"في سيارة الإسعاف" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ambulansta
        
    • Ambulansa
        
    • Ambulanstayken
        
    • Ambulanstaki
        
    Ambulansta birisi var ve kız ölmüş... ve bence sebebini sen biliyorsun. Open Subtitles .. هناك فتاة في سيارة الإسعاف وهذه الفتاة ميتة و أنا أعتقد أن لك علاقة بالموضوع
    Hayır, Ambulansta uyanıp neler olduğunu anlayamam dışında bir şey hatırlamıyorum. Open Subtitles لا, أنا لا أذكر أيّ شيء عدا أني إستيقظت في سيارة الإسعاف, أتسائل ما كل هذه الجَلَبَة
    Ambulansta eşlik edecek. Birkaç dakikaya yola çıkarlar. Open Subtitles سيرافقها في سيارة الإسعاف يجب أن ينطلقوا خلال دقائق
    Onu Ambulansa koyarlarken geciktiğim için yine kızdı bana. Open Subtitles لقد حذرني من التأخير بينما كانوا يضعوه في سيارة الإسعاف
    Şu anda onu sedyeye bağlayacaklar ve zaman kaybetmeden Ambulansa bindirmek için kaldıracaklar. Open Subtitles لقد حملوه مربوطا بالنقالة و يحملونه، و سيصعونه في سيارة الإسعاف قريبا
    Ambulanstayken kafamda Heroes şarkısını duydum. Open Subtitles عندما كنت في سيارة الإسعاف كنت اسمع اغنية الابطال في ذهني
    Ambulanstaki sağlık ekiplerine kendi adını söylemiş. Open Subtitles لقد أخبرت المسعفين في سيارة الإسعاف باسمها الحقيقي
    Ambulansta kan yüzünden elbiselerimi çıkarmak... - ...zorunda kaldılar. Open Subtitles نزعوا عنّي ملابسي في سيارة الإسعاف بسبب الدّماء.
    Kayıp sağlık görevlisinin numarası burada. Telefonun hâlâ Ambulansta olduğunu umuyoruz. Open Subtitles هذا رقم أحد المسعفين، نأمل أن الهاتف لا يزال في سيارة الإسعاف
    - Hayati bir durum mu var? Kocam Ambulansta, Kopenhag'da bir kalp bulduk. Kalp nakli yapılması gerekiyor. Open Subtitles زوجي في سيارة الإسعاف ونريد نقله إلى كوبينهاغن حتى يجري عملية للقلب
    Vardığımızda yaşıyordu ama Ambulansta kalp krizi geçirdi. Bilinci bir daha yerine gelmedi. Open Subtitles كان حياً عندما وصلنا إليه ولكنه مات في سيارة الإسعاف
    Bir kez arabadan çıkarılmadan önce, bir kez de Ambulansta kalbi durdu. Open Subtitles توقف قلبه مرة قبل أن يتم تخليصه من السيارة ومرة في سيارة الإسعاف.
    Kazadan sonra Ambulansta olmalıydım. Open Subtitles يجب أن أكون في سيارة الإسعاف بعد وقوع الحادث
    Hatırladığım tek şey Ambulansta olduğum. Open Subtitles أول شيء الذي أتذكره كنت في سيارة الإسعاف
    Daha önce de söylediğim gibi. Ambulansta bir şey buldum. Open Subtitles .حاولت أن أخبرك سابقا وجدتُ شيئا ما داخل في سيارة الإسعاف
    Partnerimle birlikte kurbanı ve oğlunu Ambulansa aldık. Open Subtitles أنا وشريكتي وضعنا الضحية وابنه في سيارة الإسعاف
    Ama Ambulansa bir kere bindi ve Andy ondan bir daha hiç haber alamadı. Open Subtitles و لكن منذ أن تم وضعها في سيارة الإسعاف آندي لم يسمع أخبارا منها
    - Kocam respiratuar yetmezlik çekiyor ama Ambulansa binmeme izin vermediler. Open Subtitles -زوجي توقف نفسه ولم يسمحوا لي بأن أرافقهم في سيارة الإسعاف
    Ambulansa taşınırken bile balondan hayvan figürü yapmaya devam ettim! Open Subtitles وحتى عندما وضعوني في سيارة الإسعاف كنت أصنع أشكال حيونات بالبالون
    Kaza geçirdiğimdeki gibi, Beni Ambulanstayken aramış. Open Subtitles مثل ما حصل لي في الحادث, اتصل بي عندما كنت في سيارة الإسعاف
    Ambulanstayken ailenden birini arıyordum. Onlara karın olduğumu söyledim. Open Subtitles كنت أبحث عن قريب لك في سيارة الإسعاف لم أجد شيئاً، فأخبرتهم أني زوجتك
    Bu Ambulanstaki hiç kimse yetkili değil. Open Subtitles لا أحد في سيارة الإسعاف هذه هو المسؤول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more