"في القمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tepede
        
    • yukarıda
        
    • zirveye
        
    • üst
        
    • üstte
        
    • en üstteki
        
    • zirvede
        
    30, büyük büyükbabaymış gibi en tepede duracak. TED إذًا سيكون العدد 30 في القمة كالجدِّ الأكبر.
    12.000 yıl boyunca, yaş aralıklarının insan nüfusu içindeki dağılımı bir piramide benziyordu, tepede en yaşlılar olacak şekilde. TED علي مدي 12,000 عام, معدل توزيع الاعمار في البشر يبدو كهرم, مع الأكبر في القمة
    Her zaman en yukarıda olacağız çünkü benim arkamı kolladığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أنني سأكون في القمة لإنك تهتم بيّ جيداً
    yukarıda kalmak için neyi feda edeceksin? Open Subtitles ما الذي ستغض بصرك عنه من اجل ان تبقى في القمة ؟
    Başkanlık Sarayı personeli ve zirveye katılacak diğer memurlar aşağıda olacak. Open Subtitles طاقم البيت الأزرق و المشاركين في القمة سيتواجدون في الطابق السفلي
    Bu sonuçlar üst düzey insanlar tarafından bile tecrübe edinmiştir. TED حتى الأشخاص الذين هم في القمة اختبروا هذه النتائج.
    Hem sen de üstte kalmak istersin, değil mi Frasier? Open Subtitles تريد البقاء في القمة أليس كذلك " فريزر " ؟
    Bilmem gerekirdi. Erkek arkadaş yüzündendi. en üstteki kız, yanlış çocuğu öpmüş ve kavgaya tutuşmuşlardı. TED كان بسبب صديق إحداهن، قامت الفتاة في القمة بتقبيل الولد الخطأ ومن هنا بدأ العراك.
    Kumandan yaptı bunu. Bu akşam zirvede bizzat teşekkür edebilirsiniz. Open Subtitles القائدة من فعلت ذلك، بإمكانك شكرها بنفسك في القمة الليلة
    Seni, bakım evine yollayan depresyonun nedeni tüm önemsediğin şeyin en tepede olmasıdır. Open Subtitles الكآبة التي أدخلتك مستشفى الأمراض العقلية حدثت لأنك تفكر فقط في أن تصبح في القمة
    En tepede matematik ve diller, TED في القمة هي الرياضيات واللغات
    yukarıda hava ince değil. Open Subtitles الهواء ليس قليل في القمة
    Epey yukarıda. Open Subtitles الطريق في القمة
    Uygun miktarda sahne malzemesi ve cesur dönmemiz Porselena sayesinde zirveye ulaşacağız. Open Subtitles جرعة صحية من الدعائم، والشاذة الجريئة خاصتنا مخنثة، وأنت في القمة.
    Önemli olan, zirveye çıkmamızı sağlamak için birinin gerekeni yapacak kadar cesur olması. Open Subtitles إنه بشأن تواجد أحد ما هنا لديه الجرئة للقيام بما عليه ليضعنا في القمة.
    Birleşik Devletler en üst sırada, Japonya hedeflere ulaşıyor, Çin ise oldukça geride. TED الولايات المتحدة في القمة اليابان حققت الهدف والنتيجة المرجوة؛ الصين تحتاج شوطًا طويلًا لتصل.
    Bizim alanımızda,ekipman bağlamında bir nevi en üst seviyede diyebiliriz. TED في منطقتنا، في المفروشات إنهم بعيدون في القمة
    Eğer üstte olmak istiyorsanız, kontrol sürekli sizde olmalı. Open Subtitles اذا اردت ان تكون في القمة عليك ان تكون متحكماً طوال الوقت
    Akademik öğretmenler en üstte, beden öğretmenleri de en altta. Open Subtitles الأساتذة الجامعيين في القمة و أساتذة الرياضة في القاع
    En üstün hemen altındaki insanların bile en üstteki insanlardan sağlık düzeyleri daha düşük. TED فكلما تدرجنا أسفل القمة كلما إنخفضت الصحة والعمر المتوقع عن أولئك الذين يقبعون في القمة .
    en üstteki hariç demedin. Open Subtitles لم تقل بألا أزيل الذي في القمة
    4. kamptalar ve rüzgarın zirvede nasıl estiğini görebilirsiniz. TED هم فوق في المخيم الرابع ..ويمكنكم أن تروا أن هنالك رياحٌ تهب في القمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more