Peki evet, Kendimi savunmam gerekirse, çok gençtim ve onun evi sahildeydi. | Open Subtitles | في دفاعي عن الأمر، كنت مراهقاً وكان لديها منزل بجانب الشاطئ |
Kendimi savunmam gerekirse, yumruk atmayı bırakın diyen tek kişi bendim. | Open Subtitles | في دفاعي لقد كنت الشخص الوحيد انه يجب ان نتوقف عن الضرب |
Kendimi savunmam gerekirse, birinin gözlerinin içine bakarken yalan söylemekle hiçbir sorunum yok. | Open Subtitles | في دفاعي ، ليس لدي مشكلة اطلاقا في النظر لعيني شخص والكذب |
savunmam şu ki elimden sosisli sandviçimi çalmıştı bunu evlatlık bir çocuğa yapamazsın. | Open Subtitles | في دفاعي لقد سرق النقانق من يدي ولايمكنك فعل ذلك لطفل متبنى سابق |
Savunmama göre, buna bayılmıştın. | Open Subtitles | في دفاعي لقد وقعت فيها |
Kendimi savunmam gerekirse, bu aslında senin suçun. | Open Subtitles | في دفاعي عن نفسي، هذه كانت غلطتكِ نوعاً ما |
Kendimi savunmam gerekirse acayip uykuluydum. Pekâlâ. | Open Subtitles | في دفاعي لقد كنت غارقاً بالنوم حسناً |
Kendimi savunmam gerekirse, Helen Keller Müzikali herkesin dilindeydi. | Open Subtitles | حسناً, في دفاعي " هيلين كيلر الموسيقية " كانت حديث البلده |
Kendimi savunmam gerekirse Bay Garcia'nın karşıdan karşıya dikkatsiz bir biçimde geçtiğini söylerdim. | Open Subtitles | في دفاعي عن نفسي، السيد (غارسيا) لم ينظر على جانبيه قبل أن يعبر الشارع |
- Kendimi savunmam gerekirse... - Sus artık. | Open Subtitles | .. لكن في دفاعي توقف ، حسنا ؟ |
Kendimi savunmam gerekirse... | Open Subtitles | ..... في دفاعي |
Evet, yaptım ama savunmam şu ki sen de aynısını benim... | Open Subtitles | نعم , فعلت ذلك ولكن في دفاعي فعلتي نفس الشيء لي |
Ama savunmam şu ki, bana içki ısmarlamışlardı. | Open Subtitles | لكن في دفاعي عن نفسي، واحد منهم اشترى لي كأس من الخمر |