"في حضني" - Translation from Arabic to Turkish

• kucağıma
• kucağımda
• kucağımdaydı

O kedi benim kucağıma oturdu ve bir şeyler biliyor.
لقد جلست تلك الهرّةُ في حضني وتلكَ الهرّةُ تعلمُ شيئاً

Büyükannesi çay yapmak için kalkınca, onu benim kucağıma yerleştirdi ve hiç bu kadar bir deri bir kemik kalmış bir çocuk görmemiştim.
عندما قامت جدته لصنع الشاي، وضعته في حضني ولم أشعر قط بطفل في مثل هذا الهزال

İnsanların içinde kucağıma oturmasanız olmaz mı?
هـلّ تُمـانع بألا تجلس في حضني على الملأ؟

kucağımda oturup başını göğsüme koymayı severdi.
وكم كانت تحب أن تجلس في حضني و تميل رأسها على صدري

Evet gördün, patlamış mısırımdan alıyor olabilir ama kucağımda daha fazlası olduğunu biliyor.
هل رأيت ذلك فيز ؟ نعم لقد رأيت قد تكون تأخذ الذرة , و لكنها تعلم . انه يوجد اكثر من ذلك في حضني

Burada oturuyordum ve laptop'ım da kucağımdaydı ve şuradaki prize takmıştım...
جلست هنا، ووضعته في حضني لأنه مجرد حاسوب نقال وقمت بتوصيله هناك، و...

Dünyam benim kucağımdaydı.
كان بلدي العالم الحق في حضني.

Ama Conchita, siz benim kucağıma geldiniz.
لكن.. كونتشيتا.. أنتِ جئتِ و جلستِ في حضني.

Trampolinde zıplarken kucağıma düştü. Hop!
كانت الفتاة على الترمبيلون فوقعت مباشرة في حضني

İşte bu şekilde bulmacanın büyük bir parçası kucağıma düşüverdi.
هكذا إذن , كمية كبيرة من قطع البازل سقطت في حضني

Daha kimi alacağız, dostum? Onu kucağıma oturtacak halim yok.
من سنقلّ الآن يا رجل لأنّه لن يجلس في حضني بالتأكيد

Neden kavga ettiklerini anlamıyorum. İkisi de daha önce kucağıma oturdu.
لا أدري لما تتعاركان جلستا كلتاهما في حضني

Aslında kucağıma fırlattığın bir dosyanın içindeydi.
لقد وقعت من ملف رميتهِ أنتِ في حضني في الواقع

Kira, en son benim labaratuar partnerim olduğunda, tepsiyi kucağıma düşürmüştü.
آخر مرة كانت كيرا شريكة مختربي البيولجي، اسقطت علبة حقيقية في حضني.

Şimdi o viski kasasını kucağıma bırakma nezaketini gösterirsen buradaki işimizi bitirip diğer şeyler hakkında muhabbet edebiliriz.
الآن فالتكن كريما معي و تضع صندوق المشروبات الروحية في حضني ستنتهي هذه المعاملة

Ve her şeyi kucağıma oturmuş bir güzelle diğer güzel alnımı ovarken kanepemden hâlledeceğim.
وسوف تدير كل شيء من شرفتها و واحده جميله تجلس في حضني واخرى تطهر حاجبي

Babam arabayı sürerken kucağımda duruyordu.
جلست في السيارة والسلحفاة في حضني وأبي يقود السياره

kucağımda oturursan daha kolay öğrenebilirsin.
على الأرجح سيكون من السهل أن جلستِ في حضني

... vesonrakisaniyede beyni kucağımdaydı.
.... ثم فجأه مخه وقع في حضني

kucağımdaydı.
كان في حضني .