"في حظيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ahırda
        
    • ağılında
        
    • hangarda
        
    Bir konak bulur, ama orda kalmasına izin vermezler bu yüzden Ahırda doğurmak zorunda kalır. Open Subtitles تجد نزلاً، لكنّهم لمْ يسمحوا لها بالبقاء هناك، لذا فإنّها أجبرت على الولادة في حظيرة.
    Oğlunu bir Ahırda, o pis koşullar altında doğurdu. Open Subtitles ولدته في حظيرة مع عدم وجود مكان لتنظف نفسها فيه
    Kuzeydoğu tarafında silahlı çatışma var. - Ahırda keskin nişancı var. Open Subtitles لدينا إطلاق نار متبادل في الجانب الأقرب هناك قناص في حظيرة التخزين
    Birisi Ahırda yaşayan bir ayyaştı diğeri de, Stavros 10 yaşındayken balık tutarken öldü. Open Subtitles واحد منهما كان سِكّيرًا عاش في حظيرة والآخر مات في حادثة صيد سمك عندما كان هو في العاشرة
    Berbat bir mezarda yatıyor ya da bir domuz ağılında gübreye dönüşüyor. Open Subtitles إنه راقد على مقبرة لعينة بمكان ما، أو أصبح كومة فضلات في حظيرة خنازير.
    hangarda bulunan kişilerin ölümünden bir bakıma ben sorumluyum. Open Subtitles لأن أنا مسؤول عن وفيّات تلك الناس في حظيرة القاعدة الجوية في لا شكل بسيط.
    Aslında daha önce bir Ahırda bu işi yapıyordum. Open Subtitles في الحقيقة كنت امارس هوايتي قبل ذلك في حظيرة
    Tabii sana kalsa Farmington'daki bir Ahırda yaptırırdın. Open Subtitles أفترض أنك تفضلين إصلاحه في حظيرة بفارمنقتن.
    Adli tabip aradı, Ahırda bulduğumuz arabanın boyalı parçası ve arka farın camının sonuçları gelmiş. Open Subtitles لقد أتصل الطب الشرعي بخصوص نتائج رقائق الدهان وزجاج المصباح الخلفي الذي عثرنا عليه في حظيرة الخنازير
    Sorun ne? Ahırda mı yetiştin? Open Subtitles ما المشكلة ، هل نشأتى في حظيرة ؟
    İkinizi de bir Ahırda sıkıştırdığını ve sizin yine kaçıp onu ölüme terk ettiğinizi duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنه حاصركم أنتم الإثنين في حظيرة... وأنتِ هربتي وتركتيه ليموت...
    Bir Ahırda... hiçliğin ortasında yalnızsın. Open Subtitles تقضى وقتك في حظيرة لوحدك... في وسط اللاشيء...
    Sen de boş bir Ahırda yalnız duruyor olacaksın. Open Subtitles ستقفين وحدك هنا في حظيرة فارغة
    Ahırda gülerlerken duydum onları. Open Subtitles سمعتهم يضحكون على ذلك في حظيرة الخيول.
    Sokağın üst kısmında bir Ahırda kaçak kalıyordu. Open Subtitles كان جالساً في حظيرة بنهاية الشارع
    Evlilik yeminlerinizi bir Ahırda ettiniz. Open Subtitles وأنكما نذرتما نذركما في حظيرة.
    Sorun ne? Ahırda mı yetiştin? Open Subtitles مالمشكلة ، هل نشأت في حظيرة ؟
    Bay Frankenstein, katili bir Ahırda saklanırken bulduk. Open Subtitles سيد (فرانكشتاين) إعتقلنا القاتل علي بعد خمسة أميال من هنا يختبيء في حظيرة
    Domuz ağılında çalışamam. Open Subtitles لا أتحمل العمل في حظيرة للخنازير
    Alfa Ekibi hayvan ağılında, AC1 için yol açıyor. Open Subtitles "فريق (ألفا) في حظيرة الحيوانات يدخل إلى "أي سي 1""
    Evet efendim. Atlamayan erler de hangarda gözetim altında. Open Subtitles الذين لم يقفزوا تحت الحراسة في حظيرة الطائرات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more