Müşteri gibi davranıp motelde iki tane oda kiralarız. | Open Subtitles | نمثّل وكأنّنا بعضًا من المُشتريين وربّما نستأجر بعض الغرف في النُزل. |
Hâlâ onu motelde bırakman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لا زلت أعتقد أنه يفضل لو أنك تركت هذا في النُزل |
motelde öldüğünü falan düşünmüştüm. | Open Subtitles | اللعنة؛ ظننت أنه قضي عليك في النُزل |
oteldeki gibi balataları sıyırmaya başladın yine. | Open Subtitles | لقد كنت عنيفًا باطلاقك النار على الجميع في النُزل |
Bu gece otelde onu mu yapıyordun? | Open Subtitles | إذًا, هذا ما كنت تفعله في النُزل الليلة؟ |
Moteldeki soygun buranın en kanlı olayı olarak tarihe geçti. | Open Subtitles | حصلت السرقة في النُزل وكانت الأكثر فتكاً في التاريخ |
Ufaklık! Senin motelde öldürüldüğünü sanmıştım. | Open Subtitles | ؛(ليل دايس)؛ يارجل؛ ظننت أنه قضي عليك في النُزل |
motelde mi? | Open Subtitles | دومنيك قال أنهم في النُزل |
Li'l Dice? Kahretsin. motelde öldüğünü falan düşünmüştüm. | Open Subtitles | ؛(ليل دايس)؛ يارجل؛ ظننت أنه قضي عليك في النُزل |
Patrice'i buldun motelde saklanan Joe Purcell'a kadar takip ettin. | Open Subtitles | لقد عثرتَ على (باتريس و قد قمتَ بملاحقتها وصولاً إلى (جو بورسيل) و هو مختبئ في النُزل |
- Şu an motelde. | Open Subtitles | إنها في النُزل الأن. |
Ama annen o motelde kaldı ve Norma onu Norman'la bıraktı ve şimdi kadını bulamıyoruz, motelden hiç çıkış da yapmamış. | Open Subtitles | ولكن والدتك بقت في النُزل, و (نورما) تركت (نورمان) وحده بالمنزل معها, والآن لا نستطيع العثور أو الوصول إليها ولم تقم بتسجيل الخروج من النُزل على الإطلاق |
- Peki ya oteldeki kız? | Open Subtitles | ماذا عن تلك الفتاة في النُزل ؟ |
-Bu yüzden Jason Randolph'ı ve oteldeki adamı öldürdü. | Open Subtitles | ربما لهذا هي قتلت (جيسن راندولف) والرجل في النُزل. |
Tamam! otelde yer yok. | Open Subtitles | لا يُوجد مكان مُتاح في النُزل. |
O Moteldeki adamlardan biri partideydi. | Open Subtitles | و في الحفلة، كان هناك أحد الرجلين الذين كان في النُزل |