Örneğin, bir gazetede ya da dergide yazar olarak çalıştığımı düşünelim. | TED | مثلا، لنفرض أني كاتب، في جريدة مثلا أو مجلة. |
Bir gazetede veya dergide görebileceğiniz bir şey değil bu ama şu insanın hissettiği bir şey bu ve insanlar bu yüzden heyecan duyuyorlar. | TED | وهي ليس بالخبر الذي ستراه في جريدة أو مجلة ولكنها شيء شعر به والده، والناس مهتمون به. |
Ama sırf bugünkü gazetede hakkımda çok iyi şeyler yazdığın için. | Open Subtitles | سأذهب بسبب أنك كتبت عنى بطريقة جيدة في جريدة اليوم |
İlki 1960 yılında Indiana Medical Journal'da yayınlandı ve Goliath'ın boyunda dair bir açıklama ile başlayan bir spekülasyon zinciri başlattı. | TED | الأول كان في العام 1960 في جريدة إنديانا الطبية، بدأت سلسلة من التكهنات والتي بدأت بوصف طول جالوت. |
Journal American'da ilginç bir şey okudum. | Open Subtitles | رأيت شيء مثير للأهتمام في جريدة الجورنال الامريكية |
Bu akşamki gazetede nefis bir hikaye var. | Open Subtitles | 30 لم ابدأ بعد هنالك قصه عجيبه في جريدة هذا المساء |
Yapman gereken yüksek tirajlı bir gazetede iş bulmak. | Open Subtitles | ما عليك فعله أن تتولّى وظيفة في جريدة كبيرة، ذات انتشار كبير. |
Sen ve ben, bunu hep gazetede aradım. | Open Subtitles | انا وانت, أبحث دائما عنها في جريدة الهند |
Bunu gazetede falan yayınlamalısınız. | Open Subtitles | ويجدر بكم أن تضعوا ذلك في جريدة أو ما أشبه |
Eğer arkadaşların onunla konuştuğuna inanmazlarsa onlara yazım gazetede çıktığında okumalarını söylersin. | Open Subtitles | لذا، إن لم يصدق أصدقاءك أنك التقيت به فبإمكانك أن تخبرهم بأن يقرأوا مقالتي التي ستنشر في جريدة التايمز |
Bazıları böyle bir gazetede bir kariyere değer verir. | Open Subtitles | بعضنا يقدر الوظيفة في جريدة كهذه أنا آسفة. |
Duymasaydın, kesin yarınki gazetede bir reklam olurdu. | Open Subtitles | وإن لم تسمعي، فأنا واثق أنّه سيكون هنالك خبر بذلك في جريدة الغد |
Bakın, şunu anlıyorum; İşini kaybettiğinde, gazetede senin eski şirketin Çin'de bir anlaşma yaptığını okuyunca senin işini bir başkasının aldığını düşünmen doğal. | TED | ولكن أُنظروا، أَتفَهم ذلك؛ إذا فقدت وظيفتك تواً ثم قرات في جريدة أن شركتك القديمة قد وقعت صفقة مع الصين، فمن السهل أن تعتقد أنك قد إستُبدلت في صفقة بمقابل أُخرى. |
Bir gün gazetede, kendisiyle benzer şeyler yaşayan başka bir ev emekçisi kadının hikâyesini okudu. O sıralar ben de aynı olay üzerinde çalıştığımdan, Lily bana ulaşmanın yolunu bulmuş oldu. | TED | ذات يوم، رأت مقال في جريدة عن عاملة أخرى لها قصة مشابهة لقصتها، حالة أخرى كنت أعمل عليها في ذلك الوقت، ووجدت طريقًا لتصل إليّ. |
Gerçek bir gazetede gerçek bir fotoğrafım. | Open Subtitles | صورة حقيقية لي في جريدة حقيقية |
gazetede okudum. | TED | قرأتُ عن القصة في جريدة. |
Bir gazetede köşem var. | Open Subtitles | أنا أكتب عمودا في جريدة. |
Rehberi bırak, bunu Journal American'a yazmaları bile inanılmaz. | Open Subtitles | يا إلهي من الصعب أن تصدق بأنهم يستطيعون طباعة هذا في جريدة الجورنال الأمريكية, ناهيك عن فهرس الهاتف |
Piyasalar hakkında bilmeniz gereken her şey, ...birkaç yıl önce Wall Street Journal'da, ..."Beyin Hasarına Uğramış Yatırımcıdan Dersler" diye yazılmış bir makalede bahsedilmektedir. | Open Subtitles | ناتجة عن تسلسل القيمة المالية. كلما يجب معرفته عن الاسواق، كتب في مقالة افتتاحية في جريدة وال ستريت |
Bert Cooper'ın The Wallstreet Journal'daki adamını ara. | Open Subtitles | إتصلي برجل بيرت كوبر في جريدة وول ستريت |