Ellerindeki her şeyi Pakistan'da bırakıp gelen insanlar için biraz yararı olur umarım. | Open Subtitles | أتمنى أن يساعدكم من أجل اولئك الذي أضطروا لترك كل شئ في باكستان |
Mac, Pakistan'da az kalsın tüm ekibin ölümüne sebep oluyor muydu? | Open Subtitles | هل كادت أن تتسب بمقتل طاقمها خلال حادثة وقعت في باكستان |
Hatta, Pakistan'da bir adres ve telefon numarası var. | TED | في الواقع هنالك رقم هاتف و عنوان في باكستان |
Pakistan'daki moda endüstrisinde neler olduğunu araştırmaya karar verdik. | TED | ذهبنا الى صناعة الموضة في باكستان و قررنا القيام بأبحاث حول ما يجري هناك |
Pakistan'daki bu çocuklar okula gitmiyor. | TED | هؤلاء الأطفال في باكستان لا يذهبون الى المدرسة. |
1969'da Pakistan'a katılmasından önce bir prenslikti. | TED | كانت ولاية أميرية إلى أن أدمجت في باكستان عام 1969. |
Ama burada, Pakistan'ın başka yerlerindeki kadınların yaşadıklarını gördüm. | TED | لكن هنا رأيت ماذا يعاني النساء في باكستان |
Bakalım, işte Pakistan'dayken çektiğim bir kaç fotoğraf. | TED | اذن دعونا نرى,هذه بعض الصور التي التقطتها عندما كنت في باكستان |
Pakistan'da kadınların her gün yüzleştiği çok ciddi ve bazen ölümle sonuçlanan türde bir taciz. | TED | هذا النوع من المضايقات التي تتعرض لها النساء في باكستان خطير جدا ويؤدي إلى حدوت وفيات في بعض الأحيان. |
Pakistan'da yüzlerine asit atılarak eritilmiş kadınlarla tanıştım. | TED | كنت مع نساء في باكستان اللاتي شوّهت وجوههن بالحامض. |
Benim teknoloji platformum Pakistan'da ailelerin kızlarını katletmesine sebep oluyorsa bu benim sorunum değil. | TED | ليست قضيتي إذا تسببت قاعدة التقنية خاصتي في جعل الأسر في باكستان يقتلون بناتهم. |
14 yaşındayken, artan can sıkıcı sorularımdan bunalan annem, bunları tüm ülkeye sormam için Pakistan'da yerel bir İngilizce gazetede yazmaya başlamamı önerdi. | TED | وفي عمر 14 طفح كيلها بتزايد أسئلتي المزعجة فنصحتني أن أكتب للصحيفة المحلية الإنجليزية في باكستان لأطرح أسئلتي على البلد بأكمله، قالت لي. |
İnternetteyken kimse nasıl bir çakal olduğunuzu bilmez. Değil mi? Kimse Pakistan'da olduğunuzu bilmeyecektir. | TED | على الانترنت لن يعلم احد انك كلب صحيح؟ لا يعلم احد انك في باكستان |
Gerçek hayatta buna benzer filtrelemelerin Pakistan'da gerçekleştiğini görüyoruz. | TED | في العالم الحقيقي نرى فلترة من هذا النوع تجري في باكستان. |
Geçekten de haritaya baktığımızda, doğal yaşam alanlarının Pakistan'daki İndus'tan Burma'daki İrrawaddy'ye kadar uzandığını görebiliriz. | TED | في الحقيقة وكما نرى في الخريطة كان نطاقه ونشاطه يمتد من الاندس في باكستان الي ارادوي في بومباي |
Burada, benim büyüdüğüm yere yakın bir yerde Pakistan'daki bir köydeki bir grup çocuk var. | TED | هذه مجموعة من الاطفال في قرية في باكستان بالقرب من المكان الذي نشأت فيه |
Pakistan'daki Hindular için umut kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أمل في الهندوس الموجودين في باكستان |
Brezilya'ya bahse giriyorum, Pakistan'a yarım milyon satacak, Arjantin ... | Open Subtitles | شراء في البرازيل, مزايدة على نصف مليون في باكستان, بيع في الأرجنتين |
Intel, onun Pakistan'a çok yakın bağları olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ولدينا معلومات انه يسكن الأن في باكستان. |
Bir zamanlar Hazarlar için huzurlu bir cennet olan yer şimdi Pakistan'ın en tehlikeli şehrine dönüşmüştü. | TED | الملاذ الآمن الوحيد للهازارة، لقد تحولت الآن إلى أكثر المدن خطرًا في باكستان. |
B.M., Pakistanda her yıl 1000 civarı töre cinayeti gerçekleştiğini bildiriyor ve bunlar, yalnızca kayıtlı vakalar. | TED | تفيد تقارير الأمم المتحدة عن حدوث ١٠٠٠جريمة قتل شرف سنوياً في باكستان و هي الحالات التي تم الإبلاغ عنها فقط. |