olay yerinde şırınga bulduk mu? | Open Subtitles | صديقنا له خبرات طبية هل وجدنا بعض المحقنة في الموقع |
kaçırılan kız, Annie Fisher, az önce olay yerinde ölü olarak bulundu, kendisini kaçırıp öldürense, ele geçirelemedi. | Open Subtitles | وجدت مقتولة في الموقع منذ لحظات قُتلت بواسطة مختطفها |
Olumlu. Şimdi Yerimdeyim. | Open Subtitles | علم في الموقع الآن |
- Ayrıca bölgede bulunan itfaiyecilerin deniz suyunu kullanmalarına hemen izin verin. | Open Subtitles | و أيضًا، قوموا بالسماح فورًا لرجال الإطفاء في الموقع باستخدام ماء البحر. |
Yerimizi aldık ve hazırız. Harekete geçmek için işaret bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن جاهزون و في الموقع, أعطني الضوء الأخضر و سنبدأ |
Neredeyse Yerimi aldım. Anlaşıldı. | Open Subtitles | . أنا تقريباً في الموقع . مفهوم |
Jigolodan muhabbet tellallarına, Pozisyonumu aldım. İşte orada. | Open Subtitles | من القائد الى المخيم أنا في الموقع ها هي هناك |
Operasyon aracı otel dışındaki yerini aldı. | Open Subtitles | مركبة العمليات موجودة بالفعل في الموقع خارج الفندق |
Eğer şimdi ünlü bir yıldızı, gerçekten Olay yerine gönderip buna birazda reailte şov havası katabilirsek bu iş yürüyebilir. | Open Subtitles | ولكن اذا دمجنا بعض الواقعية في العرض واسم نجم حقيقي في الموقع يمكن لهذا ان ينجح في الموقع ؟ |
olay yerinde bulunan kumaş, haki renk sentetik keten. | Open Subtitles | النسيج الذي عثر عليه في الموقع كان من القطن مع مركب بوليمر اصطناعي, الصبغة: لون الزيتون الاخضر |
O piç kurusu olay yerinde lise fotoğrafını, ehliyetini ya da pasaportunu bıraksa da olurmuş. | Open Subtitles | ربما ترك الوغد أيضاً جوازه ورخصة القيادة وصورة المدرسة الثانوية في الموقع |
Bize söylenene göre, kızların üçü ya olay yerinde ölü bulunmuş ya da bulunduktan kısa süre sonra ölmüşler. | Open Subtitles | لقد تم إخبارنا بأن 3 من الفتيات تم العثور عليهم إما أموات في الموقع... أو ماتوا بعد ذلك بقليل. |
Bu şemsiye olay yerinde bulduğum daireyi ikiye katlamış. | Open Subtitles | هذه المظلة تكرارا نمط الرنين لقد وجدت في الموقع. |
Tamam, Yerimdeyim. | Open Subtitles | حسناً ، انا في الموقع |
Yerimdeyim ve hedefi bekliyorum. | Open Subtitles | انا في الموقع ولدي الطرد |
Federal police bölgede yardımcı olmayı teklik edebilir. | Open Subtitles | هي يمكن أن تعرض الإتحاديون شرطة بعض المساعدة في الموقع. |
Green Arrow'dan, Watch Tower (Bekçi Kulesi)'ne, Yerimizi aldık. | Open Subtitles | من السهم الأخضر إلى برج المراقبة نحن في الموقع |
Swagger, ikinci noktada Yerimi aldım. | Open Subtitles | سواجر^ , انا في الموقع الثاني^ |
Pozisyonumu aldım. Füzeler hazır. | Open Subtitles | أنا في الموقع لقمت الصواريخ |
Üçüncü birim yerini aldı. Hedef karşımda. | Open Subtitles | الوحدة رقم 3 في الموقع أرى الهدف بوضوح |
14:19'da üniformalı polisler Olay yerine gelmiş. | Open Subtitles | 13 مساءً، عند الساعة 2: 19 تواجدت فرقة المطافئ في الموقع |
Saat 2:15, Çarşamba, ayın 12'si ve bu kayıt bugün Sette gerçekten olanlarla ilgili kanıt niteliğinde olacak. | Open Subtitles | إنها الثانية والربع، اليوم هو الأربعاء الثاني عشر وسيكون هذا الشريط دليلاً عن ما حدث في الموقع اليوم |
Tüm ajanlar yerlerinde. Mümkünse, benimle çıkar mısın? Buzlu soya? | Open Subtitles | كل العملاء في الموقع ممكن، نتمشي بالخارج ايسد و سوي. |
Olay yerindeki sodyum hipoklorit kalıntısına bak. | Open Subtitles | أنظر لكمية بقايا كلور الصوديوم في الموقع |
Aslında bu sitede en çok kullanılan yüz de bu. | TED | إنها في الحقيقة أكثر ميزة مستخدمة في الموقع الالكتروني . |