"في صناعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • endüstrisinde
        
    • sektöründe
        
    • endüstrisi
        
    • endüstrisine
        
    • dünyasında
        
    • fabrikasında
        
    • endüstrisinin
        
    • sektöründeki en
        
    • endüstrisini
        
    Gübre endüstrisinde üretimi gerçekleştirilmektedir; Kimyasal madde endüstrisinde de üretilmektedir. TED أنه ينتج في صناعة الأسمدة ؛ وفي صناعة المواد الكيميائية.
    Ve ben bununla ilgili çok heyecanlıyım, çünkü üzerinde çalıştığımız şeylerden biri, gıda endüstrisinde mevcut olan teknolojileri, geleneksel ürünlere için mevcut hale gelecek şekilde dönüştürmek. TED وأنا جداً متحمسة أن أخبركم بهذا، لأن أحد الأشياء التي كنا نعمل عليها هو أن نحول التقنيات المتوفرة بغزارة في صناعة الغذاء لتصبح متوفرة للمحاصيل التقليدية.
    Bayan ayakkabisi sektöründe Steve Madden'in en popüler kisi oldugunu Kuzey Amerika'daki magazalarda su an siparislerin etkisiyle fiyatlarin tavan yaptigini bildiginizi sanmiyorum. Open Subtitles لاأعتقد أنكم تدركون أن ستيف مادن هو أروع شخص في صناعة أحذية النساء و الطلبات تزداد في كل محل في شمال أمريكا حالياً
    Bu, bugün bilgisayar oyunu sektöründe bir iş istiyorsanız, çizebiliyor olmanız gereken grafik düzeyine bir örnek. TED هذا مثال على مستور الرسم الذي تستطيع أن ترسمه لو أردت وظيفة في صناعة الألعاب التلفزيونية اليوم
    Tekstil endüstrisi için bildiğimiz... ...yani aşina olduğumuz... ...ters mühendislik... ...sürecinde... ...tekstil endüstrisi kozayı açar ve... ...büyüleyici şeyler dokur. TED وهكذا في عملية الهندسة المعكوسة التي نعرفها، والتي ألفناها، في صناعة النسيج، صناعة النسيج تقوم بفك الشرنقة وتنسج أمورا باهرة.
    Uzun vadede salt finansal riskler tütün endüstrisine yatırımla ilişkili ve finans patronlarından bunları göz önünde bulundurmalarını istiyorum. TED المخاطر المالية المرتبطة باستثمارها في صناعة التبغ على المدى البعيد، وأطلب من القادة الماليين النظر فيها.
    Yıllar sonra anladım ki... eğlence dünyasında insanlar para kazanırmış. Open Subtitles أن الناس يستلمون رواتب لعملهم في صناعة الترفيه
    Ama bütün günümü buna veremem ki, peynirli sandviç fabrikasında çalışıyorum. Open Subtitles لكن, سيدي, لكنني لا أستطيع أن أعمل بها طوال اليوم. لدي عمل في صناعة سندويشات الجبينة.
    Bir kaç yıl önce, inşaat endüstrisinin karanlık yüzünün farkına vardım. TED قبل عدة سنوات مضت فُتحت عيناي على الجانب المظلم في صناعة البناء.
    Ama hizmet sektöründeki en gerekli şey. Open Subtitles ولكن من الشر الموجود في كل الأعمال في صناعة الخدمات.
    Eğer başarırsak plastik endüstrisini kökten değiştireceğiz. TED إن قدر لنا النجاح، فسنحدث ثورة في صناعة البلاستيك.
    Siz de takdir edersiniz ki, bu hem araştırma ve inşaat alanında hem de gerçekliği yakalama endüstrisinde köklü bir değişimdir. TED لذلك، حسبما يمكن أن تتخيل، كان هذا تحولا منهجيا في المسح والإنشاء كذلك في صناعة التقاط الواقع.
    Güneş teknolojisi endüstrisinde çalışıyorum. TED أنا أعمل في صناعة تكنولوجيا الطاقة الشمسية.
    Fakat, daha ayrıntılı baktığımızda tütün endüstrisinde büyük bir sallantı olmadığı sürece 17 hedeften 13'üne ulaşamayacağız. TED ومع ذلك، انظروا بعمق قليلًا، وستجدوا أن 13 من أصل 17 هدفًا لا يمكن تحقيقهم ما لم يكن هناك هزة كبرى في صناعة التبغ.
    - Slate ve Şirketi... inşaat endüstrisinde devrim yaratacak... hem de basit, düşük maliyetli, modüler ev tasarımlarıyla. Open Subtitles سوف تحدث ثورة في صناعة البناء من خلال توفير بسيط ذو تكلفة منخفضة وحدات سكنية نموذجية
    Yine de, onu ilginç bulabilirler, ne de olsa film endüstrisinde. Open Subtitles ما زال، هم قَد يَجدونه مثير، لكونه في صناعة الأفلام
    Havacılık ve uzay sektöründe bir gelişme varsa özellikle bu hafta, bana haber ver. Open Subtitles إذا هناك أيّ أخبار في صناعة المركبات الفضائيةِ، خصوصاً هذا الإسبوعِ، يُخبرُني.
    Hadi ama, inşaat sektöründe, daima bir şeyler dağılır. Open Subtitles بربك، الأوضاع تنهار، في صناعة البناء طوال الوقت
    Muhtemelen hizmet sektöründe başkalarının arkasından yerleri siliyor, herkesin onu küçük gördüğüne inanıyor. Open Subtitles غالبا يعمل في صناعة خدمية ينظف خلف الآخرين
    Bay Wendell bovling sektöründe çalışmaya uygun olmadığımı söyledi. Open Subtitles السيد ويندل قال بأني لا أصلح للعمل في صناعة البولنج
    Bugüne kadarki roket endüstrisi ve gelişmelere bakmamız ve en iyi fikirleri seçerek onlardan fayda sağlamamız gerekti. TED حقاً؟ عملنا على إمعان النظر في صناعة الصواريخ وفي تطوراتها الحديثة واختيار أفضل الأفكار من بينها، والاستفادة منها
    Sigarasız yaşam kampanyaları başladığından beri, 8 milyardan fazla para tütün endüstrisine yatırımdan uzaklaştırıldı. TED منذ أن بدأت الأعمال الخالية من التبغ، أكثر من ست مليارات دولار تمت إعادة توجيههم بعيدًا عن الاستثمار في صناعة التبغ.
    Tabi onun büyüp eğlence dünyasında olmasından korkmuyorsan. Open Subtitles إلا إذا كنت خائفا من أن يكبر و يعمل في صناعة الترفيه
    Bence bir mikroçip fabrikasında bir hafta geçirmen gerek. Open Subtitles أظن أن عليك أن تجرب العمل أسبوع واحد في صناعة الرقائق الدقيقة
    Şov işindeki tek boş iş müzik endüstrisinin işi. Open Subtitles الشئ الوحيد في صناعة الترفية ويعتبر كذبة هي صناعة الموسيقى
    Rezervasyonda Selena konaklama sektöründeki en konuk sevmez rezervasyoner. Open Subtitles سيلينا) أكثر) تحفظ غير مضيف في صناعة الضيافة
    Müzik endüstrisini derinden sarstı. Müzik tüketim şeklimizi değiştirdi. TED لقد أحدث إنقلاب في صناعة الموسيقى. لقد غيّر طريقة إستهلاكنا للموسيقى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more