"في رأسكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• kafana
• aklında
• kafanda
• kafanın içinde

Anlamıyorsun. Çünkü oturmaktan mutlusun. Ufak radyo programını yapıyor, kafana göre yaşıyorsun.
أنت سعيد فقط تَجْلسُ على علبتكِ، يَعْملُ معرضُكَ، معيشة في رأسكِ.

Çek ellerini üzerimden yoksa kafana sıkarım.
إحصلْ على مساعدتِكَ مِنْ منّي. أنا سَأَضِعُ واحد في رأسكِ.

Bence aklında bu kadar şeyin olması iyi bir şey.
أعتقد أنه شيئ رائع بأن لديكِ الكثير يدور في رأسكِ

Başla dediğimde, gözlerinde alevler ve aklında cinayet ile yürü.
حين أقول : انطلقي، امشي و النار في عينيكِ و فكرة القتل في رأسكِ.

Bak, kafanda bir delik olduğunu söyledin.
أنظري , لقد قلتِ أنه كان هناك ثقب في رأسكِ

Evet, Allah göstermesin, biri bu güzel küçük kafanda bir beyin olduğunu düşünebilir.
لم يتوقع أحد أن هناك عقلاً في رأسكِ الصغير

Başka biriyle mutlu olduğum anda, kafanın içinde çalmaya başlayan bir alarm mı var?
أهناك جرس إنذار في رأسكِ ينطلق فيكلّمرةأكونبهاسعيداً.. مع شخص آخر ؟

Sanki kafanın içinde bir takım sesler var asla durmayan çığlıklar çünkü onları daha önce hiç duymamışındır.
إنها كصوت في رأسكِ لا يكف عن الصراخ لإن لا أحد يسمعه أبداً

Kaçmaya çalışırken kafana yiyeceğin kurşun kadar değil.
لن تلفت الإنتباه بقدر رصاصة في رأسكِ إن حاولتِ الفرار

Çocuklarından biri ateş ederse, yemin ederim son hamlem kafana bir kurşun sıkmak olur.
لو أطلق أولادكِ النار، أقسم أنّ آخر شيءٍ سأفعله هو وضع رصاصة في رأسكِ.

Bak bir kez kafana koyduktan sonra seni kötü bir fikirden vazgeçirmeyi hiç başaramadım.
أنظري انا لمْ أكُ أبداً قادراً على منعكِ من تنفيذ فكرة سيئة حالما تصبح في رأسكِ

aklında birşey var diye düşündüm.
لابد أن هناك شيء يدور في رأسكِ

Hepsi senin aklında evlat.
هو كُلّة في رأسكِ, سوني

Uzaklara gitti ve aklında "Ya olsaydı?" senaryolarının dolaştığına eminim.
إنه الشخص الذي غادَر وأنا متاكدة تماما إنه النجم في سنياريوهات ( ماذا لو ) في رأسكِ

Bilgisayar yoksa elektronik iz de yoktur. kafanda ne varsa, o. Öyle değil mi?
بدون أجهزة حاسوب ، لا آثار إلكترونية فقط ما لديكِ في رأسكِ ، أليس كذلك ؟

Her şeyi kafanda ayarlamış olmalısın, söyle bana.
لا بدّ أن يكون كلّ شيء في رأسكِ. أخبريني.

Hani şey vardır, kafanda bir fotoğraf.
خائف من تلك المُخيلات التي تدور في رأسكِ.

Çok sabrettim Dolores ama kafanın içinde dönüp duranlardan vazgeçme vaktin geldi artık, yoksa kafanı kendi ellerimle keseceğim.
لقد كنتُ صبورًا جدًا يا دولوريس ولكن حان الوقت لكي تتخلي عمّ يدور في رأسكِ أو سأقطعه بنفسي

Bunların hepsini kafanın içinde kuruyorsun.
كل الاشياء التي تقلقكِ هي في رأسكِ.

- Bu kafanın içinde değil.
هذا ليس في رأسكِ