Ve her zamanki gibi grup heyecanlıydı ama Grupta bir kişi vardı ve bana oraya çıkamayacağını söylüyordu | TED | وكما جرت العادة، كان الفرقة متحمسة ولكن كان هناك رجل واحد في الفرقة الذي قال لي أنه لا يمكن أن يذهب إلى هناك. |
Grupta olmamanız demek, Grupta Olmamanız demek değildir. | Open Subtitles | فقط لأنك لست في الفرقة لا يعني بأنّك لست في الفرقة |
Tek hata eğer ben farkında olmazsam, eğer hiçbir müzisyen farkında değilse ve fikri dahil edecek kadar diğer grup üyelerini benimsemiyorsa ve yaratıcılığa izin vermezsek, gerçekleşir. | TED | الخطأ الواحد هو إن لم أكن واعيا، إن كان كل موسيقي بذاته غير واع ويتقبل ما هو كاف من زملائه في الفرقة لدمج الفكرة وعدم السماح بالإبداع. |
Dördüncü Manga'nın mevkiinde ağır yaralı biri için sıhhi tahliye istiyorum. | Open Subtitles | أطلب مساعدة طبية لمصاب في حالة خطيرة في الفرقة اربعة، انتهى |
Yine de, eğer ekipte bir köstebek varsa... | Open Subtitles | مهمل، إذا هناك واشي في الفرقة.. |
Eksik olanı buldum. Sen de gruptasın | Open Subtitles | لقد وجدت المكون المفقود أنت في الفرقة |
- Orkestrada yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان شاغر في الفرقة. |
Sen de gruptaydın, değil mi? | Open Subtitles | أنت كنت في الفرقة .. أليس كذلك؟ |
- Bence ben Grupta olmamalıyım. -Neden ? | Open Subtitles | لا أعتقد أنا يجب أن أكون في الفرقة لم لا؟ |
Aslında Grupta tek sevdiğim oydu. Paul adında başka bir tip vardı hayatımda tanıdığım en büyük baş belasıydı. | Open Subtitles | كان هناك عضو اَخر في الفرقة والذي لم يعجبني وكان مزعجاً جداً |
Grupta olmak istemiyorum artık. | Open Subtitles | لا أعتقده أنه بإمكاني الإستمرار في الفرقة |
Ama sonra Grupta kalmakla televizyon bütçe hesabı için üniversite bursu almak arasında bir seçim yapmam gerekti. | Open Subtitles | ووقتها كان علي الاختيار بين, الاستمرار في الفرقة, أو الالتحاق بالمنحة الدراسية, |
Yani eğer Grupta Madhuri'yi istiyorsan, buyursun gelsin. | Open Subtitles | لذا أذا كنت تريد مدوري في الفرقة , فهي معنا |
Ve ölmeden önce yapmak istediğim bir şey de... bir Grupta çalmak. | Open Subtitles | وشيء واحد لقد أراد دائما أن تفعل قبل أن أموت هو أن يكون في الفرقة. |
sana önceden aşık olan eski grup arkadaşın mı? | Open Subtitles | ليلي آن لونيرجن ؟ زميلتك السابقة في الفرقة ؟ والتي كانت واقعة في حٌبَك ؟ |
- Peter, hemen mi geçtin Manga'ya? | Open Subtitles | ماذا تفعلانِ هنا يا رفاق؟ هل عدتَ للعمل في الفرقة يا بيتر؟ |
Scott içişlerinde çalışmıyor. O 12. ekipte bir dedektif. İkisi birden. | Open Subtitles | لا تعمل (سكوت) لدى الشؤون الداخلية إنها محققة في الفرقة 12 |
Söylediklerin aklıma yattı Frank. Sen de gruptasın! | Open Subtitles | (فرانك), تعجبني طريقة تفكيرك انت في الفرقة |
- Dinlemek ve çalmak. - Orkestrada yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان شاغر في الفرقة. |
Sen de gruptaydın, değil mi? | Open Subtitles | أنت كنت في الفرقة .. أليس كذلك؟ |
Daha kulaklarının arkası ıslak olan yavru bir köpeğin gruptaki yerimi alabileceğini söyleme sakın. | Open Subtitles | أنت لا تقصد إخباري بان ذلك الجرو المبلل الاذانين يمكنه أخذ مكاني في الفرقة. أنا لم أقل ذلك. |
Üniversiteliyim ve bir müzik grubundayım. | Open Subtitles | أنا في الكلية وأنا في الفرقة. |