Anti-kahraman belki de baskıcı hükûmete karşı açtığı yok etme mücadelesinde savaşıp başarılı olabilir ama şans yanında olmaz. | TED | ربما يقاتل اللابطولي وينجح في تدمير الحكومة القمعية مع الكثير من الحظ المستحيل |
Onu, kendi gerçek aşkını yok etmek için kullanarak. | Open Subtitles | باستخدامه في تدمير حبّه الحقيقيّ الوحيد. |
O sunucuları yok etmeye öylesine odaklanmışlardı ki. | Open Subtitles | فقد ركزوا تماماً في تدمير خدمة الكمبيوتر تلك |
Hayatını mahveden adamın ben olup olmadığımı öğrenmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعرف ما إذا كنت أنا المتسبب في تدمير حياته |
Görünüşe göre dağların etrafını saran muazzam büyüklükteki savaş, imparatorluğun yok olmasına sebep olmuş. | Open Subtitles | ويبدو ان الحروب التي اندلعت كانت السبب في تدمير تلك الامبراطورية |
Türklere dünyayı dar etmeme yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدك أن تُساعدني في تدمير الأتراك |
- Çünkü uğruna yaşadığın bütün o idealleri yok etmene yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | لأنني لن أساعدكِ في تدمير كل مثالياتكِ التي عشتِ عليها |
Tetriak'ı yok etmeniz için yardım edeceğim. 30 saniye dinlemelisiniz. | Open Subtitles | ماذا تريد اريد مساعدتك في تدمير تريترك |
Terslik çıkarmak istemem, ama özel eşyalarımı yok etme hakkı yok ! | Open Subtitles | لقد كنت متعاونا و لا أريد القتال لكن ليس لديها الحق في تدمير ممتلكاتي |
Kendini yok etme yoluna döndüğüne dair kanıt bulmak istedim | Open Subtitles | أردتُ أن أجد دليلاً على أنّكِ عدتِ مجدّداً إلى سلوكك في تدمير الذات |
Bu şeyi yok etme şansımız olduğunu da açıklıyor aynı zamanda. | Open Subtitles | وسبب أنه بوسعنا اغتنام فرصتنا في تدمير هذا الشيء |
Gördüğün her şeyi yok etmek istiyorsun. | Open Subtitles | وتنتابك رغبة في تدمير أي شيء تقع عيناك عليه. |
Sen, Tek'in Hammer aramak ve tüm zamanların en büyük sihirli yok etmek isteyen olur ve bir necromancer kaderini terk. | Open Subtitles | كنت تسعى إلى مطرقة تك، وكنت ترغب في تدمير أعظم سحر في كل العصور وتترك مصيرك باعتباره مستحضر الأرواح. |
Ancak diğer sağlık durumu olan bireylerde– dengesiz beslenme ve HIV'den şeker hastalığına ve hamileliğe kadar– bağışıklığın tepkisi istilacıyı yok etmek için yeterince güçlü olmayabilir. | TED | ولكن أكثر الأفراد عُرضة للمرض من لديهم ظروف صحية خاصة مثل سوء التغذية و مرضى الإيدز ومرضى السكر والحوامل، لضعف جهازهم المناعي في تدمير الدخيل. |
Sömürgeci Amerika kültürümüzü ve bizi yok etmeye devam ediyor. | Open Subtitles | "أمريكا الإستعمارية أن تنهي دعمها" "للسلطة الغير قانونية و اللاأخلاقية " "التي تستمر في تدمير أراضينا و إغتصاب ثقافتنا" |
David Robert Jones 27 Cortexiphan deneğini nasıl oldu da dünyayı yok etmeye ikna edebildi? | Open Subtitles | كيف لــ "ديفيد روبرت جونز" أن يقنع 27 طفل كورتكسفان لمساعدة في تدمير العالم ؟ |
Demir canavarı yok etmeye yardım edersen, | Open Subtitles | حالما تساعد في تدمير الوحش الحديدي |
Zavallı, ukala, kendini mahveden ihtirasınla ailen için canını feda etmeseydin. | Open Subtitles | بدونك , و حبك للغير و رغبتك في تدمير نفسك للتضحية بكل شئ من أجل عائلتك |
Pek çok adamı mahveden şey. | Open Subtitles | هذا السبب تسبب في تدمير الكثير من الرجال |
Sana olan şey bu takımın yok olmasına neden olmadı değil mi? Ona olan yüzünden oldu. | Open Subtitles | لم يكن ما حدث لك السبب في تدمير الفريق، أليس كذلك ؟ |
Tek bir kişiyi kurtarmak için tüm dünyanın yok olmasına yardım etmek mi? | Open Subtitles | المساعدة في تدمير العالم من أجل إنقاذ شخصٌ واحد |
Türklere dünyayı dar etmeme yardım etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تُساعدني في تدمير الأتراك |
Bir masum dünyalı köyünü daha yok etmene yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أساعدك في تدمير قرية أرضيين أخرى بريئة |
Ben Başkanın koruyucusuyum! Tetriak'ı yok etmeniz için yardım edeceğim. 30 saniye dinlemelisiniz. | Open Subtitles | اريد مساعدتك في تدمير تريترك |