"في انتظاري" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekleyen
        
    • beni bekliyor
        
    • bekledin
        
    • beklediğini
        
    • bekliyorlar
        
    Benden adalet bekleyen dört aile daha var. Open Subtitles لدي أربع عائلات في انتظاري أن أحصل لهم على القصاص.
    Kalmayı çok isterdim aslında, cidden isterdim ama beni bekleyen bir gemi ve tayfa var. Open Subtitles اريدُ البقاء , حقاً ، اريدُ ذلك, ولكن لدي سفينةٌ وطاقمٌ في انتظاري.
    Hiç beni bekliyor gibi görünmüyordun... karşılaşmaya devam ettik ama; Open Subtitles لم يبدُ عليك مطلقا انك في انتظاري لكننا استمرينا في لقاء بعضنا مع كل التفاتة
    Hayatımda bir kadın var ve beni bekliyor. Open Subtitles هناك إمرأة جديدة في حياتي وهي في انتظاري
    Bütün gün boyunca bekledin mi? Open Subtitles هل كنت في انتظاري طوال اليوم؟
    Beni beklediğini düşünmek benim için rahattan öteydi. Open Subtitles لقد كان من المريح أن أفكّر بأنكِ في انتظاري
    Dairemde bir kadını öldürdüler, şimdi de beni bekliyorlar. Open Subtitles لقد قتلا امرأة بشقتي والآن هما في انتظاري
    Cennette bekleyen bakire kızıl İngilizler için dua et. Open Subtitles أصلي لكي ألقى في الجنة عذارى انجليزيات ذوات شعر أحمر في انتظاري
    Tamam mı? Evde bekleyen karım ve çocugum var. Yalnızca eve gitmek istiyorum. Open Subtitles انظري, عندي زوجة وطفل في انتظاري بالمنزل, أنا أُريدُ فقط العودة إلى المنزل, اتفقنا؟
    Evde beni bekleyen. Open Subtitles في انتظاري عندما اعود إلى المنزل
    Bazen beni bekleyen büyük bir ceza olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أحياناً أشعر بأن في انتظاري عقاب عظيم.
    Minik kızım da karada beni bekliyor. Open Subtitles وابنتي الصغيرة في انتظاري على الجانب الآخر
    Önemli bir konu hakkında görüşmek üzere Yunan Başbakanı beni bekliyor. Open Subtitles الرئيس اليوناني في انتظاري من أجل اجتماع هام
    Milyonlarca yılda hayal edemediğiniz şeyleri düşünebilirim! Evren beni bekliyor! Open Subtitles بإمكاني التفكير في أفكار لم تكونوا لتحلموا بها في ملايين السنين لقد كان الكون في انتظاري
    Tam şu an dairemin kapısında onun iki gorili beni bekliyor. Open Subtitles حالياً هناك غوريلاتان على باب شقتي في انتظاري
    Orda bir yerde ruh eşimin... beni beklediğini. Open Subtitles أنني أؤمن بالسحر و بوجود رفيق الروح في مكان ما في انتظاري
    Loski'lere üçüncü kez yumurta getirişimde Bryce'ın beni beklediğini fark ettim. Open Subtitles بحلول المرة الثالثة لإحضاري البيض لعائلة (لوسكي)... أدركت أن (برايس) كان في انتظاري... .
    Karım ve çocuklarım içeride beni bekliyorlar, bu saçmalığa vaktim yok. Open Subtitles لدي زوجة وبنتان في الداخل, وهن في انتظاري, لذا فإنني ليس لدي وقت لهذا.
    Onlar içerde ve beni bekliyorlar. Open Subtitles إنهم يجلسون الآن بالداخل في انتظاري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more