Adına hoş bir şarkı bestelemiş. sana aşık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | .لقد كتب لك أغنية جميلة أخبرتك أنه وقع في حبك |
Ama tören esnasında, o yemini duyunca anladım ki ben sana aşık olmuşum. | Open Subtitles | و لكن خلال المراسم و سماعي لعهود الزواج ادركت بأنني وقعت في حبك |
Seni ilk defa bir kasayı açarken gördüğümde sana aşık olduğumu anlamıştım. | Open Subtitles | المرة الأولى التي رأيتكِ فيها تخترقين خزنة عرفتُ أني واقعٌ في حبك |
Senin yanına taşınacak, sonra belki de sana âşık olacak ve sonra zaten evli olduğunu ortaya çıkardığında da mutlu olacak. | Open Subtitles | ستنتقل للعيش معك وربما تقع في حبك و عندما تعلم أنكما لازلتما متزوجين ستشعر بالسعادة |
Çünkü tutup sana âşık oldum ve şimdi bunu atlatmanın bir yolunu bulmak zorundayım. | Open Subtitles | لأنني وقعت في حبك وعلي التفكير بكيف نسيان هذا |
Söylediğim gibi, o sıralar sana aşık olacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد قلت لك في البداية لم أكن أعرف أنني كنت واقعة في حبك |
Aramızda geçenler gerçekti, sana aşık oldum ben. | Open Subtitles | كان هناك لحظات حقيقية بيننا. أنا وقعت في حبك. |
Savunmasız olduğunu biliyordun ve onunla, sana aşık olduğunu sanuncaya kadar oynadın. | Open Subtitles | تعرف بأنها كانت ضعيفة وأنت تلاعبت بها حتى ظنت أنها واقعة في حبك |
16 yaşında bir kızın sana aşık olup Lily'ye ateş açmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن تقع فتاة فالسادسة عشر من عمرها في حبك ثم تقوم بإطلاق النار في وجه ليلي |
Birini teslim aldığında sana aşık oluyor. | Open Subtitles | عندما تجبري شخص علي الاعتراف، يقعون في حبك. |
sana aşık olan ilk hastan ben miyim Paul? | Open Subtitles | هل أنا المريضة الوحيدة التي تقع في حبك يا بول؟ |
sana aşık olduğu süre zarfında Alex'le ilişkisi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها كانت على علاقة مع أليكس حينما كانت واقعة في حبك |
Kanepende sana aşık olduğunu düşündüğün bir kadının olmasının ne kadar hoşuna gittiği ve üzerine atlamak istediğin gibi. | Open Subtitles | تحب مثلاً أن تكون لديك امرأة على الكنبة مُعتقدةً أنها واقعة في حبك ذلك ما يثيرك |
Burada sana aşık biri varsa, o da sensin! | Open Subtitles | حسناً ، الشخص الوحيد الذي يقع في حبك هنا ، هو إنت |
Çok tuhaf bir şekilde sana aşık olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | بشكل استثناشي للغاية أعتقد أني وقعت في حبك |
Kristal kadar açık ki;.. ...tamamen her şeyiyle sana aşık olmuşum. | Open Subtitles | و الشيئ الأكثر وضوحاً هو إني واقعة في حبك بشغف |
Lux sana ne söyledi bilmiyorum ama ben sana aşık değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماللذي كانت لكس تقوله لك لكن أنا لست واقع في حبك |
sana aşık oldum ... istemiyorsan, istemiyorum dur. | Open Subtitles | وقعت في حبك إذا لم تقع حبي, لم تقع حبي وانتهينا |
Bu büyüleyici köye âşık oldum tıpkı sana âşık olduğum gibi. | Open Subtitles | لقد وقعت في حب هذه القرية الساحرة. تماماً مثل وقوعي في حبك. |
Bunca zaman sana âşık olamadığım için kötü biri olduğumu düşünerek geçirdim... | Open Subtitles | لقد قضيت هذه الفترة كلها وأنا أظن بأنني الشخص السيء لأنني لم أكن واقعًا في حبك, |
Ya da onunla birlikte olamamasının sebebi hâlâ sana âşık olmasıdır. | Open Subtitles | أو أنه لا يمكنها أن تكون معه لأنها مازالت واقعة في حبك |