"في الفريق" - Translation from Arabic to Turkish

• takımda
• takımında
• takımdaki
• taraftayız
• bir ekip
• takıma
• takımdasın
• ekipte
• Ekipten
• Ekipteki
• takım için
• takımın bir

Daha bir gündür takımda ve ben o kötü babalara benzemeye başladım.
إنّه في الفريق بأول يوم وانا اتحول إلى أحد أولئك الآباء البغضاء.

Yani takımda olmam, kesinlikle iyi bir şey, öyle mi?
اذن كوني في الفريق يعتبر ذلك فوز ، اليس كذلك؟

takımda yerel bir oyuncu olduğuna dair bir söylentiler var.
هناك شائعات تقول أن هناك لاعب هندي في الفريق كذلك

- Ben de seni. - Sen beni sevmiyorsun. Eğer beni seviyor olsaydın, şu anda ben Hint takımında oynuyor olurdum.
أنتِ لا تحبينني ، لأنكِ إن كنتِ تحبينني لكنت الآن لاعباً في الفريق الوطني للكريكيت

Onların yaptıklarını yapmak zorunda değilsin. Kicker takımdaki en önemli oyuncu sayılır .
لا تخف لن تكون من ضمن هؤلاء الراكل هو العضو الرئيسي في الفريق

Aynı taraftayız; insanları koruyoruz.
نحن جميعاً في الفريق ذاته حقاً، لكي نحمي العامة.

Her bir ekip üyesi ayrı ayrı öldürülüp buraya sürüklenmiş görünüyor.
يبدو أن كل عضو في الفريق قد تم قتله منفرداً ثم تم سحبه إلى هنا

takıma bir piliç almamın karşılığı buymuş demek, değil mi?
هذا ما اصبح عليه الوضع مع وجود فتاة في الفريق

Ve takımda "ben" diye bir şey olmadığını hatırlatmıştık, artık "ben" kelimesini yasaklıyorum.
وبما أنني نتذكر أنه لا يوجد أنا في الفريق كلمة أنا الآن محظورة

Tabii ki, cezası bitti ve takımda ilk beşe girdi.
وبالطبع، تم تخفيف احتجازه، وكان قد بدأ كناشئ في الفريق

Kimisiyse diğer takımda olmaları için insanlar arar.
وأناس أخرين سيحضرون أناس ليكونوا في الفريق الاخر

- Onun olduğu takımda maç mı kazanılır?
لا يُمكننا الفوز بالمبارة بوجودها في الفريق.

takımda oynamak istemiyorsanız, çıkabilirsiniz.
إن لم يرد أحد منكم أن يكون في الفريق يمكنه الرحيل الآن

Size söylüyorum eğer bu maçı kaybederseniz seneye hiçbiriniz bu takımda olmazsınız!
اسمعوا إذا خسرتم هذه المباراة فلن أشرك أياً منكم في الفريق في السنة المقبلة

Eğer takımda ben olsaydım, kesinlikle kazanırlardı.
لو كنت أنا ألعب في الفريق لكنا بالتأكيد فزنا

Olimpiyatlarda Amerikan judo takımında olman konusunda yalan söyledin mi?
نعم .. هل كذبت في كونك كنت في الفريق الأمريكي للجودو في الأولمبياد؟

Zaman Efendileri ve korsanları beraber. İlk defa aynı taraftayız biz.
سادة الزمان وقراصنة الزمن على حدٍ سواء، إننا هذه المرة نقاتل في الفريق عينه

Birinci sınıf bir ekip üyesi olmaktan çok daha ötesi değil mi senin için?
إنها أكثر من مجرد عضو في الفريق بالدرجة الأولى بالنسبة لك، أليس كذلك؟

Yani bugünkü gibi konuşmalar, röportajlar, toplantılar boyunca amacımız takıma mümkün olduğu kadar çok insanı katmak.
لذا وعبر خطابات كهذه اليوم وعبر المقابلات واللقاءات سنجيش اكبر عدد ممكن من الناس في الفريق

O kadar üzgün durma katil. Artık kazanan takımdasın.
لا تحزن انا وانت فريق الآن انت في الفريق الفائز

ekipte bir geyik olması güzel ama eski moda polisliği tercih ederim.
من جيد أن يكون لديك مهوس في الفريق لكنني أفضل الطريقة القديمة.

Çok heyecanlı, kendimi Ekipten biri gibi hissediyorum. Hissetme.
ان هذا مثير، انني احس بأنني عضوة في الفريق

Ekipteki görev tanımımı genişlettiğinden beri, ben de aynı soruyu kendime soruyorum.
السؤال نفسه كنتُ أطرحه على نفسي منذ قمتَ بتوسيع عملي في الفريق.

Evet, beni takım için denemişlerdi ve... küçükler takımına yollamışlardı.
أجل، لقد خضت للأختبار في الفريق و قد أرسلوني إلى فريق القاصريّن.

Bak, bir takımda olmanın en eğlenceli kısmı, takımın bir parçası olmaktır ve sen anlayamazsın çünkü asla onlardan birinde değildin.
انظر، المتعة في أن تكون في الفريق أن تكون جزء من الفريق وأنت لن تعرف ذلك لأنك لم تكن في فريق أبداً