İki dakika içinde beş hipotezi deneyebilen bu zeki kelebeklerden birisi olmak nasıl bir şey? | TED | كيف هو إحساس أن تكون إحدى تلك الفراشات المتألقة والتي تستطيع اختبار خمس فرضيات في دقيقتين ؟ |
Sen kapıyı gözetleyeceksin. Her şey iki dakika içinde sona erecek. | Open Subtitles | تقفين أنت وتراقبين الباب سينتهي كل شيء في دقيقتين |
İki dakika içinde yere yatın. Lâmı cimi yok. | Open Subtitles | أُريدُك أسفل على ظهرِكَ في دقيقتين ولا حججَ. |
İki dakikada sizi yatak odasına atardı. | Open Subtitles | في دقيقتين اثنتين يمكن ان يستدرجك الى تلك الغرفة |
Düşünebiliyor musun, iki dakikada seni arayıp buldular. Adın oracıktaydı. | Open Subtitles | فإعطوني عنوانك في دقيقتين لأن اسمك مسجل عندهم |
Gadolinium'a alerjik reaksiyon gösteriyorsa, 2 dakika sonra ölmüş olacak. | Open Subtitles | إن كان لديها حساسية ضد الجادولينيم فربما تموت في دقيقتين |
Çatıda 2 dakika içerisinde hazır bir helikopter ayarlayabilirim. | Open Subtitles | بامكاني ان احضر طوافة مليئة بالوقود وجاهزة في دقيقتين |
- Kayıtlarını iki dakikada çıkartırım. | Open Subtitles | -سأتفحص ملفه في دقيقتين |
Çılgın bir sistemdi. "Sosyalizmden, tırnak içinde söylüyorum, kapitalizme iki dakika içinde gittiğinizi hayal edin." | Open Subtitles | وكان هذا حقًا أمرًا مجنونًا فتخيل أنك تنتقل من الاشتراكية للرأسمالية في دقيقتين فقط |
Gadolinyuma alerjisi varsa iki dakika içinde ölmüş olacak. | Open Subtitles | إن كان لديها حساسية ضد الجادولينيم فربما تموت في دقيقتين |
-Bir dakikası kaldı. Gadolinyuma alerjisi varsa iki dakika içinde ölmüş olacak. | Open Subtitles | إن كانت لديها حساسية للجادولينيم فربما تموت في دقيقتين |
İki dakika içinde hazır olurum. Ciddiyim. Görürsünüz. | Open Subtitles | يمكنني الإستعداد في دقيقتين , جدياً في أي وقت |
Baylar, iki dakika içinde burgerleriniz cızırdayacak ve mükemmel pişecek. | Open Subtitles | سادَتي , في دقيقتين سيكُون الهامبورجر ساخناً ومطبوخاً جيّداً |
İyi haber, bankayı iki dakika içinde halledeceğiz. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو أنه يُمكننا الإستيلاء على البنك في دقيقتين |
İki dakikada, o canilerin hakkımda 2 ayda öğrendiklerinden daha fazlasını öğrendin. | Open Subtitles | في دقيقتين , تعرف عني اكثر من هؤلاء المنحطين في شهرين |
Bu çalı süpürgesini iki dakikada yola sokarım. | Open Subtitles | حسنا؟ يمكنني إصلاح هذه الفوضى المثيرة في دقيقتين |
Avukatımı istiyorum. Bu işi iki dakikada halleder. | Open Subtitles | أريد مُحاميي هنا هو سيُنظّم هذا في دقيقتين |
Yüzbaşı McKechnie iki dakikada şiir yazdığınızı söyledi, efendim. | Open Subtitles | النقيب مكيكني أخبرني بأنك كتبت سوناتة في دقيقتين ونصف , سيدي |
Bugün saat 11'de, yani iki dakika sonra savaş sona eriyor. | Open Subtitles | في الساعة الـ 11 اليوم في دقيقتين من الزمن ستنتهي الحرب |
Dixon, iki dakika sonra kanaldayım. | Open Subtitles | الموافقة، ديكسن، أنا سأكون في القناة في دقيقتين. |
Geçen haftaki apartman yangınında, iki dakika içerisinde iki söndürme hattı ile kendi hattımı kurdum, su vanasını da hazırladım. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي في حريق الشقة حققت خطين للهجوم ومددت خطي وامسكت الخرطوم في دقيقتين |
Bir sonraki tren 2 dakika içerisinde kalkacak. | Open Subtitles | ' القطار القادم سَ إجازة في دقيقتين. ' |
- Kayıtlarını iki dakikada çıkartırım. | Open Subtitles | -سأتفحص ملفه في دقيقتين |