"في بيفرلي هيلز" - Translation from Arabic to Turkish

    • Beverly Hills'
        
    Beverly Hills'teki her eve sahip olabilirsin, ve benimkisi olmalıdır. Open Subtitles تستطيعين إمتلاك أي منزل في بيفرلي هيلز وتريدين إمتلاك منزلي
    Bu öğleden sonra, Beverly Hills'te gerçekleşen kuyumcu soygununda çıkan çatışmada bir kişi öldü, bir kişi de yaralandı. Open Subtitles أحدهم قد مات ، والآخر أُصيب في تبادل طلقٍ ناريّ بعد عملية السرقة التي حصلت ظهر هذا اليوم في بيفرلي هيلز
    Lotus'u olan? Şimdi Beverly Hills'te onun çatı katındaki otel odasındayım. Open Subtitles السياره اللوتس انا في غرفته بالفندق في بيفرلي هيلز
    Şimdi Beverly Hills'te onun çatı katındaki otel odasındayım. Open Subtitles الرجل السياره اللوتس انا في غرفته بالفندق في بيفرلي هيلز
    Beverly Hills için dahiyse New York için orta-düşük zekalıdır. Open Subtitles في بيفرلي هيلز يعتبر عبقري ولكن في نيويورك يعتبر اقل من عادي
    Sonra beni terk edip Beverly Hills'e gittin. Open Subtitles وفجأة هجرتيني وانتقلتي الى فيلا في بيفرلي هيلز مع حمام سباحة
    Beverly Hills'te bir evim, Mercedes'im, nefis havuzum var Open Subtitles عندي بيت في بيفرلي هيلز و سياره مرسيدس و حمام سباحه ساخن
    Fuar Santa Monica'da olsa da, Beverly Hills'de kalırsak Pasadena'ya bayağı yakın oluruz. Open Subtitles أوتعلم, إن بقينا في بيفرلي هيلز على الرغم من أن الإتفاقية في سانتا مونيكا سنكون في منتصف الطريق لـ باسادينا
    Narkotik ekipleri Beverly Hills'de Flext jimnastik salonundaki steroidlerin izini sürüyormuş. Open Subtitles قسم التحاليل تمكن من تعقب أصل الزجاجة إلى ناد ٍ رياضي في بيفرلي هيلز
    Beverly Hills Plastik Cerrahi Merkezi. Open Subtitles عيادة شركاء جراحة التجميل في بيفرلي هيلز
    Şu an Beverly Hills'in kaş kraliçesine bakıyorsun. Open Subtitles انت تنظر إلى ملكة رموش العين في بيفرلي هيلز
    Silver, Beverly Hills'deki diğer.. ...galeriye gidelim. Open Subtitles سيلفر, لنذهب إلى ذلك المحل في بيفرلي هيلز
    Beverly Hills'li her anne siyah bir kart ile, şov için plaj kulübüne gelecek. Open Subtitles كل سيدة في بيفرلي هيلز مع بطاقة سوداء ستكون في نادي الشاطئ من أجل العرض
    Sana bir şey söyleyeyim; Beverly Hills'deki evi, havuzu ve diğer her şeyi bir saniyede bir kenara atardım. Open Subtitles ساقول لك , ان ساتخلى عن منزلي في بيفرلي هيلز وعن كل شيئ في ثواني
    Beverly Hills'de büyümüş olmaktan daha etkileyici. Open Subtitles يبدو أسهل منطقياً من نشأتي في بيفرلي هيلز
    2002'de evlenmişler, Beverly Hills'de yaşamışlar. Open Subtitles تزوجّا 2002 عنوان فاخر في بيفرلي هيلز هذا فقط؟
    Beverly Hills'te buna bıçaklı kavga denir. İlk kanı sarışın döker. Open Subtitles هذا ما تسمونه شجارًا بالنصال "في "بيفرلي هيلز الضربة الأولى للشقراء
    Pekala çoçuklar, Beverly Hills hava alanına gitmek isteyen bir müşteri var. Open Subtitles جميع اللاعبين المناسب، تلقيت مكالمة في بيفرلي هيلز الذي يحتاج إلى الذهاب إلى المطار.
    Donanma ofisinin otoparkı Beverly Hills'teki bir kafenin arka sokağı ve Santa Monica'daki bir otoparkın en alt katı. Open Subtitles في موقفِ السياراتِ في مكتبهِ البحري في الزقاقِ الواقعِ خلفَ مقهىً في بيفرلي هيلز
    Düşünüyordum da, Beverly Hills'de çok başarılı bir göğüs hastalıkları uzmanı bir doktor arkadaşım var. Open Subtitles لدي صديق قديم من مدرسه الطب والذي يملك عياده ناجحه متخصصه في امراض التنفس في بيفرلي هيلز.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more