"في حوض السباحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Havuzda
        
    • havuza
        
    • Havuzdaki
        
    • havuz kenarında
        
    • havuzunda
        
    • havuzdaymış
        
    Belki Havuzda biraz voleybol. Open Subtitles وربما نحظى بلعبة كرة الطائرة في حوض السباحة.
    Hamileyken, günümü Havuzda geçirirdim. Open Subtitles ‫عندما كنت حاملا ‫قضيت يومي في حوض السباحة
    Havuzda küçük kızını görüp paniklemiş gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو إنه رأى فتاته الصغيرة في حوض السباحة و مذعورة.
    havuza çok fazla klor attığım söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أنني وضعت الكثير من الكلور في حوض السباحة
    O zaman bütün kızları havuza toplardım. Open Subtitles ـ في هذه الحالة، يمكن أن أحتفظ بجميع السيدات في حوض السباحة
    Asla uyumayacak Havuzdaki canavar. Open Subtitles بدون أن أنام مجدداً ابداً وحشً في حوض السباحة
    Yeğenimin havuz kenarında resmini çekiyordum. Open Subtitles كنت ألتقط لابن أختي بعض الصور في حوض السباحة
    Havuzda çocuklara katılmak için çekinmeyin. Open Subtitles تصرفوا بحرية ،وانضموا إلى الأطفال في حوض السباحة.
    Havuzda dikkatini çekmek için rol yapıyordum. Open Subtitles كنت أتظاهر في حوض السباحة لأحصل على إنتباهك
    Evde, dışarıda, duşta, Havuzda. Open Subtitles في المنزل، في العراء في حوض الإستحمام، في حوض السباحة
    Ya da Havuzda sakso yaptırabilirsin. Open Subtitles أو هل يمكن أن مجرد عصا إلى امتصاص في حوض السباحة.
    Havuzda şişme botun üstüne yatıp, bir balya esrar içeceğim ve bol bol koşacağım. Open Subtitles انا ذاهب لكي اعوم في حوض السباحة وأدخن الحشيش وذاهب لعمل الكثير
    - Sen Havuzda yüzmeye gitsene. Open Subtitles لمـاذا لا تــذهبين للسبـاحة في حوض السباحة ؟
    Belki Havuzda biraz voleybol. Open Subtitles وربما نحظى بلعبة كرة الطائرة في حوض السباحة.
    Üstelik komşuları adamı cesedi havuza atarken görmüş. Open Subtitles وقد رآه الجيران يلقي بالجثة في حوض السباحة
    Duyduğuma göre öldüğün zaman çavuş küçücük oluyormuş, havuza girdiğin zamanki gibi. Open Subtitles حسننا سمعت بأن العضو يصبح صغيرا عندما يموت الشخص مثلما تكون في حوض السباحة
    Herhangi birisinin havuza köpekbalığı attığına dair bir iz yok. Open Subtitles لا توجد دلائل على وجود أي شخص قام ياسقاط سمكة قرش في حوض السباحة.
    havuza falan gireriz. Open Subtitles يمكننا اتخاذ تراجع في حوض السباحة أو شيء من هذا.
    Çünkü bu kadar yakın mesafeden, halka şeklinde morluk oluşur ve Havuzdaki çocuklar çok acımasız olabiliyorlar. Open Subtitles لإنّك إن أطلقت من هذه المسافة القريبة، فستترك طلقتك كدمةً غير اعتيادية و سأكون عرضةً لسخرية الموجودين في حوض السباحة
    Havuzdaki idrar miktarını hiç sormayın. Open Subtitles ولا تسألي عن محتويات البول الموجودة في حوض السباحة
    Mesela, havuz kenarında birkaç adamla birliktesin. Open Subtitles نوع أن تفعل اثنين من اللاعبين في حوض السباحة.
    Bu kadın görünüşe göre yüzme havuzunda boğuldu, bu durumda ciğerlerini inecelerken, klor izi olup olmadığına bir bakıver. Open Subtitles الواضح أن المرأة غرقت في حوض السباحة لذا حين تتفحص رئتيها " ابحث عن أي دليل لمادة " الكلورين
    Senkronize yüzücü olmak istiyormuş. Hep havuzdaymış. Open Subtitles أرادت أن تكون راقصة باليه مائي فكانت تقضي وقتها في حوض السباحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more