"في اليوم الذي يسبق" - Translation from Arabic to Turkish

    • önceki gün
        
    • bir gün önce
        
    Tam şu anda, doğum gününüzden bir önceki gün için takviminizde bir toplantı koyun. TED لذا على الفور ضع في تقويمك طلب الاجتماع وذلك في اليوم الذي يسبق يوم مولدك القادم.
    Ben ölmeden önceki gün orada olmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تكون موجوداً في اليوم الذي يسبق إعدامي
    Babamın kaybolmasından önceki gün. Open Subtitles .في اليوم الذي يسبق يوم اختفاء والدي
    Nişanlanmadan bir gün önce o garsonla takıldığında da. Open Subtitles كنت تمزح مع صديقتك السابقة وتجاهلت ان تخبرها بأنّك متزوّج كنت هناك عندما حاولت مغازلة النادلة في اليوم الذي يسبق خطوبتك
    Babanla sen o ölmeden bir gün önce kavga ettiniz. Open Subtitles أنت ووالدك تشاجرتما في اليوم الذي يسبق موته
    Durusmasindan önceki gün biri evine girip o uyurken ona yatistirici bir madde enjekte edip dilini kesti. Open Subtitles حسناً، في اليوم الذي يسبق مُحاكمته، اقتحم شخص ما شقته وبينما كان نائماً... حقنوا له بعض المسكّنات وقطعوا لسانه.
    Duruşmasından önceki gün biri evine girip o uyurken ona yatıştırıcı bir madde enjekte edip dilini kesti. Open Subtitles حسناً، في اليوم الذي يسبق مُحاكمته، اقتحم شخص ما شقته وبينما كان نائماً... حقنوا له بعض المسكّنات وقطعوا لسانه.
    John Rankin geçen pazartesi sizi neden aradı? Öldürülmeden önceki gün? Open Subtitles لماذا إتصل بك (جون رانكين) الإثنين الماضي، في اليوم الذي يسبق مقتله؟
    Unutma, ölmeden önceki gün Ridgeway'i iki kere aramıştı. Open Subtitles لقد إتصل بـ(ريدجواي) مرتين في اليوم الذي يسبق موته.
    Görünüşe göre McGinnis, Hayley'nin ölümünden önceki gün gitarist Zack ile 10 dakikalık görüşme yapmış. Open Subtitles يبدو أنّ في اليوم الذي يسبق وفاة (هايلي)، اتّصل (مغينس) لعشر دقائق بـ(زاك)، عازف الغيتار.
    Hayley öldürülmeden önceki gün McGinnis'le neden konuştun? Open Subtitles لمَ تحدّثت لـ(جون مغينس) في اليوم الذي يسبق مقتل (هايلي)؟
    Jonas Siedel'in cep telefonu kayıtlarına göre, birisi o öldürülmeden önceki gün ona 22 kez mesaj atmış. Open Subtitles {\pos(192,210)} تشير سجلات جوّال (جوناس سايدال) أنّ أحدهم راسله 22 مرة في اليوم الذي يسبق مقتله. من كان؟
    Omar gitmeden önceki gün, Irak'ta kaybolan bazı jeneratörlerle ilgili benimle konuşmak istedi. Open Subtitles في اليوم الذي يسبق مُغادرته، أراد مُحادثتي حول بعض المُولّدات التي فُقدت في (العراق).
    Londra'ya gelmemizden önceki gün ofisimde oturmuş güzel bir kadının masamın üstündeki resmine bakıyordum. Open Subtitles في اليوم الذي يسبق سفرنا إلى (لندن)... كنتُ جالساً في مكتبي أنظر إلى صورة إمرأة جميلة على المكتب.
    - Öldürülmeden bir gün önce çiçeklerle, Open Subtitles لقد ذهبت لمنزلها في اليوم الذي يسبق موتها
    Buldum. Köprüdeki ilk olaydan bir gün önce kesilmiş. Open Subtitles هاهي, هذه بطاقة الموقف في اليوم الذي يسبق بدء قضية الجسر
    Buraya duruşmadan bir gün önce gelip Bayan Hughes, O'Brien ve benimle konuşacak. Open Subtitles سيأتي هنا في اليوم الذي يسبق المحاكمة للتحدث في التفاصيل معي والسيدة هيوز وأوبراين
    Kayıtlara göre, soygundan bir gün önce kasana gitmişsin. Open Subtitles لأن السجلات تشير إلى أنك ولجت الصندوق في اليوم الذي يسبق السرقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more