"في الفراغ" - Translation from Arabic to Turkish

    • boşluğa
        
    • Boşluk'
        
    • boşlukta
        
    • boşluğunda
        
    • uzayın
        
    Birimiz, umarım bu ben olurum hata yapacağız ve sizi boşluğa atacağız. Open Subtitles أحدنا, و أتمنى أن يكون أنا سأعمل خطأً و سأرميكما في الفراغ
    Böyle devam ederse, her iki gezegen de boşluğa düşecek. Open Subtitles واصلو العبور وسيسقط كلا العالمان في الفراغ
    Böyle devam ederse, her iki gezegen de boşluğa düşecek. Open Subtitles واصلو العبور وسيسقط كلا العالمان في الفراغ
    Eğer Boşluk içerisinde evrilmiş olsaydık, yere aynı anda çarpmalarını beklerdik. TED لو كنا تطورنا في الفراغ فإننا كنا سنتوقعها.. أن تصطدم بالأرض في وقت واحد.
    Boşluk insanlara pek iyi gelmez. Open Subtitles البشر لا يشعرون جيدا في الفراغ
    Bunun için, kaynağı boşlukta bulmak için iki kulağa gelen sesleri karşılaştırır. TED لتحقيق ذلك فهو يقارن الأصوات الآتية إلى الأذنين لتحديد المصدر في الفراغ.
    Bilgi görüş alanı dışında ama hala kara deliğin gizemli boşluğunda var olabilir. TED فقد تنزوي المعلومات خارج المشهد، ولكنها تظل كامنة في الفراغ الملغز للثقب الأسود.
    dersiniz. Daina Taimina, 1997'de hiperbolik uzayın tığ işi modellerini yapabileceğimizi gösterdiğinde, olan da tam olarak buydu. TED وهذا ما حدث بالضبط حينما عرضت ديانا تايمينا عام 1997 أنه يمكنك عمل نماذج كوريشيه في الفراغ الزائدي.
    ...boşluğa baş döndürücü bir sıçrama olan harika bir an vardır ve yeni bir yaşam biçimi haline sıçrar. Open Subtitles قفز فيها التطور قفزة مذهلة في الفراغ لينتقل إلى نوع جديد من الحياة
    "House'un sandalye de yanlız oturmasıyla başlar boşluğa bakıyordur, Open Subtitles ليلا ابدأ اللقطة بـ هاوس بينما يجلس على كرسي لوحده يحدق في الفراغ
    Biliyorum ki aşk, yalnızca boşluğa yapılmış bir haykırış ve unutulmak kaçınılmazdır ve hepimiz lanetliyizdir ve bir gün tüm emeklerimiz yalnızca toza dönüşecek. Open Subtitles وأعلم أن الحب هو مجرد صيحة في الفراغ وأن النسيان أمر لا مفر منه وأن مصيرنا محتوم
    Bu son tedaviye girmezsen en zehirli ve dirençli retroviral parçalar mikrobik boşluğa girecek, kontrolsüzce çoğalacaklar DNA'na sıçrayacaklar, tahmin edilemez ve muhtemelen feci sonuçlar doğuracak şekilde mutasyona uğrayacaklar. Open Subtitles إن لم تخضع للعلاج الأخير أكثر الفيروسات المتجزئه ستفتك و تقاوم سوف تسرع و تحل في الفراغ المكيروبي تتكاثر بذاتها
    Bacağındaki yara boşluğa çekildiğinde oldu. Open Subtitles صيب ساقك مرة أخرى عندما كنت تتدلى في الفراغ
    Ama sonra Jimmy ya da Conrad boşluğa atıldı. Open Subtitles ولكن بعدها جيمي أو كونرد إقترح ان نكمل في الفراغ
    Linda polisler abini Boşluk'ta vurdu. Open Subtitles (ليندا) الشرطة أطلقوا النار على أخيكِ في الفراغ.
    Polisler abini Boşluk'ta vurdu. Open Subtitles (ليندا) الشرط اطلقوا النار على أخيكِ في الفراغ.
    Örneğin şu anda kendine söylediğin ve Boşluk'tan bir şekilde kurtulup Bayan Jones'u kurtarmanın bir yolunu bulabileceğin yalanı gibi. Open Subtitles مثل الكذبة التي تلفقها، التي بطريقة ما سوف تنجو من رميك في الفراغ وإيجاد طريقة لإنقاذ السيّدة (جوبيتر).
    Biliyoruz ki insanlar internette paylaşım yapıyor, fakat bir kişi ile diğeri arasındaki boşlukta ne olduğunu bilmiyoruz. TED نعلم أن الناس يتشاركون المحتوى على الإنترنت، ولكن الذي لا نعلمه ما الذي يحصل في الفراغ ما بين الشخص الأول إلى الآخر
    Beyin ihtiyacı olan bilgilere sahiptir: Aktivitenin düzeni sesin ne olduğunun söyler ve sesin boşlukta nerede olduğunun bilgisini verir. TED الآن أصبح لدى الدماغ جميع المعلومات التي يحتاجها: أنماط النشاط التي تعرّفنا طبيعة الصوت، ومعلومات عن موقعه في الفراغ.
    Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor. TED لكن اللون الأسود يدفع عقلك لإسقاط الطعام في الفراغ.
    Antarktika'nın uçsuz bucaksız dondurucu boşluğunda, araştırmacılar yakın zamanda tesadüfen Open Subtitles في الفراغ الواسع المتجمد من القارة القطبية الجنوبية, تعثر الباحثون مؤخرا عبر شظايا
    Kapıyı kapatırlar ve hepimiz uzayın karanlık, soğuk boşluğunda yok oluruz. Open Subtitles إذًا، سيغلقوا البوابة وسنُباد في الفراغ البارد والمُظلم من الفضاء.
    Çıplak halde, soğuk vakumda ve uzayın yoğun radyasyonu altında seyahat edip, tek bir çizik almadan geri dönebiliyor. Open Subtitles يستطيع السفر مكشوفاً في الفراغ البارد و الااشعاعات الشديدة في الفضاء و العودة سالماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more