"في رواندا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ruanda'da
        
    • Ruanda'daki
        
    • Rwanda
        
    • Ruanda'nın
        
    Sergilendi. Ama bunu fotoğrafladığım zaman sürecinde, daha çoğu Ruanda'da olmak üzere hayatımın çok zor zamanlarını geçirdim. TED لكن خلال ذلك الوقت، كنت أصور هذا عشت لحظات صعبة جداً في حياتي ، ومعظمها كانت في رواندا.
    Veya o bir toplu mezarın kokusu olabilir. Ruanda'da birçok örneğini gördüm. TED يمكن أن تكون أيضاً رائحة مقبرة. رأيت الكثير منهم في رواندا.
    Bunu nasıl yapacağımızı düşündüğümüzde, Ubudehe'yi hatırladık, Ruanda'da öğrendiğimiz yapım süreci. TED حين نفكر بكيف يجب أن يبنى، كنا نتذكر أوبديهي، وعملية البناء التي تعلمناها في رواندا.
    İşte sırf bu yüzden bu bölümü Ruanda'daki soykırıma ayırıyorum. Open Subtitles لهذا أنا أكتب هذا الفصل عن الإبادة الجماعيى في رواندا
    Geçenlerde, Ruanda'daki ilk 18 aylık çabalarımızın bir değerlendirmesini yaptık. TED مؤخراً قمنا بعمل تقييم لأول 18 شهر من جهودنا في رواندا.
    1994'de Rwanda'daki soykırımın haberini yapmak için kısa süreliğine Saraybosna'dan ayrıldım. TED في عام 1994 ، غادرت سرايفو لفترة وجيزة لتغطية الإبادة الجماعية التي حدثث في رواندا.
    Fildişi Sahili'nde basın kesin çizgilerle ayrılmış durumda. Soykırım öncesi Ruanda'nın medyası ile kıyaslanabilir. Tahmin edebilirsiniz. TED أعني، أن الصحافة في ساحل العاج كانت منقسمة بشدة. تكاد تماثل الإعلام في رواندا قبل عمليات الإبادة. فلكم أن تتخيلوا.
    Şu da ilginçtir ki, askeri alanda geldiğimizi sandığımız bu üstün noktaya rağmen iş Ruanda'da, Darfur'da, Myanmar'da ki soykırımlara müdahale etmeye, durdurmaya geldiğinde ordumuz aciz kalmştır. TED وفي الوقت نفسه، كانت كل قوى النيران عاجزة لدينا عندما جاء لوقف أو حتى الناشئة المذبحة في رواندا ودارفور وميانمار.
    Eğer ölürse, eğer ölürse bir sonraki işin Ruanda'da mızrak saymak olur, anlıyor musun? Open Subtitles وظيفتك القادمة في رواندا تقوم بعد الرماح اتفهم؟
    Ama şurası açık ki, Ruanda'da vuku bulmuş bütün cinayetlerin hepsine, bu etiketi yapıştırmak doğru olmayabilir. Open Subtitles بشكل واضح لَيسَ كُلّ حالاتِ القتل، التي حَدثتْ في رواندا حالاتَ قتل، التي أنت قَدْ تُطبّقُ تلك العلامةِ.
    Şu anda Ruanda'da, o klinikte annelerini, kardeşlerini ve çocuklarını kaybetmiş insanlar var. Open Subtitles هناك أناس في رواندا فقدوا أمهاتهم وأخوه أطفال في تلك العياده
    Ruanda'da idam edilmesiyle alakası olduğundan şüpheliyim. Open Subtitles وانا أشك في أن هذا له علاقه بما حدث في رواندا
    Ruanda'da masum çocukları palalarla öldüren insanlar. Open Subtitles الناس الذين قطعوا مئات الأطفال الأبرياء إرباً في رواندا
    Hayır ama eğer kızım Ruanda'da olsaydı uyuyamayacağımı tahmin edebiliyorum. Open Subtitles لا، لكن أستطيع تصور إن كان لي ابنة تعيش في رواندا أظن أن ذلك سيبقيني مستيقظاً في الليل
    Ruanda'daki faaliyet planımız, Diana Noble'ın önderliğinde meydana getirildi, bu tür işlerde gönüllü çalışanlardan farklı değilse de, Diana Noble olağanüstü yetenekli bir kadın. TED خطتنا في رواندا وُضعت معاً تحت قيادة ديانا نوبل، التي هي إمرأة موهوبة غير عادية ، لكنها ليست النوع غير العادي من الناس الذين يرغبون في فعل هذا النوع من العمل.
    Hindistan'daki İngilizler, Ruanda'daki Almanlar. Open Subtitles البريطانيون في الهند الألمان في رواندا
    2008 yılında, Rwanda Tarım Bakanlığı'nda çalışıyordum, müdürüm bakan olması için desteklenmişti. TED في عام 2008 كنت أعمل في وزارة الزراعة في رواندا وقد حصلت رئيستي توًا على ترقية لتصبح وزيرة
    Ama size söyleyebileceğim şu var: Rwanda soykırımı, dünyanın basit bir şefkat duygusu alanındaki en büyük başarısızlıklardan biriydi. TED لكن يمكنني أن أقول لكم التالي: أن الإبادات الجماعية في رواندا كانت واحدة من أفشل التجارب الانسانية في مجرد التعاطف.
    Soykırım sonrasında kullanılan Rwanda'nın geleneksel yargı sistemi. TED غاشاشا هي نظام قضائي تقليدي في رواندا تم استخدامه في أعقاب الإبادة الجماعية
    (Gülüşmeler) Yani bugün, Ruanda'nın Kigali dışındaki ulusal kan ihtiyacının neredeyse yüzde 20'sini biz dağıtıyoruz. TED اليوم نقوم بتوصيل 20% من وحدات الدم في رواندا خارج كيغالي
    Bu muazzam tepede çukur açmamız gerekiyordu, buldozer pahalıydı ve getirmesi zordu, Bruce Ruanda'nın "Ubudehe" metodunu kullanarak ellerimizle yapmamızı önerdi, "topluluk, topluluk için çalışıyor" anlamına geliyor. TED عندما أردنا حفر قمّة ضخمة لأحد الهضاب وكان حفرها بالجرافة مكلّفاً ويصعب المجيء بها إلى الموقع اقترح بروس أن نعمل ذلك يدوياً مستخدماً طريقة متبعة في رواندا تدعى ب"أوبديهي" وتعني "المجتمع يعمل من أجل المجتمع"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more