Garip Yani, Phoebe sadece denir ve onun evinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هذا غريب ، فقد اتصلت فيبي وقالت أنها كانت في شقتها |
Grubach'a soracağım, gece yarısı evinde yabancıların... ..dolaştığını biliyor mu? | Open Subtitles | أعتقد أن السيدة جروباخ تود أن تعرف بوجود أشخاص غرباء في شقتها بمنتصف الليل |
Hatta savaş öncesi evinde gece kalmasına bile izin vermişti. | Open Subtitles | حتى أنها تركته يقضي الليلة في شقتها قبل الحرب |
Avukatları bu karmaşada çözüm bulmaya çalışırken kendisi çatı katındaki Dairesinde saklanıyor. | Open Subtitles | التي تتماسك في شقتها بينما يكافح محاموها من أجل التوصل إلى اتفاق |
Onu iki hafta içinde kendi Dairesinde bacaya asılı bulurlar. | Open Subtitles | سيجدونها في شقتها في غضون أسبوعين معلقة من مدخنة بعناية |
Onun dairesine hiç gitmediğinizi söylemiştiniz. Geçen gece 7:35'de neredeydiniz? | Open Subtitles | قلتَ أنّك لم تكن في شقتها أين كنتَ في الليلة الماضية بالـ 7: |
Lucy Cox, 32 yaşında. Dorchester'daki apartmanında ölü bulundu. | Open Subtitles | " لوسي كوكس " 32 سنة , وجدت ميتة في شقتها في " لورشيستر " |
...3 hafta önce doğu yakasındaki evinde bulunmuş. | Open Subtitles | وجدت في شقتها منذ 3 اسابيع مضت على الجانب السفلي الشرقي |
Tek odalı evinde Mary Kelly'yi tanınmayacak şekilde öldürüp parçaladı. | Open Subtitles | قام بتشويه وقتل ماري كيلي في شقتها ذات الغرفة الواحدة حتى اصبح لا يمكن التعرف عليها |
evinde boğazlanarak kimin öldürüldüğünü biliyor musunuz. | Open Subtitles | أحزروا من وجد مختنقاً حتى الموت في شقتها |
Haftada bir kaç gece onun evinde kalıyor olacağım. | Open Subtitles | سأقيم بعض الليالي في شقتها ليلتين من كل أسبوع |
Haziran 98'de Emily Flyn, evinde 23 kez bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | يونيو 1998,ايميلي فلين وجدت في شقتها طعنت 23 مرة |
Düğünden önce son kez geceyi evinde geçirmek istediğini söylüyor. | Open Subtitles | ماذا قالت؟ تريد قضاء الليلة في شقتها قبل زواجنا |
Ama onun küçük evinde üzgün ve yalnız bir şekilde oturduğu, kedilerini beslediği ve Cinayet Dosyası'nın 17 bölümünü art arda izlemeye oturmadan önce tek kişilik yemeğini mikrodalgada ısıttığı gözümün önüne geliyor. | Open Subtitles | ولكن أتصورها دائمًا جالسة وحدها في شقتها الصغيرة تطعم قططها تسخن عشائها في المايكرويف قبل أن تجلس |
Rodney Garrett'ın infazının uygulanmasından dakikalar sonra kendi Dairesinde öldürülmüş. | Open Subtitles | التي قتلت في شقتها بعد دقائق من اعدام رودني جاريت |
Kendi Dairesinde yok. Buralarda olmalı. Onu bulmalıyım. | Open Subtitles | إنها ليست في شقتها إنها هنا في مكان ما يجب أن اجدها |
Kendi Dairesinde yok. Buralarda olmalı. Onu bulmalıyım. | Open Subtitles | إنها ليست في شقتها إنها هنا في مكان ما يجب أن اجدها |
dairesine sakladığı 100 kutudan fazla reçeteli ilaç bulunmuş. | Open Subtitles | هنا أكثر مـن 100 علب للوصفات الطبية مخبأة في شقتها |
Aynı anda ikimizi de dairesine davet etmesi sana da tuhaf gelmedi mi? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأنهُ من الغريب بأنّ تدعو كلانا في شقتها في نفس الوقت ؟ |
Parmak izlerin ve DNA'n da apartmanında var. Bu odayı sen ayırdın. | Open Subtitles | بصماتك و حمضك النووي موجودون في شقتها |
İş yerinde Claire adında biri var bizi dairesindeki partiye davet etti. | Open Subtitles | اوه , هناك فتاه بالعمل , تدعى كلير و , دعوتنا الى حفلة في شقتها |