"في تلك المنطقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • o bölgede
        
    • O bölgedeki
        
    • bu bölgede
        
    • geçinemezler
        
    Narkotik'in söylediğine göre o bölgede yapılan... uyuşturucu ticareti epey sağlammış. Open Subtitles قسم المخدرات يقول بأن الترويج في تلك المنطقة كان مستقر جدا
    Birkaç bin tane hedef bulmazsınız o bölgede. TED وحتماً لا توجد في تلك المنطقة .. العديد من الاهداف
    Bugün, sırf o bölgede 14 tane sağlık kliniği var. TED ولكن اليوم هناك في تلك المنطقة فقط 14 عيادة
    Bu kan dolaşımı O bölgedeki deoksihemoglobin yoğunluğu değişmiş kanın artmasına neden oluyor. TED وهذا الدفق في المياه يقوم برفع نسبة ديوكسي هيموغلوبين الموجودة في الدم في تلك المنطقة
    Avustralya'nın doğu kıyılar♫ndan biyologlar O bölgedeki kambur balinaların şarkılarını kaydetmiş TED حيث قام بيولوجي الساحل الشرق في استراليا بتسجيل نغمات الحيتان المحدبة في تلك المنطقة
    bu bölgede trafik hâlâ yavaş seyretmekte. Open Subtitles لكن حركة المرور لا تزال بطيئة في تلك المنطقة
    Hatta bu grip aşısı üzerinde o bölgede baş gösteren grip salgını için özel olarak düzenleme yapılabilir. TED ولقاح الأنفلونزا ذاك يمكن أن يكون مصمم خاصة لسلالة الأنفلونزا تلك التي تنتشر في تلك المنطقة.
    Sadece o bölgede 30,000 Japon askeri var Yarbay. Open Subtitles هناك أكثر من 30,000 جندي ياباني في تلك المنطقة لوحدهم أيها العقيد
    Aşağı yukarı aynı zamanlarda o bölgede çalışan hayat kadınlarından bazı şeyler duymaya başladık. Open Subtitles ـ في نفس الوقت تقريباً الذي وردنا فيه معلومات من الداعرات اللاتي عملن في تلك المنطقة
    Sorunum o bölgede değil, doktor. Open Subtitles مشكلتي ليست في تلك المنطقة الخلفية ، أيّها الطبيب
    o bölgede büyük bir askeri tesis var. Open Subtitles الغرب. لديهم منشأة عسكرية كبيرة في تلك المنطقة
    o bölgede az sayıda kameraya sahibiz, ...kolay olmayacak. Open Subtitles لدينا فقط القليل من كاميرات المراقبة الفعالة في تلك المنطقة
    Evet ve o bölgede yaşayan çok Latin aile var. Open Subtitles نعم ، وهناك العديد من العائلات .. الأمريكية اللاتينية يعيشون في تلك المنطقة وماذا في ذلك؟
    o bölgede, resimleri rötuşlama geleneği söz konusu. Open Subtitles و في تلك المنطقة هناك تقاليد من لمس اللوحات مرة تلو الأخرى
    o bölgede iki çifte cinayet çok nadir olmalı. Open Subtitles جريمتا قتل مزدوجتين لا بد أن ذلك نادر في تلك المنطقة
    o bölgede son 40 yılda kayda geçmiş ne varsa, hepsine baktım. Open Subtitles ان حصل اي شيء في تلك المنطقة منذ 40 عاما فقد علمت بشأنه
    Ama Belediye'de o bölgede çalışma için bir kayıt yok. Open Subtitles ولكن لا يوجد سجل على أي تصريح للعمل في تلك المنطقة
    Biz de O bölgedeki kayıp erkek şahısları inceliyoruz. Open Subtitles لذا نحن نبحث بتقارير الرجال المفقودين في تلك المنطقة. رجال؟
    Becky'nin erkek arkadaşına ulaş ve belirli bir koşu güzergahı olup olmadığını öğrenip O bölgedeki tüm trafik kameralarını kontrol et. Open Subtitles واعرفي ما إذا كانتْ تتّخذ طريقًا اعتياديًّا أثناء هرولتها، وتفحّصي كلّ آلات التّصوير المروريّة في تلك المنطقة.
    bu bölgede bir artış oldu. Open Subtitles اشارة الى زيادة في جريان الدم في تلك المنطقة
    Irathientler ve insanlar buralarda pek geçinemezler. Open Subtitles الإيراثيون و البشر ليس لديهم علاقة جيدة في تلك المنطقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more