"في خزانتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dolabımda
        
    • dolabıma
        
    • dolabımdaki bir
        
    • kasamda
        
    Ben odama gitmek istemiyorum. Dolabımda şeytani bir maymun var. Open Subtitles لا أريد الذهاب إلى غرفتي يوجد قرد شرير في خزانتي
    Endişelenme, emniyeti kapalı. - Sanırım Dolabımda bir şey unuttum. Open Subtitles لا تقلق إنه أمنة أعتقد بأنني نسيت شيئاً في خزانتي
    - Kutumu. Yatağımın altında da, Dolabımda da yer kalmadı. Open Subtitles لم تكن هنالك مساحة تحت سريري أو في خزانتي.
    Ayrıca 7. sınıfta dolabıma o ördeği senin koyduğunu da biliyorum. Open Subtitles واعلم انه انت الذي وضعت البط في خزانتي في الصف السابع
    Asla bulamayacak ki. Çünkü ben çoktan buldum ve dolabıma sakladım. Open Subtitles لن يجدها أبداً، لأنّي سبقَ و وجدتُها و خبّأتُها في خزانتي.
    Ve bana bunları dolabımdaki bir çantada tutmaktan daha iyi yolların olduğunu gösterdi. Open Subtitles ولقد أخبرني أنه بإمكاني فعل ما هو افضل من وضعها في خزانتي.
    Benim odamda saklayamayız çünkü Dolabımda şeytani bir maymun var. Open Subtitles لا يمكننا إبقائهم في غرفتي لأن هناك قرد شرير يعيش في خزانتي
    Dolabımda bırakıIan sütyenler bir ülkeye destek olarak yollanabilirdi. Open Subtitles عدد حمالات الصدر التي كانت موجودة في خزانتي.. كان يمكنها إشباع حاجة الدولة كلها.
    Tek kaşlı olacaksın. Benim Dolabımda var. Open Subtitles ستجعلينني أخطأ الحاجب و هناك مزيل روائح في خزانتي
    Şey, masa saatini benim Dolabımda bırakmışsın. Gelip al bari. Open Subtitles لقد تركت منبهك في خزانتي , من الأفضل أن تذهب و تأخذها.
    Dolabımda giymek için deli olduğum bir deri pantolonum var. Open Subtitles أنا أملك سراويل جلد في خزانتي أتشوق وأموت لألبسها
    Böylece Dolabımda yaşayan şeytani maymundan uzak durmuş olurum. Open Subtitles سيبعدني هذا عن القرد الشرير الذي يعيش في خزانتي
    Dolabımda bir kız varken, hiçbir yere gidemem. Open Subtitles لا يمكنني الذهاب إلى أي مكان وهناك فتاة في خزانتي
    Ama kalkarsa bütün günü Dolabımda saklanarak geçirirsin. Open Subtitles لكن إذا أفاقت، حينها ستقضي اليوم مختبئاً في خزانتي
    Yarın sabah uyandığım zaman cep amcığımı Dolabımda göremezsem tüm cinsel isteğimi senden alacağım. Open Subtitles إذا لم يكن لدي مهبلي الجيبي في خزانتي في الصباح الباكر سأخرج جميع إحباطي الجنسي فيك
    Bakın, kanaryayı dolabıma kim koydu bilmiyorum ya da ne anlama geldiğini. Open Subtitles انظروا، أنا لا أعرف الذين وضعوا الكناري في خزانتي أو ما يعنيه.
    Biri o kutuyu dolabıma, anahtarı da anahtarlığıma koydu. Open Subtitles قام أحدهم بوضع هذا الصندوق في خزانتي والمفتاح في سلسلة مفاتيحي
    dolabıma lazımlık bırakmayın, beni ağlatıyor. Open Subtitles لذا أرجوكم ، كفو عن وضع المبولات في خزانتي ، يجعلني ذلك أبكي
    Hm... nasıl olduysa... bu şey dolabıma gelmiş. Open Subtitles بطريقة ما, هذه .. انتهى بها المطاف في خزانتي
    Bildiğim kadarıyla, o silahı dolabıma siz yerleştirdiniz. Open Subtitles كل ما أعرفه أنك أنت من وضعت المسدس في خزانتي.
    Ve bana bunları dolabımdaki bir çantada tutmaktan daha iyi yolların olduğunu gösterdi. Open Subtitles ولقد أخبرني أنه بإمكاني فعل ما هو افضل من وضعها في خزانتي.
    Ama kasamda, Clark, oraya tekrar gidemem. Open Subtitles ولكنه في خزانتي كلارك ولا أستطيع أن أرجع إلى هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more