Sherry'nin Cartersville, Georgia'da pek aramadığı bir büyük annesi var. | Open Subtitles | لدى شيري جدة مفقودة منذ مدة في كارتارسفيل في جورجيا |
Ben ellili yıllarda Georgia'da büyüdüm. Orada ten rengine dikkat etmeyi öğreniriz. | Open Subtitles | لقد تَرَعرَعتُ في جورجيا في الخَمسينيات، و تَعَلَّمتُ الانتباهَ إلى لَونِ الجِلد |
1932'ye kadar geriye dönelim Georgia'da bir fıstık çiftliğinde Roosevelt Grier adında küçük bir erkek bebeğin doğduğu yıllara. | TED | لنعد الى عام 1932 عندما ولد طفل في مزرعة فول سوداني في جورجيا كان يدعى .. روزفلت جارير |
Hatta Başkan Carter, kendisi küçükken Gürcistan'da büyük bir sorun olan trahom hakkında konuşmuştu. | TED | وفي الواقع، تحدث الرئيس كارتر كيف كانت تشكل التراخوما مشكلًا حقيقيًا في جورجيا حين كان طفلًا صغيرًا. |
O'Connor, hastalığın kendisini on iki yıl boyunca Gürcistan'daki çiftliğine hapsetmesinden sonra 39 yaşında lupustan öldü. | TED | توفيت أوكونور بالذئبة الحمامية في عمر 39. خاصةً بعد أن احتجزها المرض في مزرعتها في جورجيا لـ 12 سنة. |
Benim hikayem aslında ben daha dört yaşındayken ailem doğduğum yer olan Georgia eyaletinin Savanah şehrinde yeni bir semte taşındığında başladı. | TED | بدأت قصتي حقيقة .. عندما كنت في الرابعة من عمري عندما انتقلت مع عائلتي الى حي جديد في مدينتي .. سافانها في جورجيا |
Georgia'nın Buckhead mahallesindeki Klan cüppe fabrikası o kadar meşguldü ki siparişlere yetişmek için 24 saatlik bir fabrikaya dönüşmek zorunda kaldı. | TED | كان مصنع أثواب الكلان في حي باك هيد في جورجيا مشغولاً لقد كان المصنع يعمل 24 ساعة باليوم لتلبية الطلبات. |
İşte o zamandan beri, o göl Georgia taraflarında artık. | Open Subtitles | الى يومنا هذا, تلك البحيرة هي في مكان ما في جورجيا |
Şimdi duyduğuma göre, o göl Georgia'da bir yerlerdeymiş. | Open Subtitles | الآن تلك البحيرة هي في مكان ما في جورجيا |
Ama unutma, Georgia'da yalan söyleyen zencileri... | Open Subtitles | فقط تذكر,نحن نشنق الزنجيون الكاذبون في جورجيا |
Ve... derler ki şimdi o göl, Georgia'da bir yerlerdeymiş. | Open Subtitles | و, اه, الآن يقولون ان تلك البحيرة هي الآن في جورجيا |
Georgia'da bize insanın işiyle gurur duyması gerektiği öğretildi. | Open Subtitles | في جورجيا كنا نعتقد أن الرجل يجب أن يفخر بعمله |
Sanırım Georgia gibi bir yerlerde yaşıyorlar. | Open Subtitles | وهم يعيشون في مكان ما في جورجيا أو مكان. |
Günümüzde evliler ve Atlanta, Georgia'da yaşamaktalar. | Open Subtitles | وهما متزوجان الآن ويعيشان في جورجيا ، بأتلانتا |
İki hafta önce Georgia'da arabanın çalındığı bildirilmiş. | Open Subtitles | السيارة أُبلغتْ عن إثنان مسروقةِ قبل أسابيع في جورجيا. |
"şu andaki değeri 1 50 bin dolar olan Georgia Telecom | Open Subtitles | ويقدم هنالك سأترك له ايضا اسهمي في جورجيا للاتصالات، |
Elle ve Morgan az önce Georgia'ya vardılar. 20 dakika içinde otelde olurlar. | Open Subtitles | إل ومورغان حطت طائرتهم في جورجيا للتو سيصلون للفندق بعد 20 دقيقة |
Yeğenimi Georgia'dan al ve Los Angeles'taki adrese götür. | Open Subtitles | إلتقط إبنة أختى في جورجيا ..وخذها إلى لوس أنجلوس لهذا العنوان |
Şu anda, Gürcistan'da bir ormanda. | TED | حاليا، هو يعيش في غابة في جورجيا. |
Güzel Gürcistan'dan. | Open Subtitles | اسم مأخوذ من الأرض الجميلة في جورجيا |
"Gürcistan'da sapa bir yoldan aşağıya, başıboş dolanırım. " Gürcistan? | Open Subtitles | " ثم تقول " ذاهب الى طريق مغبر في جورجيا جورجيا ؟ |