"في انتظاره" - Translation from Arabic to Turkish

• onu bekliyor
• bekleyen bir
• onu beklediğini

Ve oraya gideceği zaman geldiğinde de, orada onu bekliyor olacağız.
وعندما يأتي الوقت الذي سيصل به إلى المكان سنكون في انتظاره

Ve oraya gideceği zaman geldiğinde de, orada onu bekliyor olacağız.
عندما يأتي الوقت الذي سيصل به إلى هناك سنكون في انتظاره

Söz verdiğimiz tıbbi yardım ve garanti onu bekliyor.
الرعاية الطبية التي وعدناه بها والضمان في انتظاره

Mesajını gönderdiğinde panoda çıkacak ve senin yazdığın mesajdan onu bekleyen bir video olduğunu anlayacak.
قومي بإرسال رسالة إلى اللوحة لكي يعلم الهدف الذي تريدينه أن هناك فيديو في انتظاره.

Onu evden evin arkasındaki kaldırıma kadar taşıdı ki orada bekleyen bir araba olduğunu düşünüyoruz.
لقد أخذها من المنزل إلي الجزء الخلفي من الملكية إلي شارع جانبي، حيث نعتقد أنه كانت هناك سيارة في انتظاره.

O yüzden Navarro oraya gittiğinde kendisini bekleyen bir silah olmasını sağlayacak.
لذلك سيتأكد (نافارّو) من انه هناك شخصٌ في انتظاره وعندما يأتي هناك

Hükümet Meydanı güvenli. Başkan Amirev'e halkının onu beklediğini söyleyin lütfen.
الميادين مؤمنه من فضلك أخبر الرئيس(أمروف)أن شعبه في انتظاره

Uzun süreliğine gider, döndüğündeyse annemle onu bekliyor olurduk.
هو كأن يذهب كثيراً ثم يعود و أنا و أمي سنكون في انتظاره

Öyleyse siz ikiniz orada onu bekliyor olsanız iyi olur.
لذا فمن الأجدر أن يكون كليكما في انتظاره

Bay Mavi. Veri dosyası ekte. Ortaya çıkacak olursa, onu bekliyor olacağız.
لو قام بأي اتصال ، سنكون في انتظاره

Döndüğünde işi onu bekliyor olacak.
سيبقى عمله في انتظاره حتى عودته

Ama onu bekliyor olacağız safımızda Elohim ile birlikte.
وسنكون في انتظاره مع الرب الى جانبنا

O'nu bekleyen bir pusu var.
هناك كمين في انتظاره.

Kent döndüğü zaman burada onu bekleyen bir sürpriz olacak.
عندما يعود (كنت)... سوف يجد مفاجأة صغيرة... في انتظاره