"في بدلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • takım elbiseli
        
    • takım giymiş
        
    • takımın içinde
        
    • takım elbiseyle
        
    • smokin giymiş
        
    • takım elbise içinde
        
    • kıyafetinin içindeki
        
    Kolyedeki adam, mavi takım elbiseli adamdı. Open Subtitles الرجل في المدلاة الخاص بك، هو رجل في بدلة زرقاء.
    Zenci, kahverengi takım elbiseli. İri. Open Subtitles رجل اسود في بدلة بنية ، انه ضخم
    Böyle süslü bir takım giymiş yakışıklı bir beyefendiye bakınca kendinizi pis hissetmediniz mi çocuklar? Open Subtitles لا يجعلك أولاد تشعرون بشىء قذر للنظر إلى مثل هذا الرجل المحترمِ الوسيم كل المتأنقون في بدلة مذهلة؟
    Seni bir takımın içinde göreceğimi asla düşünmezdim Majesteleri. Open Subtitles ما ظننت أبداً أنّي سأراك في بدلة ضيّقة يا صاحبة الجلالة
    Hem de Charlie Parker gibi, şöyle yelekli, beyaz bir takım elbiseyle. Open Subtitles و أرحل في بدلة من 3 قطع كـ(تشارلي باركر)
    Seni gözümde şanslı bir kızın verandasında smokin giymiş ve elinde bir şişe şampanya tutar halde canlandırıyorum. Open Subtitles أتخيلك وأنت تظهر في شرفة فتاة محظوظة في بدلة أنيقة, وأنت تحمل قنينة من النبيذ الفاخر
    Hayır, sadece,... seni takım elbise içinde pek görme şansım olmuyor, ondan. Open Subtitles لا، لا أراك كثيراً في بدلة فحسب
    Alfred, o Batman kıyafetinin içindeki her kimse hareketlerimi yapmadan önce biliyordu. Open Subtitles (آلفريد)، من كان في بدلة (باتمان) تلك، عرف حركاتي قبل أن أقوم بها.
    ...yani takım elbiseli bir gladyatör olmak istiyor muyum? Open Subtitles إذا هل أريد أن أكون ملاكم في بدلة
    Çizgili takım elbiseli olan. Open Subtitles في بدلة رمادية فحمية
    takım elbiseli bir seks bombası! Open Subtitles إنه مثل جنس في بدلة
    Kötü bir takım giymiş eğitimli bir ajan. Open Subtitles عميل ذو تدريب جيّد في بدلة قبيحة.
    Seni takımın içinde görememek garip. Neler oluyor? Open Subtitles إنه غريب ألا أراك في بدلة رسمية..
    Seni takımın içinde görememek garip. Open Subtitles إنه غريب ألا أراك في بدلة رسمية..
    Seni bu gece için hep takım elbiseyle hayal ettim. Open Subtitles لطالما تصورتك في بدلة الليلة.
    Sana takım elbiseyle dönmeni söyledim. Open Subtitles أخبرتك أن تعود في بدلة.
    Etiketin üstünde smokin giymiş küçük domuz olanından. Open Subtitles ذلك الذي عليه صورة خنزير صغير في بدلة على لصاقته
    Kusura bakma ama seni bir takım elbise içinde hayal edemiyorum. Open Subtitles آسف،و لكنني... لا أستطيع أن أتخيلك في بدلة و تأتي إلي هُنا لتناول الطعام
    O yarasa kıyafetinin içindeki her kimse Dane Lisslow değildi çünkü Dane Lisslow diye biri yok. Open Subtitles أياً كان الذي في بدلة الوطواط، لم يكن (دين ليزلو)... لأن (دين ليزلو) لا وجود له...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more