Jüpiter'in manyetik alanı güneş sistemindeki en geniş ve kuvvetli olanıdır. | Open Subtitles | المجال المغناطيسي لكوكب المشتري هو الاكبر و الأقوى في النظام الشمسي |
güneş sistemindeki bir çok uydunun yüzeyinde benzer malzemeye rastlıyoruz. | Open Subtitles | نراه على سطح العديد من الأقمار في النظام الشمسي الخارجي |
Öyleyse, böylesine muazzam kütleli iki gezegeni güneş sisteminin diğer ucuna ne fırlatabilir? | Open Subtitles | إذا ، مالذي بامكانه أن يدفع كوكبان ضخمان لمسافة بعيدة في النظام الشمسي |
Bu yüzden biz de bir grup araştırmacı ile Güneş Sistemi'nin farklı yerlerinden gelen bu verileri toplar ve analiz ederiz. | TED | ولذا أقوم أنا ومجموعة من الباحثين بجمع وتحليل تلك البيانات القادمة من مواقع مختلفة في النظام الشمسي. |
Güneş Sistemi'ndeki en uzak ve donmuş ayın üstünde faal sıcak su kaynakları gördük. | Open Subtitles | على أبعد وأكثر قمر متجمد في النظام الشمسي |
Binbaşı, Güneş Sisteminde nerede olduğumuzu düşünün. | Open Subtitles | الرائد،فكر حول اين نحن في النظام الشمسي. |
Öyle muazzamdır ki güneş sistemimizdeki gaz ve tozun %99.9'unu toplamıştır. | Open Subtitles | عملاقة جداً حيث جمعت 99.9% من الغاز والغبار في النظام الشمسي. |
güneş sistemindeki dışsal cisimlerin hepsi bir şeye göre tepki veriyordu. | TED | إن كل هذه الأجسام في النظام الشمسي الخارجي كأنهم في ردة فعلٍ على شيء ما. |
Sanırım bunlar güneş sistemindeki tutulma resimlerinden en beğendiklerim. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه هي المضلة لدي من جميع صور الكسوف في النظام الشمسي |
Yıldızımız açık ara güneş sistemindeki en büyük harikadır. | Open Subtitles | نجمنا ، حتى الآن ،الأعجوبة الأكبر في النظام الشمسي |
güneş sistemindeki her hangi bir gezegen her zaman tümüyle yok olma tehlikesi altındadır. | Open Subtitles | أي كوكب في النظام الشمسي دائماً في خطر الإبادة التامة |
Ve o zamandan beri, güneş sistemindeki diğer bütün gezegenlerden çok daha farklı bir gezegenimiz var. | Open Subtitles | منذئذ، لدينا كوكب مختلف عن جميع الكواكب الأخرى في النظام الشمسي. |
Sadece 18 ay sonra güneş sisteminin en büyük gezegenine ulaştılar. | Open Subtitles | وبعد 18 شهرا فقط، وصلوا إلى أكبر كوكب في النظام الشمسي |
1845'ten beri ilk kez yer çekimsel etkinin güneş sisteminin dış kısmındaki bir şeyden geldiğini gördük ve ne olduğunu bilmiyorduk. | TED | كانت هذه هي المرة الأولى منذ عام 1845 التي لاحظنا فيها تأثيرات جاذبية لشيء ما في النظام الشمسي الخارجي ولم نعرف كنهه. |
Şu anda 4 gezegen bulunan güneş sisteminin iç kısmında bir zamanlar yüz kadar gezegen bulunuyordu. | Open Subtitles | في النظام الشمسي الداخلي هناك الآن أربعة كواكب كانوا ذات مره ما يزيدوا عن المائه |
Mars Güneş Sistemi'nin en büyük kanyonuna sahip, Valles Marineris. | TED | ولديه الصدع الأكبر في النظام الشمسي ويدعى " فاليس مارينريس" |
Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegenler, Dünya ve diğer kayalık gezegenler Jüpiter ve Satürn gibi dev gezegenlerin nüveleri, Uranüs Neptün ve Plüton gibi en uzaktaki gezegenlerin şu anda elimde tuttuğumdan çok daha ince toz parçacıklarından oluştuğunu düşündüğünüzde bu inanılmaz geliyor. | Open Subtitles | انه لمُدهـش أن نضع فى الإعتبار أن كل الكواكب في النظام الشمسي |
Muhtemelen Kuiper Kemeri'nin içinde, Güneş Sistemi'ndeki herhangi bir bölgedekinden daha çok cisim vardır. | Open Subtitles | من أيّ منطقة أخرى في النظام الشمسي هي المنطقة الأكثر إزدحاماً |
Güneş Sistemi'ndeki en şiddetli ve en büyük fırtına. | Open Subtitles | إنها أكبر وأعنف عاصفة في النظام الشمسي كله |
Güneş Sistemi'ndeki en büyük fırtına. | Open Subtitles | العـاصفــة الأعـظـم في النظام الشمسي |
Mars Güneş Sistemi'ndeki en büyük etki kraterine sahip, Hellas Basin. | TED | وللمريخ يملك أيضاً دائرة .. إرتطام مذنب هي الأكبر في النظام الشمسي وتدعى ... " هيلاس باسين " |
Güneş Sisteminde, bir kadının adı verilen tek gezegen. | Open Subtitles | هذا هو الكوكب الوحيد في النظام الشمسي الذي سمي على اسم امرأة |
Ve bunların en büyüğü güneş sistemimizdeki en eski fırtınadır. | Open Subtitles | وهذه أضخمها جمعاء أقدم عاصفة في النظام الشمسي |