Birkaç dakika içinde başkasını atarlar. George, aynı şeyi istiyoruz. | Open Subtitles | ربما ، وان لم تفعل سأبلغ عنك وستستبدل في دقائق |
Bir kaç dakika içinde bu telefon kartının menşesini çıkartabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الحصول على مصدر لبطاقة الهاتف هذه في دقائق معدودة |
Sonuçlar dakikalar içinde belli olacak. | Open Subtitles | تغلق مراكز الإقتراع أبوابها في دقائق معدودة |
Burada deniz sıcaklığı insanı dakikalar içinde öldürebilir. | Open Subtitles | درجة حرارة البحر هنا يُمكن أن تقتل في دقائق. |
Birkaç dakika sonra bu şey sonra erecek, buna eminim. | Open Subtitles | أني متأكد هذا الشيء سيكون انتهى في دقائق قليلة فقط |
Clive arabayı getiriyor. Onu getiriyor. Birkaç dakikaya gelir. | Open Subtitles | سيأتي "كلايف" بالسيارة وستتواجد هنا في دقائق قليلة. |
Ve normalde el ile yaklaşık bir gününü alacak lehimleme işini, bu makine ile birkaç dakika içinde yapabiliyor. | TED | وبذلك ما كان يمكن أن يستغرق منه يوماً في المعتاد ليقوم به يدوياً، يمكنه القيام به في دقائق مستخدماً هذه الآلة. |
- Birkaç dakika içinde yedek gücü devreye sokabilirim. | Open Subtitles | البطاريات فقط يا سيدي، و لكني يمكنني إستعادة الطاقة المساعدة في دقائق قليلة |
Birkaç dakika içinde hepimiz sular altında kalacağız. | Open Subtitles | , في دقائق قليلة سوف نكون كلنا تحت المياه |
Bölgedeyim. Seyit Ali evde. Bir dakika içinde gireceğiz. | Open Subtitles | بالموقع ، سيد علي في المنزل سنتقتحم المنزل في دقائق |
Birkaç dakika içinde dört numaralı masada bir boşluk olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك مقعد متوفر في أدرجْ أربعة في دقائق قليلة فقط. |
Ben tahmin edemeyeceğin kadar güçlüyüm. Avcı lanetini dakikalar içinde yendim. | Open Subtitles | إنّي أقوى ممّا تتخيّلين لقد دحرت لعنة الصيّاد في دقائق |
İçeriden arka kanal büyüsü kullanarak dakikalar içinde kendi telefonuna bir davetiye sağladı. | Open Subtitles | لقد حصلت على دعوة على هاتفها المحمول باستخدام قناة اتصال سرية داخلية في دقائق. |
Buraya dakikalar içinde bir blok asker yığabilirim. | Open Subtitles | تعرف أن بوسعي إحضار فرقة من الجنود هنا في دقائق. |
Biçerdöverinin farları bozulduğunda dakikalar içinde düzeltirdi. | Open Subtitles | عندما يفسد مصباح حصادته بمقدوره إصلاحها في دقائق |
Getirmesi bütün gün süren eşyaları dakikalar içinde götürmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ما استغرق منا يوم للوصول إلى الشاطئ يجب أن نبتعد في دقائق. |
Toplantıya katılanlara söyler misin bir kaç dakika sonra katılacağım. | Open Subtitles | وييي أنت تييي الاجتماع يكون إي'يي معهم في دقائق قليلة ؟ |
Bir kaç dakika sonra bir görüşmem daha var. | Open Subtitles | أنا عِنْدي مقابلةُ أخرى في دقائق قليلة فقط، |
- İtfaiyeciler bir kaç dakikaya gelir! | Open Subtitles | رجال الاطفاء سيكون هناك في دقائق! |
Bir dakikaya yanınıza geleceğim. | Open Subtitles | و سألقاكم هناك في دقائق , موافقون ؟ |