Ben ona balayında olduğumuzu söylüyorum, sen ise Winston Churchill kitabını gösteriyorsun. | Open Subtitles | أخبرته أننا في شهر العسل وتقوم أنت بسحب كتاب وينستن تشرشل |
Geçen hafta 207'de bir hastam olmuştu. balayında bir çift. | Open Subtitles | كان لدي حالة فى غرفة 207 الاسبوع الماضي زوجين في شهر العسل |
Hırsızlık masasından bir telefon aldım. balayı için gelen bir adam kafasından vurulmuş. | Open Subtitles | تلقيتُ اتصالاً للتوّ من قسم السرقات، تعرّض رجل لطلق في رأسه في شهر العسل |
Gel bakalım. # balayı için uçmak harikadır derler # | Open Subtitles | تعالي إلى هنا. ♪ إنه مذهلٌ التحليق في شهر العسل كما يقولون ♪ |
Biz de iki yıl önce Balayımızda burada iyi zaman geçirmiştik. | Open Subtitles | قضينا وقتاً جميلاً، أيضاً، قبل سنتين عندما كنّا في شهر العسل |
Sayılsaydı, şimdiye çoktan Balayına çıkmıştın. | Open Subtitles | لو كان يُعتبر قتلاً، كنتِ ستكونين في شهر العسل الآن |
Balayındayız. | Open Subtitles | كما واقع الأمر، أنا في شهر العسل |
Bak Bhaskar, eğer bir daha odama gelirsen tarihte ilk defa bir balayı günü iki kız dul kalacak. | Open Subtitles | كيف ؟ انظر باسكار,اذا جئت الى غرفتي مره اخرى لاول مره في شهر العسل |
Ve Lisa, onu balayında çok yorma. | Open Subtitles | وليسا لا تربطيه بشكل سيئ جدا في شهر العسل |
Ve Lisa, onu balayında çok yorma. | Open Subtitles | وليسا لا تربطيه بشكل سيئ جدا في شهر العسل |
O parayı balayında güzel bir sahile gitmek için biriktirmiştik ama sen bütün paramızı aldıktan sonra, balayımızı evde geçirmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد كنا سعداء وكنا متجهين للشاطيء في شهر العسل ولكن بعدما سرقت مالنا إظطررنا للعودة إلى المنزل |
Ama onunla konuş ve 7,000$'a düşürmeye çalış çünkü geri kalanı ile balayında seks satın alabilirsin! | Open Subtitles | لكن حاول إقناعه بتخفيضها إلى 7000 حتى يتبقى لك مايكفي لشراء علاقتي معك في شهر العسل |
balayında bunu tartışıp daha makul bir şekilde karar verebilirler. | Open Subtitles | بعدها يمكنهم أن يناقشوا ذلك في شهر العسل و يقرروا بشكل معقولٍ أكثر |
Çoğu çift balayında ne yapar ki? | Open Subtitles | ماذا يفعل أغلب الأزواج في شهر العسل على أية حال؟ |
David, balayı için ne yapacağına karar verdin mi? | Open Subtitles | ديفد) هل فكرت ماذا سوف) تفعل في شهر العسل ؟ |
David, balayı için ne yapacağına karar verdin mi? | Open Subtitles | ديفد) هل فكرت ماذا سوف) تفعل في شهر العسل ؟ |
Onunla yeniden evlenip balayı için Büyük Kanyon'a götürmemi istiyorsun. | Open Subtitles | تريد أن أعيد الزواج منها وآخذها إلى (جراند كانيون) في شهر العسل |
Biliyorum sadece bir rüya ama Balayımızda görmem. | Open Subtitles | اقصد, اعلم انه مجرد حلم لكن, في شهر العسل |
Balayımızda sizi izlemekten başka yapacak birşeyimizin olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | الاتعتقد ان عندي اشياء افعلها في شهر العسل افضل من التجسس عليكم |
Neden? Şunun için: Düğün videomuzu izlemek bu geceyi Balayına dönüştürebilir. | Open Subtitles | حسناً مشاهدة شريط الزفاف سيجعلنا نشعر وكأننا في شهر العسل |
Balayındayız. Sensiz gitmem. | Open Subtitles | انني في شهر العسل أنا لن أذهب بدونك |
Umarım harika bir balayı geçiriyorsunuzdur. | Open Subtitles | أرجو أن تكونا مستمتعان بوقتكما في شهر العسل |