"في داخله" - Translation from Arabic to Turkish

    • İçinde
        
    • içinde
        
    • içeride
        
    • içine
        
    Ben hapishanenin içinde de dışında da bulundum, genelde içinde. Open Subtitles عشت في داخله و خارجه، لكن معظم حياتي في السجن
    - İçine bir göz at. - Büyük olasılıkla içinde yazı vardır. Open Subtitles القي نظرة في داخله أنا متأكدة أن هناك كتابة عن المناسبة فيه
    İçinde kapalı kalan tüm duyguları bu işe kanalize ediyordu. Open Subtitles استجمع الشعور المكبوت في داخله واستعان به لتنفيذ هذه المهمة.
    Bu beyefendi onu kulübesine davet ediyor ve Jemima içeride bu kadar çok kuş tüyü görmesine şaşırıyor. Open Subtitles الامير عرض عليها مسكنه وجاميما تفاجاة لوجود عدد كبير من الريش في داخله
    Geçmiş, içinde her türden şeyi barındıran çok büyük bir yer. Open Subtitles الماضي هو مكان هائل، مع كلّ أنواع الأشياء اتتي في داخله
    beyne yakından bakabilmemizi ve içinde yatan karmaşıklığı gözlemleyebilmemizi sağladı. TED سمحت لنا بأن نغوص في اعماق الدماغ وان نرى تلك التفاصيل المعقدة التي تقع في داخله
    Bir kişi kendi içinde "büyüklüğünü" keşfetmek zorundadır. TED على الشخص أن يكتشف شيء من الفخامة في داخله.
    Bu cep telefonu şeklindeki bir kutu, içinde hareket ettirebildiğimiz demir bir ağırlık var. Ve neresinin ağır olduğunu hissedebilirsiniz. TED انه على شكل غلاف لجهاز محمول ولديه كتلة حديدية في داخله تتحرك ويمكنك ان تشعر بوزنها
    İçinde müzik sevgisi olan kötü bir adamla henüz karşılaşmadım. Open Subtitles لن تجد فتى سيئا يحمل في داخله حس الموسيقى
    Bu herif evine gelecek ve evini içinde karınla ve çocuklarınla havaya uçuracak. Open Subtitles ذلك الشخص سيأتي لبيتك وسيفجر بيتك رأساً على عقب. مع زوجتك و اطفالك وكل من في داخله.
    İçinde onlardan var. Kokusunu alıyorum. Open Subtitles يوجد أحدهم في داخله أستطيع أن أشم رائحته
    İçeride işler değişmiş olabilir mi? Open Subtitles هل أنتِ واثقة من أنه لم يتغيّر في داخله ؟
    İçeride her zaman mahalleden biri vardır. Open Subtitles دائماً ما يكون هناك أحد مِن حَيِنا في داخله.
    İçine istediklerini yazdıkları çekmece! Konuştuğumuz her şeyi duydular! İçine verici koymuşlar! Open Subtitles كل شيء عن مطالبه لقد سمع كل ما قلناه و وضع جهاز إرسال في داخله و تنصت علينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more