- Tom ve ben üniversitede beraberdik. - Güzel. | Open Subtitles | ـ توم وأنا كنا في الكليّة مع بعضنا ـ جيد |
üniversitede olup genç kız kardeşi için... iyi bir örnek oluşturması gereken kişiyle mi? | Open Subtitles | ذلك، الذي يفترض بأنّه كان في الكليّة انة مثل جيّد لأخته الصغيرة؟ |
Ben Dave. Dave Wolf. - üniversitede aynı fizik sınıfındaydık. | Open Subtitles | انا ديف , ديف ولف كنت معك في صف الفيزياء في الكليّة |
Bir gün Üniversitedeyken avukatın teki elinde 100 binlik bir çekle geldi. | Open Subtitles | كنتُ في الكليّة ذاتٍ يوم، وجاء مُحامٍ، وأعطاني شيك بـ100 ألف دولار. |
Üniversitedeyken sevgilimden kilitleri nasıl açacağımı öğrenmiştim. | Open Subtitles | كان لديّ صديقٌ في الكليّة والذي علمني كيف أفتح الأقفال |
Aslına bakarsan artık bir üniversite öğrencisi olacağına göre biraz şarap da olabilir istersen. - Hayır, istemiyorum. | Open Subtitles | أو في الحقيقة بعد أن أصبحتِ فتاة في الكليّة, القليل من النبيذ إذا أردتِ. |
Esasen kardeşimin üniversiteden arkadaşı. Arkadaşım sayılır ama. | Open Subtitles | بالواقع، كانت زميلة أختي في الكليّة ولكنها صديقتي أيضاً. |
üniversitede, cep telefonu satışı üzerine eğitim aldığını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنُني تخيّل أنّك تخصّصت في مبيعات الهواتف الخلويّة في الكليّة |
-Kızımın üniversitede bu yüzden çok ders kaçırdığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف إبنتي فوّتت الكثير من الحصص في الكليّة من أجل قصصها |
üniversitede yaptığın gibi mi? | Open Subtitles | أبنفس الطريقة التي قمتِ بها في الكليّة ؟ |
Hadi ama, sen üniversitede olacaksın. Ben ise burada çalışıyor olacağım. | Open Subtitles | بربكِ , أعني , ستكونين بعيدة في الكليّة و سأبقى للعمل هنا |
Demek üniversitede çıplak gezdin. Ne kadar da orijinal. | Open Subtitles | .ركضت عارياً في الكليّة .يا له من أمرِ تقليديّ |
Artık sizin üniversitede neden bu kadar zor zamanlar geçirdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف لما عانيتم أوقات صعبة في الكليّة |
Baze, sen tamamlamıştır üniversitede ekonomi. | Open Subtitles | انتَ مُتخصص في الإقتصاد في الكليّة |
Ama takibe aldığımız zaman üniversitede kendi adınıza kaydettirdiğiniz 38'liği bulduk. | Open Subtitles | لكنّنا بحثنا و وجدنا أنّكِ اشتريت مسدس عيار "38" أثناء دراستكِ في الكليّة |
Üniversitedeyken sperm bağışlamıştım. 20 yaşında bir kızım var. | Open Subtitles | تبرّعتُ بمنيّي في الكليّة لي ابنة عمرها عشرون عامًا |
Üniversitedeyken, bir gün Scorpion gibi bir ekipte olmak ister misin diye sorsaydın bunu hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | إذا سألتني عندما كنت في الكليّة إذا كنت سأعمل مع ناس مثل السكوربيون يوما ما لم أتخيل ذلك أبدا |
Biliyor musun, Üniversitedeyken iyi bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | أتعرفِ؟ ، كان لدّي صديق جيد في الكليّة |
Üniversitedeyken... arkadaşlarım içki ve kadın içinde yüzerken... | Open Subtitles | عندما كنتُ في الكليّة... بينما أصدقائي كانوا يغرقون في الخمر والنساء... |
- Üniversitedeyken yoktu. | Open Subtitles | لم تكن موجودة عندما كنت في الكليّة. |
Evet, hangi etkileyebilecek üniversite için başvuru. | Open Subtitles | نعم , والذي يمكن أن يؤثر على قبولك في الكليّة |
Kızımın üniversiteden arkadaşıydı. | Open Subtitles | ابنتي شآلوتي صديقها في الكليّة |