"في المحيط" - Translation from Arabic to Turkish

    • okyanusta
        
    • okyanusa
        
    • Okyanusu'
        
    • okyanustaki
        
    • okyanus
        
    • okyanusun
        
    • Pasifik'
        
    • 'teki
        
    • okyanustan
        
    • Okyanusunda
        
    • okyanuslara
        
    • okyanuslarda
        
    Açık okyanusta bir çok hayvan var -- birçoğu ışık yapabiliyorlar. TED هناك الكثير من الحيوانات في المحيط والعديد منها يمكنه انتاج الضوء
    okyanusta petrol, plastik ve radyoaktivite arasındaki ortak nokta nedir? TED في المحيط ما النقطة المشركة بين النفط والبلاستيك والنشاط الإشعاعي؟
    Ama okyanusta bu yeni akıntının daha olumlu bir etkisi oldu. Open Subtitles لكن في المحيط ، لدى ذلك ، التيار الجديد أثر إيجابي
    Ve Japonya'da, yüzlerce yarasa bir uçağa toplanarak okyanusa indirdiler. Open Subtitles وفي اليابان، مئات الخفافيش تجمعت حول طائرة وأسقطتها في المحيط
    Hint Okyanusu'nda Acanthaster planci denizyıldızı, Büyük Göller'deki zebra midyeleri, Kanada'daki spruce kurdu. TED نجم البحر ذو التاج الشوكي في المحيط الهندي، بلح البحر المخطط في البحيرات العظمى، دودة البراعم الراتينجية هنا في كندا.
    Derin okyanustaki en yaygın balığın yani besin zincirinin en altındakinin bu zehirli hapları yutup yutmadığını öğrenmek istedik. TED أردنا أن نعرف إذا كان أكثر الأسماك شيوعًا في المحيط العميق في قاعدة السلسلة الغذائية يبتلع هذه الحبوب السامة
    okyanusta büyük bir balon görüyor. Elleri olmadığı icin küçük bir ısırık atıyor ve bot sönüp gidiyor. TED انها ترى ذلك البالون الكبير في المحيط .. وهو لا يملك الايدي فتحاول قضمه .. فينفجر .. فتعود ادارجها
    okyanusta daha çok olan suya bakıyorsunuz. TED أنت تغطس في المحيط وتنظر إلى نوع آخر من الماء.
    Eğer dünyaya bakarsanız, her kıtanın etrafındaki okyanusta metan hidrat var. TED إن نظرتم إلى العالم، لديكم هيدرات الميثان في المحيط حول كل قارة.
    Uç bir örnek olarak: Kolera hastalığı okyanusta büyüen bir bakteri yüzünden gelişti. TED كمثال متطرف: مرض الكوليرا تسببه بكتيريا التي تنمو في المحيط.
    Şimdiye kadar patojenin okyanusta konak bulabilmesi için iyi şansa ihtiyacı olduğu düşünülüyordu. TED وحتى الآن، كان من المُعتقد بأن الفيروسات المسببة للأمراض بحاجة للحظ الجيد لتجد مضيف في المحيط.
    Bu mikro kanallar bizi bakterilerin koca mavi okyanusta nasıl gezindiğini anlamamıza daha önce hiç olmadığı kadar yakınlaştırdı. TED هذه القنوات الصغيرة تقربنا أكثر من أي وقت مضى لنفهم كيف تُبحر البكتيريا في المحيط الأزرق الكبير.
    Greenland'deki buzulların okyanusa dökülmemesi için yeterli değil. TED ليس كافيا لإبقاء الثلج في جرينلاند بمنأى عن الذوبان في المحيط.
    Çok daha fazla havalı şeyler var -- okyanusa her daldığımızda, deniz hakkında yeni şeyler öğreniyoruz. TED توجد الكثير من الأشياء المذهلة في المحيط وفي كل مرة نغوص بها نجد أمراً جديداً.
    okyanusa varamayanlar ise yakılıyor ya da etrafa saçılıyor. TED والأكياس التي لا ينتهي بها المطاف في المحيط يتم رميها أو حرقها.
    Güney Okyanusu'nda rüzgar bizden tarafa doğru esti. TED كما انقلبنا على جنبنا في المحيط الجنوبي.
    Karadan binlerce kilometre uzakta Güney Okyanusu'nda buzlu suya doğru battığınızı bir hayal edin. TED تخيل أنه وحيدٌ في المحيط الجنوبي محبوسٌ بين مياه متجمدة ، بعيدٌ عن اليابسة آلالاف الأميال.
    Bu harika keşfin gerçekleşme sebebi okyanustaki yaşamı farklı bir açıdan inceleyebilmek için teknolojiyi kullanmamız. TED ولقد حدث هذا الاكتشاف الرائع بفضل استعمالنا لتكنولوجيا جديدة لنرى الحياة في المحيط بمنظور جديد.
    Şeklini ve okyanus yüzüşü için kuvvetlendirilmiş aerodinamik dizaynını görebilirsiniz TED يمكنكم رؤية شكلها وتصميمها الانسيابي تملك القوة للسباحة في المحيط
    Bu özel yolculuğun ilk dalışında işte biz, okyanusun içine doğru dalıyoruz. TED ها نحن ذا، غطستنا الأولى في هذه الرحلة، نغوص عميقا في المحيط.
    Bu işten sonra emekli olup Güney Pasifik'e siktir olup gidebiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نعتزل بعدها و نذهب إلى جزيره في المحيط الهادئ
    Ancak Papua Yeni Gine'de ve Melanezya ve Pasifik'teki diğer adalarda buna dair kanıt buluyoruz. TED ولكن وجدنا تشابه في غينيا الجديدة في بابوا وفي ميلانيزيا في المحيط
    Burada baktığınız ise okyanustan fışkıran kimyasallardan oluşan inanılmaz bir borulu org. TED ما كنا نراه كان يشبه ماسورة كيماويات ضخمة للغاية تصب في المحيط.
    Bir tane daha var. Pasifik Okyanusunda hiç yüzmedim. Open Subtitles لديّ شيئاً أنا لم أسبح في المحيط الهادي من قبل
    Her sene kaç galon kimyasal maddenin okyanuslara döküldüğünü biliyor musun? Open Subtitles اتعرف كم لتراً من المواد الكيميائية تصبّ سنوياً في المحيط ؟
    Bunlardan çok fazla var, her yerdeler, okyanuslarda büyük problem oluşturuyorlar. TED لدينا الكثير منها، إنها أساسًا تذهب إلى كل مكان، إنها تسبب مشكلة في المحيط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more