ülkemizde kabul edilen aşırı derecedeki özgürlük düzeni saçmalığı gibi değil. | Open Subtitles | ليس هذا على الكلام الفارغ المنظّم الذي يعبر الحريّة في بلادنا |
Evet, hanımefendi. Seyirci: Amerikan halkı ülkemizde şu an acı çekiyor. | TED | سيدة: الشعب الأمريكي يعاني في بلادنا حاليًا. |
Bugün ülkemizde aktif siyaset yapan insanların çoğu kendisinin sevgiden, karşısında olanların nefretten yola çıktığına inanıyor. | TED | أغلبية الأشخاص اليوم من الناشطين سياسيا في بلادنا يعتقدون بأنهم يتحركون بدافع الحب بينما دافع الجهة الأخرى هو الكره. |
Evet, onun yazıları. Ülkemizin sorunları hakkında. | Open Subtitles | نعم هي من كتبته إنه مقال عن مشاكل في بلادنا |
- Bizim dünyamızdayken çok fazla kişinin canını yaktın. | Open Subtitles | -سبّبتِ مآسي لكثيرين في بلادنا -لمْ يكن أحدٌ منهم أخضراً |
Raymond'ın durumu titizlikle kayıtlara geçirilmiş ve Wallbrook ülkedeki en iyi enstitülerden biridir. | Open Subtitles | حالة رايموند تم توثيقها بدقة منذ سنوات ووالبروك من أفضل المصحات في بلادنا |
Devlet ve politikacılar, uyuşturucuyla savaş ve 3 hata hakkı gibi ülkemizde birçok insanı hapse attıran kararları veriyorlardı. | TED | الحكومة والسياسيين هم من اتخذوا القرارات، مثل مكافحة المخدرات وقانون الثلاث ضربات، والذي أدان العديد من الناس في بلادنا. |
Bizim ülkemizde de benzer bir düşünce süreci veya program var mı, konuşmalarınızdan ve etrafınızdaki kişilerden esinlenen? | TED | أهناك فكرة مماثلة أو برنامج في بلادنا أيضًا مستوحى من أحاديثك، وأولئك الذين حولك؟ |
Ayrıca aslında hiç de iyi olmayan birsey olan işsizliğin yan ürünü olan başka bir şey ise, ülkemizde daha çok görülmeye başlayan gönüllülük akımı. | TED | كذلك الناتج الثانوي للبطالة، التي تعتبر سيئة هو إرتفاع في وتيرة التطوع المشهود في بلادنا مؤخراً |
İşte bu şekilde ülkemizde boy boy onun resimleri asılacak. | Open Subtitles | هذا ما سيجعله فتي يتصدر البوسترات في بلادنا |
İngiliz ve Amerikalıların tahrikleriyle ülkemizde karışıklık çıkarmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يؤججون الفوضى في بلادنا التي أثارها الانجليز والامريكان |
Benden bu kadar ülkemizde demokrasi için başka bir muhteşem günde görüşmek üzere. | Open Subtitles | هذا كل شيء. يومٌ عظيمٌ آخر من الديمقراطية في بلادنا |
Ayrıca ülkemizde mülkiyet hakları kutsal koruma altında değildir. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، ليس هناك حماية مقدسة لحقوق الملكية في بلادنا |
Ayrıca ülkemizde mülkiyet hakları kutsal koruma altında değildir. | Open Subtitles | علاوة على ذلك، ليس هناك حماية مقدسة لحقوق الملكية في بلادنا |
Ama şiddet yine de sürer, bu büyük ülkemizde hayatları söndürmeye devam eder. | Open Subtitles | وعلى كل حال هي ستستمر وتستمر وتسمر في بلادنا |
Hepimiz Ülkemizin Hamlet'leri olduk, katledilen önderimizin, babamızın çocuklarıyız. | Open Subtitles | لقد أصبحنا كلنا هامليت في بلادنا أطفال أب وزعيم خائر |
Ve bir çalışma gösteriyor ki, şu an ülkedeki, siyasi ön yargılarımız, ırksal ön yargılarımızdan çok daha derin | TED | وهناك بحث يُظهر أن التحيزات السياسية هي أعمق وأقوى من التحيزات العرقية في بلادنا اليوم. |
Şimdi, bu şu anlama geliyor: hayvanlarımız, tüm ülkede dolaşmakta özgürler. | TED | حاليا، هذا يعني أن الحيوانات حُرة في التجول في بلادنا. |
Ülkemizdeki ve diğer latin amerika ülkelerindeki | Open Subtitles | أنه الشخص المسؤول في بلادنا وفي كافة أمريكا اللاتينية |
Profesör Chen'imiz Ülkemizdeki en iyi arkeologtur. | Open Subtitles | أستاذنا (تشان) هو أفضل عالم آثار في بلادنا. ـلذا،بالنسبةلهذاالأستكشاف.. |
ülkemizde önemli bir insan olmak için! | Open Subtitles | لكي أصـبح إنسـاناً رائعـاً في بلادنا! |
İkincisi ülkelerimizdeki eşitsizliğin ülkeler arasındaki savaşlardan daha büyük şiddet doğuracağını kabul etmeliyiz. | TED | ثانيًا، أدركوا أنه واليوم، يُعتبر عدم المساواة في بلادنا المتسبب بوتيرة سريعة في العنف أكثر من الحرب بين الدول. |