"في صدري" - Translation from Arabic to Turkish

    • Göğsümde
        
    • Göğsüme bir
        
    • Göğsümü
        
    • göğsümden
        
    • Göğsümün içinde
        
    Yapıyı. En çok ise Göğsümde hissettiğim o duyguyu seviyordum. Open Subtitles ولكن أكثر ما علقني به هو ذلك الإحساس في صدري
    Gerçi, açıkça konuşmaya başladığımda.. ..genellikle sonunda, Göğsümde bir hançer oluyor. Open Subtitles برغم أنّي حين أقول شيئًا لا يروقك يُغمَد خنجر في صدري.
    Göğsümde yumuşacık tüyler çıkıyor, normal midir? Open Subtitles لقد نما شعرٌ غريبٌ في صدري هل هذا طبيعي؟
    Kendine bir iyilik yapıp Göğsüme bir kurşun sıksan iyi edersin. Open Subtitles من الأفضل أن تفعل معروف لنفسك و تضع رصاصة في صدري
    - Çumartesi gece yatağıma geldi ve Göğsümü ısırdı. Open Subtitles يوم السبت جاءت إلى سريري . في منتصف الليل وعضتني في صدري
    Hayat zor. Ben de, dostların yüzünden buradayım. göğsümden 6 kez vurdular. Open Subtitles الحياة صعبة التقيت بصديقيك اليوم أطلقوا النار في صدري ست مرات
    Demek istediğin, oğlumun ilk Cadıla Bayramı'nı kaçırdım ve kalbim Göğsümün içinde sızlıyor, ama bilirsin, bu hiçbir şey ifade etmez. Open Subtitles , فاتني اول عيد قديسين لابني , و قلبي يتألم في صدري . . لكن
    Geçen gün duştan çıktığımda... havluyu almak için eğilince... Göğsümde şiddetli bir ağrı hissettim. Open Subtitles في ذلك اليوم خرجت من الاستحمام وانحنيت لأمسك بمنشفة وشعرت بألم حاد في صدري
    Göğsümde bir baskı vardı. Suratım sanki yanıyordu. Open Subtitles كان هناك خفقان شديد في صدري .. شعرت بوجهي و كأنه يحترق و
    Bir araba çarpmışsa, bir pencereden uçmuşsam Göğsümde büyük bir cam parçası varsa ve bebeğim yaşıyorsa bu babasız da olsa bu bebeği doğurmam gerektiğinin işareti, değil mi? Open Subtitles لوأننيصدمتبسيارة, وتمقذفيإلى خارجنافذة, مع وجود قطعة زجاج كبير في صدري ويعيشطفليمعذلك,
    Henüz daha bu sabah Göğsümde doğaüstü bir hançer saplı olmasından kaynaklanıyor. Open Subtitles حسنٌ، كان هنالك سهم غامض مطمور في صدري هذا الصباح
    Günde birkaç defa Göğsümde boşluk hissederdim, göz yaşlarımın geleceğini anlardım ama onları durduramıyordum, kendileriyle birlikte çaresizlik ve umutsuzluk getiriyorlardı. TED أكثر من مرة في اليوم كنت أشعر بهذا التفجر في صدري حين تشعر أنك على وشك البكاء، ولكنّي لم أستطع حبس دموعي ومع الدموع جاء اليأس وفقدان الأمل.
    Kalp atışını Göğsümde hissediyorum. Open Subtitles أسمع نبضات قلبها في صدري كل لحظة
    Kavgayı ayırdım... Arkamı döndüm ve çocuk, Göğsüme bir A22 dayadı. Open Subtitles لذلك فزت في المباراة و استدرت و كان هذا الفتى يصوب مسدسه في صدري
    Yüzeydeki en iyi arkadaşım Göğsüme bir ok doğrulttuğu sırada sevdiğim kız benim yerime en iyi arkadaşımı, Garth'ı seçti. Open Subtitles , الفتاة التي أحبها أختارت صديقي المفضل , غارث , علي بينما صديقي المفضل في العالم السطحي صوب سهم في صدري
    Sipariş verirken birden Göğsüme bir ağrı girdi. Open Subtitles وأثناء طلبنا الطعام، جائني ذلك الشعور في صدري
    Kendinde değilsin. Kalbim birden Göğsümü yumruklamaya başladı sanki! Open Subtitles أنت لست على طبيعتك قلبي يضرب في صدري فجأة
    Yüzümün dibinde bana işaret ediyorlar, Göğsümü dürtüyorlardı. Open Subtitles يؤشرون بأصابعهم في وجهي و يقومون بنغزي في صدري
    göğsümden başlayıp hızla sırtıma ve belkemiğimden aşağıya indi. Open Subtitles ضرب في صدري وحول مؤخرتي وأسفل عمودي الفقري
    Gözlerini göğsümden ayıramamıştın ama kulaklarınla da dinlemişsin. Open Subtitles عينيك كانت تُمعن النظر في صدري لكن أذنيك كانت تستمع إلي.
    Göğsümün içinde bir kor yanıyormuş gibi. Open Subtitles كما لو أن هناك نيران تشتعل في صدري
    Ölü birinin bir parçasının Göğsümün içinde olması... Open Subtitles لذا فقد كان زرعُ جزءٍ من جسدٍ آخر في صدري...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more