الغرب الأوسط |
Fulton, Missouri. Ortabatı'daki küçük bir kasaba. | Open Subtitles | بلدة فولتون، بميزوري، هي بلدة صغيرة هادئة في الغرب الأوسط |
Bayanlar ve baylar, erkekler ve kızlar 2013 Orta Batı Bölge Yarışması'na hoşgeldiniz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، فتيان وفتيات، مرحباً بكم في منافسة سنة 2013 للتصفيات الجهوية لفرق غناء الثانويات في الغرب الأوسط. |
Orta Batı'daki en iyi laboratuvardan biri burada. | Open Subtitles | يملكون أحد أفضل المختبرات في الغرب الأوسط ، هنا |
Orta Batı'da gerçekten kuvvetli bir tutunma noktası vereceği gibi | Open Subtitles | لذا، بالإضافة إلى إعطائنا موطىء قدم قوي هنا في الغرب الأوسط. |
Orta Batı'daki her restoranın bodrum katı ve fırını var. - Bunlar standart şeyler. | Open Subtitles | كل مطعم في الغرب الأوسط لديه طابق سفلي وفرن. |
Üst Orta Batı'nın en iyi beleş çikolatalı kurabiyesinden yemeye. | Open Subtitles | لأفضل الشوكولاته مجانا رقاقة الكوكيز في الغرب الأوسط العليا. |
Hiçbirimiz neden kendilerince yeten Max ve Ruth gibi suçluların orta batının zorba takımına katılmalarını anlamadık. | Open Subtitles | لم يفهم أياً منا ما سبب مواجهتنا لمجرمين مثل ماكس و روث كان لينضم للطاقم المسلح في الغرب الأوسط |
Orta Batı'daki en nezih ailelerden. | Open Subtitles | من أحد أفضل العائلات في الغرب الأوسط |
O da Shandor Bibinkian Ortadoğu'daki en büyük Hazar Morina havyarı ithalatçısıdır. | Open Subtitles | إذا لحقت بأنجرافي وهذا( شاندوربابنكين) أكبر مستورد للسمك في بحر قزوين في الغرب الأوسط |
Önce Midwest sonra da Kaliforniya seçmenleriyle bir araya gelecek. | Open Subtitles | سيكون مع المصوتين في الغرب الأوسط ثم في كاليفورنيا. |
Midwest'te ileri teknoloji firmasi. | Open Subtitles | اسم الشركة آيروتاين إنترناشيونال إنها شركة تقنية عالية رائدة في الغرب الأوسط |
- Midwest'te buz balıkçılığı yapıyor. - Onu sana güvenerek anlatmıştım. | Open Subtitles | ـ إنّه يذهب للصيد في الجليد في الغرب الأوسط للبلاد ـ هذا ما تم إخبارك به |
Sen Ortabatı'nın en iyi doğum uzmanısın, Bill. | Open Subtitles | إنّك أفضل أخصائي خصوبة في الغرب الأوسط يا بيل. |
Ortabatı'nın kirli içme suyu konulu filmin sürükleyici olmayacağı kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يظن أن فيلم عن مياه الشرب غير الآمنة في الغرب الأوسط لن يكون أمرًا مشوقًا؟ .. |
Peki ya bunlara erişimi olmayan insanlar -- Ortabatı'dakiler mesela? | TED | ماذا عن الناس الذين لا يمكنهم القيام بذلك لأنهم لا يستطيعون الوصول إلى -- الناس في الغرب الأوسط على سبيل المثال؟ |