"في برودواي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Broadway'
        
    • Bir Broadvvay
        
    Fakat görme yetimi kaybedince, Broadway'de yürürken, her sokakta dua ettiler benim için. TED ولكن بمجرد ان فقدت البصر وكنت أسير في برودواي كنت ابارك كل قطعة في طريقي
    Broadway trafiğinin aktığı yerlerde şimdi masalar ve sandalyeler var. TED حيث كانت حركة المرور في برودواي تدور، هناك الآن الطاولات والكراسي.
    Örneğin şuradaki ultra güvenli olanın Broadway üzerinde uçan lamba olma konusunda hevesleri var. TED تلك الأكثر أمانا هناك، على سبيل المثال لها تطلعات في أن تصبح ضوء إنارة طائر في برودواي.
    Böyle bir savaş çıkarsa Broadway'de tankları görürüz. Open Subtitles يمكن أن نحتاج إلى دبابات وقوات في برودواي إذا انفجر هذا الأمر
    Uzun boylu, esmer. Broadway'de "Tiffany's"de çalışıyor. Open Subtitles إنها طويلة القامة سوداء الشعر, تعمل في نادي تيفاني في برودواي
    Yine de bu çalışma ve azim artı, bir çok Broadway kişiliği hakkındaki hayli geniş çok özel bilgileri sonucunda artık komple bir yıldız olması an meselesiydi. Open Subtitles ولكن بالجد والمواظبة.. وبمعرفة خاصة.. بعدد من الشخصيات في برودواي
    Ama yapılabilir. O kızı Broadway'de istiyorum. Open Subtitles لكن من الممكن أن يُجدي أريد هذه الفتاة في برودواي
    Bay Bernstein, Broadway'e ilk kez Candide'le çıktığını söyleyince şaşırmıştık. Open Subtitles نحن بإثارة حتى كَتبَ بأنّ ظهوره لأول مرّة في برودواي كَانَ كانديد
    Dans öğretmeni. Aslında bir kere Broadway'de sahne almış. Open Subtitles إنها معلمة الرقص هي كانت في الحقيقة تعيش في برودواي
    Broadway'deki, vitrininde cirkin lambalari olan yer mi? Open Subtitles ذلك المكان في برودواي وذلك المصباح القبيح على النافذة
    Akşam 9.00'da, Broadway'deki McNab'in erkek mağazasında ol yoksa resimleri kendi web sitelerinde görürsün. Open Subtitles اريدك في برودواي الساعة التاسعة لوحدك يا غراس
    En kötü oyuncuları bulacak ve açılışı Broadway'de yapacağız. Open Subtitles نستأجر أسوأ ممثليي نيويورك ونفتح في برودواي
    İlk durak, 66. ve Broadway. Dört dakikada orada olmalıyım, lütfen. Open Subtitles البناء رقم 66 في برودواي علي أن أصل إلى هناك خلال أربع دقائق من فضلك
    Senin Broadway şovundan bahsediyordum. Open Subtitles لقد كنتُ أتمنى لك الحظ في ظهورك الأول في برودواي.
    Broadway müzikallerini seviyor ve modadan anlıyor olabilirim, ama her şey orada sona eriyor. Open Subtitles قد أحب المسرحيات الموسيقية في برودواي ولدي معرفة بالأزياء، لكن الأمر توقف عند هذا
    Broadway hayallerinin gerçekleşmesini istiyorlarsa, hayatlarındaki en önemli seçmelere katılıyor olacaklar. Open Subtitles تجربة أداء سيقومان بها في حياتهما قادمة ويريدان أحلاهما في برودواي أن تصبح حقيقة.
    Broadway'de gördüğüm şovların çoğu fazla çalışılmış. Open Subtitles كلا . أغلب ما أراه في برودواي هو معمول عليه بشكل كبير
    "Broadway'in en parlak ışıkları arasında hatırlanacak... " Open Subtitles سيتم تذكرها من المجموعة اللامعة الألمع في برودواي
    Ben Broadway'de sahne almak istemiyorum. Open Subtitles حسناً، لا أريد أن أكون في برودواي على أي حال.
    NYDSA'dan mezun olmak üzereyim ve ilk Broadway şovuma çıkıyorum. Open Subtitles [أتخرج من [نيادا و، أبدأ أول عرض لي في برودواي.
    Bir Broadvvay gösterisine gider, istersek elbiselerimizi çıkarıp, Colony'de istediğimiz masaya oturabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نرى مسرحية في برودواي ونجلس على أي طاولة في كلونوي بدون ملابسنا إن أردنا ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more