"في المقام الأول" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilk başta
        
    • ilk olarak
        
    • en baştan
        
    • ilk önce
        
    • en başında
        
    • en başından
        
    • öncelikle
        
    • en başta
        
    • asıl
        
    • ki zaten
        
    • ilk etapta
        
    • her şeyden önce
        
    Ama unutma ki, ilk başta bizi biraraya getiren şey de kızgınlıklarımız. Open Subtitles لكن عليك تذكر ان هذا جزء مما جمعنا معا في المقام الأول
    Bunun yanında, ilk başta sistemi hücreye sokmak ise başlı başına bir dert. TED وبالإضافة إلى ذلك، هناك مشكلة دمج النظام في الخلية في المقام الأول.
    Her ne kadar ilk olarak fotoğrafları yayınlayanlar biz olmasak da. Open Subtitles رغم أننا لم نكن الجهة التي نشرت الصور في المقام الأول
    Şef, en baştan sana bu kadar yaklaşması benim suçum. Open Subtitles أيها الرئيس، لقد كان خطأي. أنها أصبحت قريبة جداً منك في المقام الأول.
    Bu bir sorun, bu yüzden de ilk önce basın yasağını önermiştim. Open Subtitles انها مشكلة، ولهذا السبب اقترحت تعتيم الصحافة في المقام الأول.
    en başında bu oyunu yazabilmeni kim sağladı onu da düşün istersen. Open Subtitles ربما عليك ان تُفكر بمن جعلك تكتب هذه المسرحية في المقام الأول
    en başından.. senin o berbat klübüne... adımımı bile atmamam gerekiyordu. Open Subtitles في المقام الأول, لم ينبغي علي وضع قدمي في ناديك القذر
    Bir süper güç, önce ve öncelikle kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelidir. Open Subtitles إن القوى العظمى يجب أن تعمل في المقام الأول على منافعها الخاصة
    Daha ilk başta denememiz gereken yöntem, kolay olanı. Open Subtitles الطريقة التي يمكن تنفيذها في المقام الأول وبطريقة سهلة
    İlk başta ben de o kadar çılgın değildim. Neden bunlardan bir tane isteyeyim? Open Subtitles ولكن أنا لا مجنون جدا حول لي في المقام الأول.
    İlk başta davet edilmemek yeterince kötüydü. Open Subtitles لقد كان سيئاً كفاية عدم دعوتي في المقام الأول
    Ama ilk başta benim için o serseriyi terk etti. Open Subtitles لكنها تخلَّت عن ذلكَ التافِه لأجلي في المقام الأول
    Medrese konusu seni ilk başta buraya getiren dönüm noktasıydı. Open Subtitles ما حصل في المدرسة هي الأزمة التي أحضرتك إلى هنا في المقام الأول
    Bunu yapmanın bir yolu da, ilk olarak sahip olduğumuz sisteme güvenmemiz ki bu da serbest piyasa sistemi oluyor. TED ويمكن فعل ذلك من خلال الثقة الحقيقية بالنظام الذي أوصلنا إلى هنا في المقام الأول وهو نظام السوق الحر
    İlk olarak, söyleyeceğimi unuttum. Open Subtitles في المقام الأول لقد نسيت ما أردت أن أقوله
    Ama General Perry'i desteklemek, en baştan senin hatandı. Open Subtitles لكنها غلطتك الخاصة للبناء فوق الجنرال بيري في المقام الأول
    Eğer öyleyse, ilk önce asla aşık olmamalıydık. Open Subtitles إذا فعلت ذلك، ونحن لن يكون سقطت في الحب في المقام الأول.
    Ama bu sefer, kamp ateşinden uzaklaştırılan canavarlar değil, en başında kamp ateşini bizzat kuran canavarlarız. TED الفرق أن الوحوش هذه المرة لم تهرب من نار المعسكر وإنما أشعلت نار المخيم في المقام الأول.
    Ya da Kyle'a kadınları küçük görmeyi öğreten en başından beri sendin. Open Subtitles أو ربما أنت من يعلمه الحط من قدر المرأة في المقام الأول
    dedi. Dürüst olalım ki sağlıkta öncelikle sizi hasta eden koşullara bakmadan genellikle semptomları tedavi ederiz. TED الإجابة الصادقة هي أننا في العناية الصحية غالبًا ما نعالج الأعراض بدون مخاطبة الظروف التي تجعلك مريض في المقام الأول
    Ama bundan gerçekten sorumlu olan kişi en başta bilgisayarı satan kişi. Open Subtitles ولكنّ الشخص المسؤول حقًّا هو من باع الحاسوب المحمول في المقام الأول.
    Orada olmanızın asıl sebebi buydu yani beni korumaya çalışıyordunuz. Open Subtitles السبب الوحيد لذهابكم إلى هناك في المقام الأول كان لحمايتي
    Tek sorun şu ki zaten hiç var olmamışlardı. Open Subtitles المشكلة الوحيدة أن تكون أنها لم تكن موجودة في المقام الأول.
    Çok uzun zamandır sokaklardayım ilk etapta neden kaçtığımı bile zar zor hatırlıyorum. Open Subtitles لقد عشت في الشوارع لفترة طويلة بالكاد أتذكر لم هربت في المقام الأول
    İyi mizah ve taşlamadan kastım ise, her şeyden önce, doğruluk ve dürüstlük ile yapılmış bir yapıt olmasıdır. TED بالعودة لما أعنيه بأفضل كوميديا وسخرية، أقصد أن أي عمل يصدر في المقام الأول وفي الغالب عن الصدق والنزاهة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more