"في المنزل عندما" - Translation from Arabic to Turkish

    • evde
        
    Teal'c, oğlunun ve eşinin bu olduğunda ... evde olduğuna inanmamız için bir sebep yok. Open Subtitles تيلك ، لا سبب للإعتقاد أن زوجتك وولدك كانا في المنزل عندما حدث ذلك
    O zaman evde olacağım deyince evde olmalısın. Open Subtitles اذا كن في المنزل عندما تقول بأنك ستأتي للمنزل
    - evde olmana sevindim. Open Subtitles أنا سعيدة انك كنت في المنزل عندما وصلنا.
    İçeri girdiğimde teknik olarak komşum evde değildi. Open Subtitles هو لم يكن تقنياً في المنزل عندما دخلت المنزل
    evde uyurken hastalandı. Open Subtitles تعرض لوعكة صحية في المنزل عندما كان نائم
    Toparlanırken evde değildin. Open Subtitles دوقه لم تكوني في المنزل عندما حزمت أمتعتي
    O çirkinken sessizce... evde oturuyordu! Open Subtitles لقد اعتادت أن تجلس بهدوء في المنزل عندما كانت قبيحة
    ...bu sana ulaştığında ben büyük ihtimalle evde olurum, ...ama umurumda değil. Open Subtitles على الأغلب سأكون في المنزل عندما تستلمين هذا
    Karınızın kazası olduğunda evde o veya başka biri var mıydı? Open Subtitles هل كانت هي أو أي أحد آخر في المنزل عندما وقعت حادثة زوجتك؟
    Eğer seni daha iyi hissettirecekse, senin yaşında Axl ve Sue'yi de evde bırakmıyordum. Open Subtitles إذا كان هذا يشعرك بتحسن، أنا لم أترك أكسل و سو يبقون في المنزل عندما كانوا في عمرك
    Televizyonu bütün gün açık bırakıyoruz böylece hırsızlar evde olduğumuzu sanıyorlar. Open Subtitles لا، إننا نترك التلفزيون مفتوح طوال اليوم لكي يظن السارقون أننا في المنزل عندما لا نكون هناك
    Termitler için çadır kurarlarken evde yiyecek bulunduramayız. Open Subtitles لا نستطع امتلاك أى طعام في المنزل عندما يُعسكرون من أجل النمل الأبيض.
    Okuldan döndüğümde evde olacak mısın? Open Subtitles هل ستكونين في المنزل عندما أعود من المدرسة؟
    Ama evde prova yaparken çok iyiydin. Open Subtitles ولكنك كنت جيداً جدا في المنزل عندما كنتِ تتدربين
    Bunlar baban öldüğü zaman evde kalan şeyler. Open Subtitles هذه هي الاشياء التي تركت في المنزل عندما مرت والدك.
    Evini sigorta parası için ateşe verdiğinde çocuğunun evde olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles هو لم يعرف أن أبنه في المنزل عندما قام بحرق منزله ليحصل على مال التأمين
    Ben yokken bu evde yalnız kalmanı istemiyorum Open Subtitles لا أريدك أن تكوني وحدك في المنزل عندما اذهب
    Babam denizaşırı yerlerde görevdeyken onunla evde kalırdım. Open Subtitles مكثتُ معها في المنزل عندما كان أبي في الخارج.
    - Oliver'i almaya gittiğimizde evde yoktu. Open Subtitles حسناً, لم تكن في المنزل عندما ذهبنا للقبض على أوليفر,
    Bu yapılıyor ve bunlar olurken ailen evde olsun istemezsin. Open Subtitles إن الأمر يحدث, ولن تريد أن تتواجد عائلتك في المنزل عندما يحدث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more