bizim durumumuzda ise, bie sembolü tasarlamak ve yapmak için kullanmak istiyoruz. | TED | وهذا الأمر ، في حالتنا نريد أن نستخدمه لتصميم وعمل رمز معين. |
Buna katılıyorum ama bizim durumumuzda birimiz ötekinden çok daha yetişkin. | Open Subtitles | أوافقك الرأي ولكن في حالتنا هذه أحدنا أكبر بكثير من الأخر |
bizim durumumuzda, Tokyo'nun dağlarına gitmemiz gerek; nesiller boyunca giysi üreten küçük bir fabrikaya. | TED | في حالتنا اضطررنا للذهاب إلى جبال طوكيو إلى مصنع صغير كان يصنع ملابس الكيمونو لأجيال. |
bizim örneğimizde, gerekli değilse de öğrencilerin ağını haritalandırabiliriz. | TED | الآن، في حالتنا و على الرغم إنها لم تكن ضرورية كان بإمكاننا واقعا رسم خريطة لشبكة الطلاب |
bizim örneğimizde bozukluk, dokunmaya duyarlı ekranlarda: çizebilmek istiyoruz - kesintisiz noktalar oluşturmak için parmağımızı ekran boyunca ilerletiyoruz. Bu parmağımızla cam arasında -çoğu zaman camdır- çok fazla sürtünme yaratır. | TED | لكن في حالتنا فالمشكلة هي شاشات اللمس اردنا ان نتمكن من الرسم،أي فرك اصبعك عبر الشاشة لرسم نقاط متصلة وكان هناك كثير من الاحتكاك بين اصابعك والزجاج واذا كان الزجاج ركيزة،وهو في العادة كذلك |
bizim örneğimizde mesela Sarmiento, Andres Bello ile birlikte, İspanyol dilinde en etkin imla reformunu başlattılar, bu olay 19. yüzyılda Şili'de gerçekleşti. | TED | في حالتنا مثلاً، سارمينتو، يد بيد مع أندريس بيلو، قاد أكبر عملية إصلاح للإملاء تجري في اللغة الإسبانية: وهو الإصلاح التشيلي في منتصف القرن التاسع عشر. |
Bu, nesnenin yeniden oluşturulmadan önce, bilgisinin tamamen alınmış olmasını sağlıyor, ya da, bizim durumumuzda, bir insanın. | Open Subtitles | هذا يضمن أن لدية كل المعلومات قبل أن يعيد تجميع الأجسام أو في حالتنا, الشخص |
bizim durumumuzda, o şey oradayken, asla başaramayız. | Open Subtitles | في حالتنا الراهنة، مع وجود ذلك الشيء بالخارج، لن ننجو قط |
Ya da bizim durumumuzda 7 yıl bizim için umudumuzdan ve özgürlüğümüzden vazgeçtiğimiz süre olmuştur. | Open Subtitles | أو في حالتنا يجب على سبع سنوات أن تفسح المجال لوقت للأمل والحرية |
Tedavinin nasıl hayat değiştirebileceğini ilk elden biliyorum ve kanserin ailede yaratabileceği duygusal çöküntünün oldukça farkındayım ki bizim durumumuzda iki genç kızım da bu duruma dahildi. | TED | أعلمُ شخصيًا كيف يبدو الأمر بوجود علاجٍ مغيّرٍ للحياة، وأنا على معرفة تامة بالدمار بالعاطفي الذي سيحدثه السرطان على العائلة، الذي شمل في حالتنا ابنتينا الصغيرتين. |
bizim durumumuzda bu Bay Jimmy Price. Piramidin tepesindeki adam. | Open Subtitles | في حالتنا , ذاك هو السيد جيمي برايس انه رأس الهرم , |
bizim durumumuzda başka çaresi yok. | Open Subtitles | في حالتنا لا يوجد حل آخر |
bizim durumumuzda bu bir dezavantaj. | Open Subtitles | في حالتنا انها ليست حسنه |