"في دراسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir çalışmada
        
    • bir çalışma
        
    • yapılan bir
        
    • araştırmaya
        
    • araştırmada
        
    • bir araştırma
        
    • dersinde
        
    • inceleme
        
    • sınavların için
        
    • üzerine çalışarak
        
    Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, araştırmacılar eBay'e beysbol kart reklamları yerleştirdiler. TED في دراسة حديثة، وضع الباحثون إعلانات على إي باي لبيع كروت بيسبول.
    Son zamanlardaki bir çalışmada, kanıtlar göstermiştir ki, demokrasinin ne kadar sürebileceğinde gelir en büyük belirleyicidir. TED في دراسة حديثة اظهر الدليل بان الدخل هو اعظم محدد الى مدة استمرار الدمقراطية
    Bekaret testinin saçmalığı 36 hamile genç kızın üzerinde yapılan bir çalışma ile sergilenmiştir. TED إن عبثية الكشف عن العذرية تتجلى في دراسة أجريت علی 36 مراهقة من الحوامل.
    Tüm hayatlarını ölü Kızılderilileri araştırmaya adayan bilim insanları, nasıl olur da canlıları bu kadar az önemserdi? TED وكيف يمكن للعلماء قضاء حياتهم كلها في دراسة الهنود الموتى لكنهم يبدون اهتماما قليلا بالأحياء؟
    Bir araştırmada insanlara kurgulanmış bir kaza gösterdik arabaların çarpıştığı esnada ne kadar hızlı gittiğini sorduk. TED في دراسة واحدة، ونحن أظهر الشعب حادث محاكاة ولقد طلبنا من الناس، مدى سرعة السيارات التي تسير عندما تضرب بعضها البعض؟
    Ama başka bir araştırma yabancıların birbirleriyle tanışmalarının ilk 10 dakikasında üç kez yalan söylediğini gösterdi. TED لكن في دراسة أخرى، أظهرت بأن الغرباء يكذبون ثلاث أضعاف خلال ال 10 دقائق الأولى من لقاء بعضهم البعض.
    Gelecek yıl değerli zamanımı Tılsım dersinde harcamayacağım demek oluyor. Open Subtitles لنقل وحسب أنـّكم لن تروني أضيع وقتي في دراسة التـّعاويذ ، العام المقبل.
    Politika, gizli bir tutkum olan İtalyan ressamları inceleme eylemimi bile etkiledi. TED حتي سعادتي السرية في دراسة الرسامين الإيطاليين قد أصيبت بالسياسية أيضًا.
    bir çalışmada yol kenarına oyuncak yılan ve kaplumbağa konulmuş ve sürücülerin yılana daha fazla çarptığı, oyuncak hayvanlara çarpan sürücülerin de yüzde 3'ünün bunu kasıtlı yaptığı görülmüş. TED في دراسة حيث وضعت حية مزيفة وسلحفاة مزيفة على جنب الطريق، قام السائقون بلقيادة فوق الحية اكثر من السلحفاة وحوالي 3 بالمئة من السائقين الذين ضربوا بسياراتهم الحيوانات المزيفة
    Başka bir çalışmada; cıvık mantar belirli aralıklarda soğuk havaya maruz bırakıldı. TED في دراسة أخرى: تم تعريضه لهواءٍ بارد على فترات متزامنة
    2005'de Brendan Nyhan ve Jason Reifler tarafından yapılan bir çalışmada Amerikalılar'ın, Irak Savaşı'yla ilgili fikirlere yönelik tutumlarını inceledi. TED في دراسة قام بها براندون ناين وجيسون رايفلر عام 2005 اختبروا مواقف الأمريكيين بخصوص تبريرات الحرب على العراق.
    Başka bir çalışmada, başarısızlıktan sonra kendilerinden daha kötü yapan birini aradılar böylece bu kişiyi bulunca kendilerini daha iyi hissedeceklerdi. TED في دراسة أخرى، بعد الفشل، بحثوا عن شخص كان اداؤه أسوأ من أدائهم ليشعروا بشعور جيد تجاه انفسهم.
    Bunun çok etkileyici bir örneğini vereceğim, kişisel emeklilik planlarıyla ilgili yapılan bir çalışma bu. TED سأعطيكم مثالاً مبالغاً على ذلك، في دراسة أجريت على الاستثمارات في خطط التقاعد التطوعي،
    bir çalışma okudum, teknoloji projelerinin %25'i ya iptal oluyor ya da yapılan geliştirmeler kullanılmıyor. TED في دراسة قرأتها، 25% من المشاريع التكنولوجية يتم إلغاؤها أو تعطي حلولًا لم تُستخدم أبدًا.
    Dünyanın en başarılı girişimcilerine yönelik yapılan bir araştırmada, önemli bir kısmının disleksiye sahip olduğu görülüyor. TED في دراسة حول أكثر رواد الأعمال نجاحًا في العالم، يتضح أن عدد متفاوت منهم يعاني من عسر القراءة.
    15 yıl önce, genetik bir test içeren araştırmaya katılmak için gönüllü oldum. TED منذ 15 عاماً، تطوعت للمشـاركة في دراسة بحثية تتضمن اختباراً وراثياً.
    Ömrümü ölüme yakın deneyimleri araştırmaya adadım. Open Subtitles أمضيت حياتي في دراسة تجارب الاقتراب من الموت.
    Bir araştırmada, insanlardan, iklim değişikliği ile ilgili pek çok istatistiksel tahminde bulunmaları istendi. TED في دراسة طُلب من الناس تقدير عددٍ من الإحصائيات المتعلقة بالتغير المناخي.
    2 yıl önce yayınlanan çığır açan bir araştırma çok önemli bir soruyu sordu: Kalp hastalığı olan kadınlar için en etkili tedavi yöntemleri nelerdir? TED في دراسة هامة تم نشرها منذ عامين، تم طرح سؤال هام: ما هي أكثر طرق العلاج فاعلية ضد مرض القلب عند النساء؟
    Gelecek yıl değerli zamanımı Tılsım dersinde harcamayacağım demek oluyor. Open Subtitles لنقل وحسب أنـّكم لن تروني أضيع وقتي في دراسة التعاويذ ، العام المقبل.
    Bir inceleme yazdım ve kendimi burada buldum... Open Subtitles إنها في دراسة موحدة بمكانٍ ما التي أخرطتني في هذا الموقف
    Şunu söylemek istemiştim, sınavların için yardım etmemi istersen laboratuvarıma gel. Open Subtitles أردتُ أخباركِ، إذا أردتِ أن أساعدكِ في دراسة المنّهج... -تعالي إلى مختبري، سأرسل لكِ العنوان .
    Biliyorum, çünkü bütün hayatımı uzay-zaman üzerine çalışarak geçirdim. Open Subtitles أعرف هذا لأنّي... أمضيتُ كامل حياتي الراشدة في دراسة الزمكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more