"في باث" - Translation from Arabic to Turkish

• Bath'da
• Bath'ta
• Bath'a
• Bath'ın

Ve Bath'da Anne'e kimsenin ihtiyacı olmadığına göre, ben de hemen, buradaki işleri bitirir bitirmez gideceğini yazdım.
وبما أن لا أحد يحتاج لآن في باث لقد كتبت لها مباشرة أنها ستذهب إليها عندما تنتهي من هنا

Her durumda, Bath'da değil de burada olduğuma çok memnunum.
أنا سعيدة بوجودي هنا على أن اكون في باث مهما كانت الظروف

Bath'da birbirinizi görmekten kaçınmak bir hayli zor olacak.
من الصعب عليك أن تتجنبوا رؤية بعضكم البعض في باث

Bath'ta sadece dört haftadır bulunuyor ve nişanlandı!
كان في باث لاربعة اسابيع وهاهو الان خاطب

Siyaset hariç her şey olur. Siyasetten arınmak için Bath'a geldim.
أي شيء خلاف السياسة أنا هنا في (باث) لاتعافى من السياسة

Bath'ın en kötü yönünün çirkin kadınların sayısı olduğunu söylemeliyim.
علي القول أسوء ما في باث النساء العاديات

En iyisi de Bayan Anne, kuzeniniz Bay Elliot da burada, Bath'da ve Sör Walter ile barıştılar.
والأفضل من هذا أن قريبك السيد اليوت موجود هنا في باث وقد تصالح مع والدك

Yani gelecek hafta bir terzi provası için bizi Bath'da görebilirsin.
لذلك ترقبينا في باث الأسبوع القادم للقياس

Belki de Bath'da az bir parayla yaşayan ve soylu bir adı olmayan tek zavallı dul o değildir.
ربما ليست الأرملة الوحيدة في باث دون مال أو كرامة

Kısa zamanda Bath'da Hemşire Rooke'dan habersiz hiçbir şey olamayacağını öğrenirsin.
ستتعلمين قريباً أن لاشئ يحدث في باث دون أن تعرف به الممرضة السيدة بروك

Kesinlikle öyle ve Bath'da yemek şimdiye kadar servis edilmiş olurdu.
واضح جدا ولو كنّا في باث لدعونا الى العشاء الآن

Bath'da veya Oxford'da bile, fakirler zenginlerden daha çok ilgiye muhtaç olacaklardır.
حتى في باث أو أوكسفورد الفقراء سيظلون دوماً في حاجة أكبر للإهتمام من الأغنياء.

Bath'da ne işi var ki?
ماذا يفعل في باث ؟

Oh, size ne zamandır Bath'da olduğunuzu, tiyatroya ve konsre gidip gitmediğinizi, ve buna benzer şeyler sormalıyım.
(أن أسألك كم لكِ في (باث هل ذهبتِ إلى المسرح والحفل الموسيقي وما إلى ذلك

Bath'da Herşey daha serbest ve kolaydır
(أتعلمين؟ . الأمور غير متكلفة هنا في (باث

Sanırım sonsuza kadar Bath'da kalıp hergün sizinle yürüyüşe çıkabilirim!
(أعتقد أني سأحب البقاء في (باث إلى الأبد والتنزه معكم يومياً

Büyük oğlum sorumluluğa katlanmalı. Kendisi Bath'da kalıyor.
إبني البكر يتحمّل كل المسئولية (فهو سيبقى في (باث

Bath'ta çok fazla çirkin kadın var.
العديد من النساء القبيحات في باث

Bath'a haber yollama nezaketinde bulunursanız çok menun olurum.
ترسل لي في باث لتخبرني عن أحوال لويزا

Tüm Bath'ın bize gülmesini mi stiyorsun?
هل تريدين أن يسخروا منا في (باث) ؟