Dondurmayı çöp kutusuna dökerken ondan nefret ettiğini söyle. Konuş onunla. | Open Subtitles | بينما تغرفون البوظة في سلة المهملات أخبروها كم تكرهوها ، تحدثوا إليها |
Bütün o düşüncelerini çöp kutusuna at, bana ulaşacaktır. | Open Subtitles | فقط ألق بكل أفكارك في سلة المهملات و سوف تصل لي |
Bu da neden hamilelik testini çöp kutusunda bulduğumuzu açıklar. | Open Subtitles | ما قد يفسر لماذا وجدنا اختبار الحمل في سلة المهملات. |
Soyunma odasındaki çöp kutusunda bulduğum şırıngayı, yapıştırıcı buharına tuttum. | Open Subtitles | أنا غاضبا حقنة وجدت في سلة المهملات غرفة خلع الملابس. |
Amacım çöpte tozlu bir ekmek parçası bulmaktı. | TED | كان هدفي ايجاد قطعة من الخبز في سلة المهملات |
- ...çöp tenekesinde unutmuşsun. - Tamam. Notlarımı bulmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | في سلة المهملات في غرفتك حسناً، عليك التوقف عن إيجاد ملاحظاتي |
Yemeği pişirip, doğrudan çöp kutusuna atmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن أطبخ ثم أرميه مباشرة في سلة المهملات. |
İspanyolca hocam da çöp kutusuna bir bebek bırakmıştı. | Open Subtitles | رأيت أستاذي الإسبانية ترك واحد منكم في سلة المهملات. |
Çantayı çöp kutusuna attığını düşündüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد أنه سوف يرمي الكيس في سلة المهملات في مكان ما. |
Aptalın birinin çöp kutusuna sigara attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تصديق أن أحد المغفلين قد رمى سيجارة مشعولة في سلة المهملات |
Bardaklar diğer çöp kutusunda, bebekse zihninde. | Open Subtitles | الأكواب في سلة المهملات الأخرى الطفل بأوهامك أنت |
-Danny ve Hawkes, birkaç sokak ötedeki bir çöp kutusunda bir kol bulmuş. | Open Subtitles | داني وهوكس وجدت مجرد الذراع في سلة المهملات بضعة كتل بعيدا. |
çöp kutusunda eve servis atıkları var. | Open Subtitles | هناك حاويات تناول الطعام في الخارج في سلة المهملات |
Çürümüş salyangozlarla çöp kutusunda yaşaman lazım. | Open Subtitles | يجب عليك العيش في سلة المهملات مع الحلزونات الفاسده |
Gelip ofisime bakabilirsin. Kalanı hâlâ çöpte duruyor olabilir. | Open Subtitles | تعال إلى مكتبي قد نجد الباقي منها في سلة المهملات |
Geceyi arkadaşın Barney'le geçirdim fakat cep telefonunu yanlışlıkla dairemdeki çöpte unutmuş. | Open Subtitles | ونسى عرضياً هاتفه ، بشقتي في سلة المهملات |
Bunda 4 tane var. Beşincisi çöpte. | Open Subtitles | هذه يوجد بها أربعة والخامسة في سلة المهملات |
Soda, meyve ve ispirto devasa bir çöp tenekesinde karıştırılırdı. | Open Subtitles | كوول الاسعاف، الفواكه والحبوب الكحول جميع مختلطة معا في سلة المهملات العملاقة. |
Güvenlik görüntülerini araştırdık ve sigara izmariti için çöpü karıştıranın... | Open Subtitles | ،لقد نقينا فيديو الحراسة ولن تخمن من وجدناه يبحث في سلة المهملات |
Kitap dükkanına yakın bir çöplükte küçük bir şişe bulduk. | Open Subtitles | وجدنا قارورة بوبر في سلة المهملات بالقرب من مخزن الكتب. |
Öğretmen öğrenemediğimi söyledi, bu yüzden dışarda çöpün içinde durmalıymışım. | Open Subtitles | المعلم قال بأني غير ...قادر على التعلم لذا يجب ان ابقى خارجا في سلة المهملات |
Girişteki çöp kutusunu ararsan... | Open Subtitles | إذا تريدين البحث أبحثي في سلة المهملات |
Bir gün saatli radyoyu, çöp tenekesine koydum şirinlik yapmaya çalışıyordum, ve yakalandım. | Open Subtitles | وضعت ساعة راديو في سلة المهملات فقُبض علي |
Dosyalar mavi bir çantada çöp kutusu içinde olacak. | Open Subtitles | المعدات ستكون في سلة المهملات في حقيبة زرقاء |
Sen bana bu bulaşık suyu gibi şeyleri yedirdikçe çöpe tükürmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | إذا استمريتِ بتقديم هذه الأطباق المندلقة فسأقوم بحفظها في سلة المهملات وأبصق عليها |