Hatta bu aptal hayvanat bahçesinde olmamın bile sebebi sensin. | Open Subtitles | لأنك السبب حتى في أنني في حديقة الحيوانات الغبية هذه |
Astronotların hayvanat bahçesinde ne işi var Sayın Başkan? | Open Subtitles | ماذا يفعلو رواد الفضاء في حديقة الحيوانات ، سيدي؟ |
hayvanat bahçesinde çalışıyormuş. Bir keresinde, bana da oradan iş bulmuştu. | Open Subtitles | لقد حصل على وظيفة في حديقة الحيوانات لقد وظفني هناك ذات مرة |
hayvanat bahçesine gittiğimizde hayvan desenlerine bayılmıştı. | Open Subtitles | ، عندما كنّا في حديقة الحيوانات لقد أحبت ألوان الحيوانات |
Evcil hayvan çiftliğinde keçiyle kandırmıştın beni. | Open Subtitles | أنتَ خدعتني بملاعبة الماعز في حديقة الحيوانات |
Okul geziniz var ve hayvanat bahçesi soğuk oluyor. | Open Subtitles | , أنت ذاهب في رحلة ميدانية و الطقس بارد في حديقة الحيوانات |
İlk iki isyan sırasında hayvanat bahçesindeki bütün hayvanlar öldürüldü. | TED | خلال الفترة الاولى من عمليتي التمرد , قاموا بقتل جميع الحيوانات في حديقة الحيوانات. |
-Ben hayvanat bahçesinde kalalım dedim ama... | Open Subtitles | أنا قلت بأنّنا يجب أن نبقى في حديقة الحيوانات |
Size hayvanat bahçesinde kalalım demiştim ama siz çocuklar... | Open Subtitles | أنا قلت بأنّنا يجب أن نبقى في حديقة الحيوانات |
Annem hayvanat bahçesinde çalışıyor. Tabi ki izleri orada olacak. | Open Subtitles | أمي تعمل في حديقة الحيوانات بالطبع ستكون أثارها في كل مكان |
Bu penguenler sadece hayvanat bahçesinde ya da Antarktika'da yaşayabilir. | Open Subtitles | هذه البطاريق لايستطيعونَ العيشَ سوى في حديقة الحيوانات او في القارة القطبية الجنوبية |
Her şey beş yaşındayken başladı. Onu hayvanat bahçesinde kaybettim. | Open Subtitles | الأمر برمّته بدأ عندما كانت في الخامسة من عمرها وفقداني لها في حديقة الحيوانات |
Geçen gece hayvanat bahçesinde birlikte çalıştığım şu adamla çıkmıştım ve her neyse, sadece bir gece içindi ama çok farklı gelmişti. | Open Subtitles | في تلك الليلة كنت مع الشخص الذي اعمل معه في حديقة الحيوانات على اية حال , كانت ليلة واحدة |
hayvanat bahçesinde işimiz insanlara hayvanları tanıtmak ve onları nasıl koruyacağımızı öğretmek. | Open Subtitles | أنه من واجبنا في حديقة الحيوانات أن نقوم بتعليم الناس عن الحيوانات و كيف نستطيع حمايتهم |
Böyle bir içkiyle ancak hayvanat bahçesinde çamurda oynarsın. | Open Subtitles | مع مشروب مثل هذا من المفترض بأن تكون في حديقة الحيوانات تلعب به في الوحل |
hayvanat bahçesinde geceye özgü olan hayvanların çekimlerini yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تصوير الحيوانات الليلية في حديقة الحيوانات |
Rişi seni hayvanat bahçesine mi götürecek? | Open Subtitles | هل سيأخذك ريشي لمقابلة بقية عائلته في حديقة الحيوانات ؟ |
Ya da hayvanat bahçesine gönderirdik. | Open Subtitles | او يجعلونك النتحفة الرئيسية في حديقة الحيوانات |
Evcil hayvan çiftliğinde yalnız değildim. | Open Subtitles | لم أكن في حديقة الحيوانات بمفردي. |