Eğer Hücresinde yalnızlık çekiyorsa, ona arkadaşlık edecek birisini gönderebiliriz. | Open Subtitles | اذا كانت وحيدة وباردة في زنزانتها يمكننا دوما العثور على رفاق لها |
Kendisi bu akşam Elana'nın Hücresinde ani denetim yaptı ve bir iki haftalığına tecrite koymaya yetecek kadar uygunsuz mal buldu. | Open Subtitles | وقد قام بتفتيش ارتجالي في زنزانتها الليلة وجد مايكفي من المحرمات في الداخل ليضعها في السجن الانفرادي لأسبوع أو اثنين |
Hücresinde eyaletin yol haritasını bulduk. | Open Subtitles | 4 أسابيع. لقد وجدنا خارطة طريق الدولة في زنزانتها |
Hücresinde kilitliydi. Eminim bırakamamıştır. | Open Subtitles | متأكدة أنها لم تستطع وهي محتجزة في زنزانتها |
Dinle, belki onu Hücresinde intihar etmiş olarak bulabiliriz. | Open Subtitles | استمعي ، يُمكننا جعل الأمر كما لو أنها إنتحرت في زنزانتها |
Bu sabah Stuttgart-Stammheim'daki Hücresinde ölü bulundu. | Open Subtitles | حيث عثر عليها قتيله صباح اليوم في زنزانتها في شتوتغارت - ستامهايم |
Ertesi sabah kendini Hücresinde astı. | Open Subtitles | شنقت نفسها في زنزانتها في الصباح التالي |
- Sonuçta Hücresinde harita vardı. | Open Subtitles | أنا أعني، كان لديها خريطة في زنزانتها |
-Yarin sabaha Patience Hücresinde olursa. | Open Subtitles | وإذا كانت (بايشنس) في زنزانتها في صباح الغد |
Argus'un Black Siren'i kontrol etmesini istedim. Hücresinde yok. | Open Subtitles | جعلت (أرغوس) تتفقد (الحورية السوداء)، ليست في زنزانتها. |
Bir gün Nusrat gibi Hücresinde meçhul şekilde ölü bulunursa... | Open Subtitles | ميتة في زنزانتها في صباح ما، مثل (نصرت) بشكل غير واضح... |